Dualar ettik yağsın diye
3 gün yağdı her yer battı
Ya 13 gün yağsaydı.
Milyonluk villaların arasından yağmur suyu sel olmuş akıyor.Çamurlar evlerin içinde.
Sosyal medyada rastladım.Yeni evin bahçesine arka kısmındaki istinat duvarı üzerinden yağmur suyu şelale gibi akıyor.Bahçede ne varsa alıp gitmiş.Evden çıkmak olanağı yok.Her tarafından su akıyor.Dere yatağı yolunu açmiş gidiyor.
Alt yapının yetersizliğinemi üzülelim yoksa yağmur sularının yollardan akıp boş yere gitmesine mi?
Eğitime verilen ara da cabası.
Hiçbir plan ve hesap öngörüsü olmayanlar suyu ,elektriği ,havayı ,toprağı yönetiyor.
İklim krizi kapımızda fakat hala bunu düşünen bu yönde proje ortaya koyan bir makam yok.
Yağmur hasadı desek bu ne demek diyen makam sahipleri olacağına adım gibi eminim.
Bundan 10 yıl önce su basan yeri hala sular basıyor.
Maddenin korunumu yasası der ki: Evrende hiç bir şey yok olmaz, yalnızca biçim değiştirir, dönüşür.Bu yasa bağlamında su da yok olmaz, buharlaşır. Buharlaşan su, yağmur olur, kar olur, yeniden toprağa düşer. Evrenin her zerresi dönüşürken; yalnızca bizim yöneticilerimiz yerinde sayar, onlar dönüşmez, değişmez, gelişmez.
Bilim susunca, bilimden yoksun siyaset; susuzluğa sebep olur. Strateji plan program olmayınca, musluk da , musluklardan akan suda olmaz.
Göletler temizlenmedi.Dere yatakları bozuldu.İnşaat yapıldı .Bahçe yapıldı.
Gönyeli barajı kapasitesi 1 milyon m3 .İçerisine yarım milyon metre küp mil birikmiş. İçi temizlense gerçek bir baraj olacak. Lefkoşada Gönyelide su altında kalmayacak. Bu su Kanlıdereye oradan Haspolattan geçip Mesarya ovasından Kukla barajına, ordan da Salamis yakınlarından denize gidecek.
Yıllar içinde Mesaryayı sulayan beton kanalları bozmuş parçalamışız.Halbuki kanallara düşen bu suyla tarlalar sulandığında, ondan sonra yağmur yağmasa bile ekinler Mayıs sonuna kadar başka su istemez rekor ürün verirmiş.
Şimdi yine çiftçiler kuraklık var diyecek.Hükümette kuraklık tazminatını ödeyecek.
Eskiden bu sular önce kanallarla Mesarya ovasını sular, sonra fazlası denize giderdi.Artık direk denize gidiyor.
Su akar Türk bakar boşuna dememişler.
Hamitköy Barajı için de bunlar geçerli. Yıllardır içerisindeki milli toprak temizlenmedi. Barajın debisi oldukça azaldı. Dikmen'den gelen dereler, dağdan gelen suyla akmaya devam ederse o da taşacak. O zaman da Lefkoşa Açık Pazar bölgesine giden hat üzerindeki yerleşim yerlerinde sıkıntılar olacak.
Bunu gayle edinen var mı.Yok
Tatlısuda 11 gölet var.Hiçbiri temizlenmedi.
Yapmamışız.
Gemikonağı göleti ayni.Su tutmadığı zamanlarda temizlense hem halen var olan alttaki maden tabakası temizlenecek hemde göletin su depolama kapasitesi artacak.Denize ulaşan dere yatağı ise evlere şenlik.İçerisinde binalar boy vermiş.Sel gel beni al diyor.
Biyologlar derneği yıllardır bas bas bağırıyor Dut deresenin üzerine bir baraj yapın.Olmadı.
Dut deresinin içine inşaat yapın anlamışlar olacak ki derenin içine inşaat yapmakla kalmamışlar asfalt bile dökmüşler.
Mecliste bütçe görüşmeleri var.Milyarlarca TL bütçe görüşülürken, bu bütçenin gider kalemlerine baktığınızda bu işler için tek kuruş olmadığını görürsünüz. Bu afetin yaşandığı an ile bütçe görüşmelerinin yapıldığı anların aynı zamana denk gelmesi ise ironik.
Allah bazen insanların önüne bir ayna indirir ve bak seçimlerin seni ne hale getirdi artık farket ve seçimlerini değiştir der. Hayatını değiştir. Üç kuruşluk menfaatler bir gün gelir seni hiçbeklemediğin yerden vurur.Evini sel basar, araban sel sularına kapılır gider,hayvanların telef olur, dükkanın başına yıkılır.
Konu şu ki yıllardır yapılaması gerekeni yapmadılar.Hükümet edenler yerlerinde oturup kıllarını kıpırdatmadılar ve her yıl yağan bereketi afete çevirdiler.
Bu rezaleti engellemekle sorumlu olan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı (barajları göletleri ıslah ederek), Şehir Planlama Dairesi (dere yollarına imar vermeyerek, imar planına uyarak)Kaymakamlık ve Belediyeler (inşaat izni vermeyerek) görevlerini ifa etmedikleri gibi hesap da vermiyorlar.Çünkü dokunulmazlıkları var.
Hesap vermeyenler yüzünden bugün bereket afet gibi. Ve biz bunu iklim krizine mal ediyoruz. Heyhat!
Nediyelim su akar yolunu bulur.Bizde seyreder dururuz.