74 yıldır dünyanın gündeminde sözde etkin olan BM’nin gerçekte kuruluş amacı şudur: “Uluslararası barış ve güvenliği korumak ve bu amaçla barışın uğrayacağı tehditleri önlemek ve bunları boşa çıkarmak, saldırı ya da barışın başka yollarla bozulması eylemlerini bastırmak üzere etkin ortak önlemler almak ve barışın bozulmasına yol açabilecek nitelikteki uluslararası uyuşmazlık veya durumların düzeltilmesini ya da çözümlenmesini barışçı yollarla, adalet ve uluslararası hukuk ilkelerine uygun olarak gerçekleştirmek.”
BM kurulduğu günden beridir ki İsrail ile Filistin arasındaki savaş hiç bitmedi.
Filistinin bir kısım topraklarını ilhak etti, kalan kısmını da ilhak etmekle tehdit ediyor ve sürekli sivillere katliam uyguluyor.
BM is ebu konuda kendisine yapılan çağrıların çoğuna sessiz kaldı, en fazla da ‘protesto’ etti.
Sırbistan-Bosna savaşına, Sovyet Rusya ile Afganistan savaşına, ABD-Irak savaşına, Suriye ve Yemen içsavaşlarına bakın; BM yalnızca seyretti.
Birleşmiş Milletler (BM), Myanmar hükümetinin Arakanlı Müslümanlara karşı şiddet eylemlerinin ‘soykırım niyetiyle’ yapıldığının yeni delillerle ortaya konduğu ve hükümetin Müslümanlara karşı ‘sistematik ve geniş çaplı insanlık dışı eylem ve zulmünün’ sürdüğünü duyurdu.
BM Genel kurulundan çıt çıkmadı.
Gelelim Kıbrısa;
BM Barış Gücü’nün Kıbrıstaki varlığı 1963-1974 yılları arasında yaşanan şiddeti engelleyebildi mi? Hayır.
15 Temmuz Faşist Yunan darbesinin Kıbrıs’a etkilerini engelleyebildi mi? Hayır!
Savaşları önleyemeyip barışı ve güvenliği tesis edemeyen BM, asıl işlevini bıraktı ve hiç olmazsa diyerek ‘sağlık’, ‘iklim’, ‘sürdürülebilir kalkınma’ gibi konuları gündemine aldı.
Aklınca diğer taraftaki başarısızlıklarını unutturacak.Dünyanın gazını alacak.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her fırsatta işaret ettiği dünya beşten büyük olmadığı müddetçe barış ve huzur, hak ve adalet adına hiçbir oluşa yer yoktur ve bundan böyle de olmayacak.
Zira ipin ucu başkalarının elinde!
İpin ucunu elinde bulunduranlardan biri de ABD. Hani Türkiye’nin sınırlarında terör grupları oluşturup onlara silah ve mühimmatı yığan dost ve müttefik ABD !
NATO, ABD’nin güdümünde nasıl bir savunma paktı ise BM de başta ABD olmak üzere, toplamda beş büyük ülkenin güdümünde olan uluslararası bir kuruluş aslında.Ve ilginçtir artık tüm Dünya bunun farkında.
Dünya jandarması ABD’nin dost ve müttefikleri için yaptıkları da başta müttefikleri olmak üzere, bu dünyadakilere her şeyi anlatıyor!
Cenaze namazı için imam yapılan Bekri Mustafa, mevtanın kulağına eğilip bir şeyler fısıldar. Ne söylediğini soranlara da “‘Öte tarafta sana dünyanın halinden sorarlarsa benim imam olduğumu söyle yeter, onlar dünyanın tüm ahvalini anlar’ dedim” demiş.
Dünyada barış, güvenlik ve istikrar sağlama iddiasında en önde gelen oluşumlardan biri şüphesiz Birleşmiş Milletler. Tarihteki örneklere bakıldığında da başarısız sayılabilecek bir yapı.
Kıbrıs adasındaki Pile de işte bu BM’nin kontrolünde Türklerle Rumların birlikte yaşadığı bir köy.
Pile’nin de içinde yer aldığı “Ara Bölge”nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile olan sınırındaki giriş kapısı, ki üzerinden yüksek gerilim hatları geçmekteydi ,2004 yılında bir gecede kaldırılmış.
Hali araziler önce Rum gençlere ev yapmak üzere tahsis edilmiş, sonra da yüzde 3 faiz ve 25 yıl vade ile ev kredisi verilerek ev yapmaları sağlanmış.
Ara Bölgeye konut yapmak yasak iken, Pile köyünün güneyi, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi sınırına kadar evlerle dolmuş.
Geçtiğimiz Günlerde pilede BM ile bir gerginlik yaşandı.Türk köylülerin tarlalarına gitmek için yapılmasını istedikleri yolun yapımına BM izin vermedi.BM araçlarını yolun üzerine dizdi.Türk tarafıda dozerlerle yolu açtı.
Rumlar BM kontrolündeki ara bölgede mallarını kullanabilecek yol yapacak ev Üniversite bile inşa edecek hertürlü yatırım yapabilecek.BM den çıt çıkmayacak.Ama Pile Türklerinin mallarına ve KKTC ye çağdaş ve medeniyete uygun altyapıya sahip bir yolla ulaşmasına bunca zaman çözüm bulmayacak üstüne üstlük çifte standard uygulayıp yoluda araçlarla kesecek.
Aslında BM’nin bu adadan gönderilmesi zamanı geldi de geçiyor.45 yıldır Kıbrıs adasında gerçek barış ve istikrarı Türk askerinin sağladığı açık.
BM Barış Gücünün, Ada’da bulunduğu süre zarfında çözüme bir katkısı olmadı buda gözle görünen bir gerçek. Tarafsızlığını koruyamadığı ortadadır! BM Barış Gücü, sadece Rumların 1963’de gasp ederek üniter Rum cumhuriyetine dönüştürdükleri yapıyı muhatap almaktadır. Rumlarda bu durumu en başından bu yana tepe tepe kullanmaktadır.
BM Barış Gücü eğer bir gün Ada’dan gidecek olursa Rumların direk muhatabı KKTC olacak ve mevcut Rum statükosu yıkılacaktır! Rum yönetiminin bir süreden buyana BM Barış Gücü konusundaki paniklemesinin esas nedeni buradan kaynaklanmaktadır.
Rumlar; Adada Enosis rüyasından uyanmaldır.Rumların bu emelllerine hizmet eden bizdeki barış havarileride KKTC ‘ni suçlamaktan vazgeçmelidir.