Herhangi bir ünlü düşünüre ait değil bu söz .

Belki daha önce birileri tarafından söylenmişte olabilir .Ama açıkçası ben işin o tarafında değilim.

Esas önemli olan bana bu sözleri düşündüren ve yazdıran durum.Yada olay .Ne derseniz deyin.

Bundan 3-4 ay önce facebookta bir tartışmaya denk geldim.

Bir grup genç facebookta tartışıyorlardı.

Bir kordon boyunda aydınlatma lambalarının olmadığı için ortalığın karanlık olduğundan ve gözgözü görmedğinden yürüyüs yolu üzerinde

çukurlar olduğundan hatta bundan dolayı kordon boyunda geçtiğimiz günlerde denize düşen biri bile olduğundan sözediyorlardı.

Tartışma ilgimi çekti.

Aralarındaki tartışmada bu işin sorumlusunun yani o kordondaki aydınlatmanın kimler tarafından yapılması gerektiğini bilen yokmuydu?

yoksa bilen varda açıkça söylemekten mi çekiniyordu diye bir süre daha tartışmayı izledim.

Sorumlunun kim olduğunu ima edenlerde vardı. Fakat bu imaya bile dayanamayıp onu susturanda vardı.

İnsanların geceleyin yürüyüş yaptıkları bu yere arabalarını park edenler işin bir diğer talihsiz yönüydü.

Kordon boyuna araba park eden ve karşıdaki evine yatmaya giden araç sahibi hakkında eleştirel birşeyler yazılınca oda tartışmaya katılmış

ve haklılığını anlatmak için savunma yapmaya başlamıştı. Savunması tabii ki Sokratesin savunması değildi ama bu konuda yazdıkları

ülkemiz kara mizahına örnek olmaktanda öteydi.

‘’Başka yere park ettim arabamın aynasını çaldılar şimdi belediyeden izin aldım buraya park ediyorum diyordu’’.

Geceleyin aydınlatma direklerindeki lambalar yanmadığı için zifirikaranlık olan gözgözü görmeyen yürüyüş yolu üzerinde açık çukurların

olduğu bir alana.

Tam anlamı ile traji komik.

Hani başka memlekette olsa o arabayı sabahleyin gidip polisten parada ödeyerek alır üzerine birde yanlış yere park cezası alır diyeceğim

ama tabii bizde halkın değil kişilerin huzuru ön plana çıkınca adam olmak için daha çok bekleriz diyeceğim.

Çok enterasandır 45 yorum içerisinde bu karanlığın sebebinin kim olduğunu bu sorunuda kimin çözmesi gerektiğini söyleyen tek bir kişiye

rastlamadım.

Sebep basitti .

Tartışanların bir kısmı bu sorunu halletmesi gereken kişi ile ayni partiye mensup partidaşlar.Bir kısmı küçük menfaaleri için ete süte

dokunmak istemeyen tipler.Geri kalanlar ise bilgisiz ve cesaretsizdiler.

Halbuki Belediyeler yasası açık ve sarih. Belediye sınırları içerisindeki halkın refahı ve huzuru ile ilgili herşeyden Belediyeler

sorumludur.Aydınlatmadan da temizliktende,park yerlerinden ve yollardaki kaldırımlardaki üzeri açık rögar ve çukurların

kapatılmasındanda .

Bunları kırıp dökenlere karşı cezalarda tanımlanmış.

Hepsi Belediyeler yasasından mevcut.Zahmet edip okumak isteyenler ve zahmet edip bu konuda hem kendinin hemde halkın hakkını aramak

isteyenler için internettede var.

Şimdi ortalık kamere mobese dolu iken birileri çıkıp kordonu nasıl kontrol edeceğiz gecenin bir yarısı da diyecektir.....!

Onada bunu buradan anlatacak ne zamanım nede sabrım var.

İşte bunun için suçlu kim? sorusuna verilecek cevap.

Suçlu ,kimin sorumlu olduğunu bilmeyen bilipte sorgulamayan insandır diyeceğim.

Bunun için hayat hakkınız mücadeleniz kadardır.

Ve umarım hayatınız bir gün böyle karanlık bir kordonda sonlanmaz.