Ülkemizdeki kötü yönetim örnekleri yaşadığımız bu topraklara karşı umutsuzluğumuzu  artıra dursun.

Girne Belediyesi, Belediyelerin insan yaşamına dokunabilecek en önemli kurumlar olduğunun örneklerini vermeye devam ediyor.

Önce Hirondel çemberi uygulaması şimdide ağır vasıtaların belli saatlerde trafikte bulunmaması yönünde almış oldukları kararlar insanı gülümsetiyor.

Girnede umutların artmasına neden oluyor.Demek ki Belediyeler bunuda yapabilir dedirtiyor.

Belediyelerin yalnızca çöp toplamak kaldırım yapmak dışındada görevleri olduğunun güzel örnekleri bunlar aslında.

Belediyelerin yasasında da açıkça belirttiği gibi beldenin gelişmesi ve belde halkının esenlik, refah ve mutluluğu konusunda ortak yerel gereksinimlerin çağdaş bir anlayış ve demokratik bir tutum ile ele alınıp karşılanması görevleri var ve Girne Beldiyesi bunu  yerine getiriyor.

Aslında Belediyeler sosyal yaşamdan sağlığa, spordan eğitime, trafikten çevreye   bir bölge halkının tüm sorunlarına çözümler  bulabilecek yasal statüye sahip.

Çoğumuz bunun farkında olmasakta bu görev yasa ile Belediyelere verilmiş.

 Evinizin önündeki yoldaki çukurdan ,kaldırımda açık duran rögar kapağından  gürültü yapan işyerlerinden,çeşmenizden akan suyun sağlıklı olmasından  kümes  dahil izinsiz yapılan her türlü yapıdan  onlar sorumlu.

Bilenimiz var bilmeyenimiz var ama Varlık sebepleri toplumun ortak ihtiyaçlarını karşılamak olan belediyeler; kentsel yaşam kalitesini, çağdaş kent ve çevre standartlarını bir kentte sağlamakla görevli birimler aslında.Bu koşulları sağlamada en yetkili kurumlar.

Girne Belediye başkanını tanıma fırsatım olmadı.Projelerini ve yaptıklarını basından takip ediyorum.Açıkçası kararlı duruşu ve iş yapma becerisi bende Girne için yeni bir heyecan yarattı.

Murat Şenkul ilk iş olarak Trafik karmaşasından Girneyi kurtarmak için kolları sıvamış görünüyor.Doğru bir adım.

Girne limanında Dome Otel’den başlayıp Antik Liman girişi arasında yapılacak olan rekreasyon projesi ile sosyal alan oluşturmak içinde çalışıyor.

Bir alkışı hakediyor.

İşim gereği zaman zaman  GaziMağusadayım.Bu hafta giderken Alayköydende geçelim dedim.Eşim çok uzun yıllardır görmemiş.

Yol kenarlarındaki aydınlatmaları görünce gülümsedim.Açıkçası ülkemizde bu konuda adım atan belediye olduğunu bilmiyordum.

Alayköydeki yol kenarlarındaki solar aydınlatmalar  çağdaş belediyecilik açısından gülümseten bir başka iyi belediyecilik uygulaması.

Kötü örneğe gelirsek.  Kötü örnek ne yazık ki Gazimağusa Belediyesi .

Bir şehir ancak bu kadar kötü görünümde olur.

Üstelikte eğitimin en önemli kurumlarından 100 ‘ün üzerindeki  ülkeden öğrencisi bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi ve dış dünyaya açılan kapısı GaziMağusa limanı buradayken.

Şehirin  sokaklarındaki kötü foseptik kokuları şunda dursun buna aylarca yaşamı felç eden kazı ,toz toprak ,çamurda eklendi.

Salamis yolunda ana yolun durumu ise içler acısı.Kanalizasyon için açılan kanallar uzun bir zamandan sonra kapatılmış lakin yolun yarı kısmı asfalt diğer yarısı hala toprak ve bu iki kısım arasında yaklaşık 15 cm bir yükseklik farkı oluşmuş.

Northern Land'ın merkez binasının oradaki hız kamerasıda düştü düşüyor bu arada onuda belirteyim.

Gördümü sayın Belediye başkanı bilemiyorum.Ama oradan ailesinide yanına alarak arabasıyla bir geçşin derim.Ne dediğimi daha iyi anlayacaklar.

Araçlar asfalt kısmından birbirlerine neredeyse  sürünerek geçiyor.Allah muhafaza toprak kısma tekeriniz düşse yandı gülüm keten helva.

Soluğu kaportacıda alırsınız.Hastahanelik olmanızda an meselesi söyleyim.

Yayaları hiç hesaba katmıyorum bile.Onlar için durum dahada vahim.Her an bir iş aracının  altında kalabilirler yada yol diye kullandıkları yerde bir yerlere takılıp bir çukura düşebilirler.

Hele Trafiğin Doğu Akdeniz Üniversitesi içinden veriliyor olması.Bir süre için kontrollü olarak bunun yapılmasını  anlarım ama aylarca bunun bu şekilde devam etmesi Belediyecilik açısından sınıfta kalma sebebi.

Belediye Başkanını tanımam iyi bir insan olduğu söyleniyor.Doktormuş ayni zamanda .İnanıyorum ki iyi insandır.Hatta iyi bir Doktordurda.Ama ne yazık ki bir şehrin yönetiminde özelliklede Belediyelerde iyi insandan önce işi bilen insana ihtiyacımız olduğunu söylemem gerek.

Hep derim özelliklede Belediye seçimlerinde Doktorlara oy vermeyin. Hem onlara hemde kendinize yazık edersiniz diye.

Doktorlara  Hastahanelerimizde ihtiyacımız var diyoruz ama dinleyen yok anlaşılan.Alın size yanılmadığımı gösteren bir örnek daha.

Yıllardır iyi insan dediğimiz kişilerin kötü yönetim örneklerini gördük ve yaşadık.Sonuçta kabak vergisini veren  vatandaşın başına patlıyor.

Bu ülkeye yaşadığımız şehre eşimize dostumuza arkadaşımıza bunu yapma hakkımız yok.

Son olarak bir anımla bitirelim.

Bundan 15 sene kadar önce ülkemizi ziyaret eden bir yabancı arkadaşım şöyle demişti.

‘’Ülkeniz güzel  doğanız harika ama lütfen bir araya gelip bir Belediyede kurun   işte o zaman yollarınız temiz yaşadığınız şehir  daha güzel olur.’’

Outlook'tan gönderildi