Hep korona olmaz.Birazda kafayı dağıtmak lazım.Yoksa akıl sağlığımızıda kaybedeceğiz.

Zaten konu hakkında paylaşılan görseller ve yazılan yazılar insanlar üzerinde yüksek düzeyde stres, korku, panik ve endişe uyandırdı; fobiler, uyku problemleri, beslenme sorunlarının artmasına sebep oldu.

Hepimizin bu konuda nasıl davranmamız gerektiğini öğrendiğinide düşünerek bundan dolayı çok ihtiyaç hissetmedikçe bir süreliğine bu konuda yazmayacağım.

Birazda faklı şeyler.Netice olarak yaşıyoruz ve hayatımızı etkileyen başka önemli şeylerde olduğu bir gerçek.

Bugün konumuz bir Liman.

Batıda bir liman.

Gözden ırak olan gönüldende ırak olur derler ya.İşte öyle bir Liman.

Gemikonağı Limanı.

Bir ülkenin kalkınması öncelikle atıl duran ve katma değer yaratma potansiyeli yüksek olan değerlerini akılcı politikalarla harekete geçirmekten geçer.

Peki biz daha çok iş, aş ,turizm derken gerçekten ülkemizin değerlerini yeterince buna olanak sağlayacak şekilde kullanabiliyormuyuz.

Şimdi siza anlatacağım bu liman 1974 yılından sonra kapanan , atıl halde kalan birtürlü açma becerisini gösteremediğimiz bir Liman.

Uluslararası tanınmışlığı olan ve tekrardan liman olarak kayıtlara geçmesi için uğraş gerektirmeyen bir Liman.Ama tam tamına 46 senedir kapalı.

Gemikonağı Limanı.

Bu limanımızla ilgili AB Komisyonunun KKTC limanlarının yasaklı veya ambargolu liman olduğu yönünde bir görüşü yok.

BM’nin doğrudan bir ticari ambargo kararıda yok.

Üstüne üstlük bu liman British Admiralty gibi dünya tarafından referans alınan uluslararası yayınlar içerisinde de yer alıyor.

Peki O zaman bu liman neden kapalı?

1974 yılından sonra Türkiye ile düzenli seferlere açılan ve ülkeye hatırı sayılı katma değer yaratan Gazimağusa limanı ve Girne Limanından farkı ne.

Gemikonağı limanı 45 yıldır neden kapalı tutuluyor.

Umursamazlıkmı yoksa politikasızlık mı?

Halbuki Gemikonağı Limanının etrafındaki birçok limana mukayeseli üstünlüğü mevcut.

Akdenizde 50 ayrı limandan en büyük payı sırasıyla Italya (%25), İspanya, Malta, Yunanistan, Israil ve Mısır limanları almaktadırlar.

GKRY transit taşımacılık kapasitesini 3 katına çıkarmak için Limasol limanına 2010 yılında 500 milyon USD yatırım yapmış.

İsrail limancılık için önemli projeleri hayata geçirmekte.


Bölgedeki konteynır limanlarının yaklaşık yüzde 50’si özel şirketler (Eurokai, PSA-Port of Singapore, TCB, DP World, ECT, SECH) tarafından işletilmekte.


Bölgede artmakta olan konteynır trafiğinden yararlanmak isteyen konteynır hattı işleten denizcilik şirketleri de; (Contship, Maersk&Sealand, MSC, Evergreen) liman işletimi ile bizzat ilgilenmektedir.

Gazimağusa limanı su derinliğinin yetersiz oluşu nedeniyle ancak küçük gemilerin yanaşabilmesine ek olarak, işçilik ücretlerinin yüksekliği, hizmetlerin yetersiz araç ve teçhizatla vardiyasız olarak verilmesi, mesai saatleri dışında yüksek ek mesai ücreti talep edilmesi gibi uyumsuz hizmet ve işbirlikleri sebepleriyle Akdeniz’in en pahalı limanıdır.

Gemikonağına inşa edilecek bir Konteynır Aktarma Limanı ayrıca, 130 hektarlık çok geniş bir alana sahip olacağından, yük istifleme alanı yönünden sadece 46 hektar olan Limasol Limanına göre, önemli bir avantaja sahip olacaktır.

Gemikonağı’nda inşa edilecek Konteynır Aktarma Limanı aynı zamanda Mersin-İskenderun enerji havzasının yaratacağı enerji taşıma trafiğine lojistik destek verebilecektir.

Gemikonağı ,Limasol ve Mersin’le karşılaştırıldığında büyük tanker ve gemilere, kuzey-güney rüzgârlarından dolayı, bekleme konusunda daha iyi koşullar sağlayacağından, gemilerin bekleme zamanını ve maliyetini düşürmelerine yardımcı olabilecek ve bunun sonucunda gelecekte Limasol ve Mersin limanlarından daha fazla tercih edilebilme potansiyeline sahip.

Enerji ve transit taşımacılık fırsatlarından dolayı ve bölgenin fiziksel avantajından dolayı Gemikonağı limanı önemli bir konumdadır.

Türkiye piyasası ile iş yapan ve yapmak isteyenler içinde, ayni zamanda Kıbrıs-AB içinde bir kapı olabilecektir.

Günümüzde AB ‘nin artan ticari ve ekonomik temaslarının bu bölgede olması.Suveyş kanalının genişlemesi ile bu bölgede gemi trafiğinin artacak olması.Doğal gaz ve diğer stratejik nedenlerlede birleştiğindeGemikonağında bir limanın teşekkülünü daha da önemli bir hale getirmektedir.

Yat ve marina turizmi açısından da bakıldığında bölge önemli bir üs niteliğinde.

Doğu Akdenizde dolaşan 700 bin yat olduğu ve her yıl 50 000 yeni yatın ise pazara girdiği.Türkiyenin ise bunlardan sadece 15 binini sahillerinde ağırlayabildiğini düşünürseniz Gemikonağına yapılacak bir yat ve marina limanın ne derece önemli olduğunu düşünebilirsiniz.

Attığımız her adımda Çevre konusunuda daha bir önemsemek zorundayız.Deniz Limanları havalimanları ile kıyaslandığında bugün çevrenin korunması yönündende önemli üsler haline gelmektedir.Sebebi ise deniz yolu taşımacılığının çok daha az karbon emisyonu yarattığındandır.

Kıbrıs Türkleri için limanlar, hem ekonomik hem de varoluşları için yaşamsal önemdedir.

Tüm bunların yanında Kuzey Kıbrısta her fırsatta pazarlık konusu yapılan batı bölgesinin daha çok sahiplenilmesine etki edecek.Yatırımları artırıcı etki yaparken Gemikonağı limanına yakın çevrede eğitim gören şu an için 20 000 civarındaki öğrenci ‘nin ve asker ile asker ailelerinin Türkiye Kuzey Kıbrıs arasındaki ulaşımlarını kolaylaştıracaktır .Kuzey Kıbrısta Narenciyenin ve üretimin merkezi olan bir yörede yetişen narenciye ve sair ürünlerin buradan ihracınıda daha ekonomik hale getireceğide yadsınamaz bir gerçektir.

Doğrudan ve dolaylı olarak yarattığı istihdam ve sağladığı katma değer dikkate alındığında, ülkeler için stratejik öneme sahip olan kruvaziyer sektöründede özellikle Akdeniz havzası, dünya kruvaziyer destinasyonları arasında en çok turist çeken bölgelerden birisi haline gelmiştir ve Gemikonağı Doğu Akdenize olan kıyısı dolayısı ilede şanslı bir konumdadır.

İddia ediyorum Lefke Gemikonağı limanının yat , feribot ve konteyner limanı olarak hayata geçmesi kısa orta ve uzun vadede yaratacağı sinerji ile inşaattan, turizme tarımdan ticarete özelde bölgeye genelde de ülke ekonomisine 1 milyar TL üzerinde katma değer sağlayacak potansiyele sahiptir.

Daha amiyane bir anlatışla ülkede iş yapan insanımızın kişi başı gelirinin yükselmesi demektir.Bugün en az ülkedeki Eğitim sektörünün yarattığı katma değer kadar bir değer elde etmek demektir.

Memurunun maaşı için Türkiyeden para istememek demektir.Aylarca delik deşik olan yollarımızın onarımı yeni yolların yapımı için gereken paranın gelmesini beklememek demektir.

Gemikonağı Limanının yavaş yavaş farklı yöntemlerlede olsa işlerlik kazanması olası .

Mesela Tayvan bugün dünyada birçok ülkenin tanımadığı halde ticaret yaptığı bir ülke. Birçok ülkenin Tayvan'da büyükelçiliği bulunmuyor ancak ticaret ofisi mevcut.Bu model Gemikonağındada uygulanabilir.

Böyle bir potansiyelin atıl tutulması ne ekonomik ne siyasi ne stratejik akla uygun değildir.Bunun için Maraşın açılması düşünülüyorsa buna paral Gemikonağı limanınıda açılması gündeme gelmelidir.

Bunlar KKTC Devletini yönetenlerin bilmesi gereken bilgiler ama ben özellikle bu konuya yeniden değinmemin sebebi şu.

Rumlar yıllardır gerçekleştirdikleri politikaları ile KKTC limanlarının uluslararası deniz trafiğine kapalı olduğu iddiasını gündeme getiriyorlar.

Bizim kamuoyuda ‘’ Ha medem öyle’’ derken Hükümet edenlerde ‘’Ha madem öyle ’’deyip hem kendisine hemde devletine faydası olacak böyle bir durumu gündeme getirmeye ,gündemde tutmayı düşünmüyor .

"Bir limanın büyümesi bir kentin büyümesi anlamını taşımaktadır. Bir kentin büyümesi de ülkenin gelişmesi demektir.Bugün buna herzamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu bir gerçek.

Her ülkenin taşıyıcısı ve geliştiricisi kentleri vardır.Neden Bu kent Gemikonağı olmasın.