Adı konmasada Türk tarafı ile Rum Tarafı arasında bir savaş var.

Rum tarafının uluslararası tanınmışlığın arkasına sığınarak Kıbrısın Kuzeyinde eski Rum malı tutanlara karşı başlattığı saldırı devam ediyor.

Simon Aykut ve 2 Alman emlakçıdan sonra şimdi de Elexsus otel sahibine arazi işgali davası açıldı.

Girne Çatalköy’de bulunan Elexus Hotel arazinin eski sahibi 4 Rum, Otelin ortak olduğu 3 kişiden 10 yıl için 6 milyon Euro’ya yakın kullanım tazminatı istiyorlar.

Konu otellere geldiğine göre acaba Rum tarafı Merit ,Artemis, Nuhun gemisi gibi büyük otel sahiplerinede dava açacakmı diye merak içindeyim.

Bakarsınız onlar içinde arazi gaspı diyerek uluslararası tutuklama kararı çıkartır!

Hele Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinin bulunduğu araziyi geliştirdiği için Projeyi üstlenen yüklenici firma olan Siyah Kalem Mühendislik İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş Direktörü Cengiz Özdemir de tutuklanabilir diye bir mahkeme emride çıkartırlarsa hiç şaşırmam.

Hatta Cumhurbaşkanlığı külliyesini ihale eden Tokinin bağlı olduğu Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı hakkında da tutuklama emri çıkartırlar mı çıkartırlar.

Sonuçta karşınızda hertürlü oyuna mazhar bir güruh var.

Tüm bunların 1974 den sonra geçen 51 yıl sonra Rum yönetiminin aklına gelmesi de oldukça düşündürücü.

Mesela bu konu ile alakalı yasalara bakıyorsunuz hileli işlemlerden kaynaklanan tapu iptali davalarında, hilenin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde dava açılmalıdır diyor.

Varmı öyle üzerinden 51 yıl geçtikten sonra hak arama dava açma tutuklama …

Hintlik kokmuyor değil.

Anlayacağınız, Güney Kıbrıs, Kuzeyde 2 Devlet politikasının seslendirilmeye başlanması ve bu politikanın günden güne daha çok dış dünyada ilgi görmesi ile hem hukuki hem de siyasi önlemlerini en üst düzeye getirmiş durumda... Güncellenen yeni planlar ve uygulamalar var artık...Bunu bileceğiz.

Tabii bu arada geçtiğimiz günlerde KKTC sınırları içerisinde 2’si kadın 5 rumun ‘Kişi verilerinin korunmasına aykırı hareket’, ‘Mülke tecavüz, ‘Askeri yasak bölgeyi ihlal’ ve ‘ Muhaceret işlemi yaptırmadan giriş’ yaptıkları gerekçesi ile tutuklandıklarınıda ekleyelim

Sanırım devlet mütekabiliyet aklı da devreye girdi.

Tabii bu iş bu şekilde nereye kadar gider derseniz.Bilinmez.

Lakin sonunda ateşkes olur anlaşmaya imza atılır esir takası olur ve biter diye düşünüyorum.

Rum başka mecralara yelken açarken.Bizde ise inşaat sektörü kaldığı yerden devam eder .Aynen Loizidu Orams ve Arestis davalarından sonra olduğu gibi.

Gelinen noktada artık bu durum gerek hukuki, siyasi gerekse diplomatik ve toplumsal açılardan çok daha dikkatlice ele alınmalıdır.

Uluslararası hukukla birlikte yasalara uygun hareket etmek,AİHM sinin kararlarına uyup mal tazmin komisyonunu işletmek riskleri azaltmanın ilk adımı olacaktır.Aksi takdirde bu durumun yalnız Türk tarafı için değil Rum tarafı içinde çok ciddi, kısa, orta ve uzun vadeli olumsuz sonuçları ve zararları olacaktır buda yadsınamaz bir gerçek.