Her eylemin bir adabı vardır. Okumak  bir eylem mesela ve  onun da bir adabı vardır. Öncelikle ciddiyet ister.

İnsan okuduğu metnin sesini duyabilmek için belli ritüelleri yerine getirmek zorundadır. Gelişigüzel okumak konsantrasyonunu bozar.Anlaşılmayı zorlaştırır.

Hayvancınında eylem yapma  hakkı var  ve yukarıda söylediğim gibi onunda bir adabı var.Öncelikle oda bir ciddiyet ister.

Çünkü  ciddiyet, önem verilen konularda disiplin içine girme halidir. Önem verdiğimiz kadar disiplin, disiplin içinde olduğumuz kadar da ciddiyet sağlarız.

 Ciddiyet ve disiplin ikisi birbirinin içinde olmazsa olmazlardandır ve oldurtmak için gereklidir.

Ciddiyet, yaşama bakışımız ve tutumumuza ilişkin temel bir prensiptir. Önem vermek, değer vermek,  amaç sahibi olmak, ağırbaşlılık, saygı göstermek, emek vermek ve itina etmek, ciddiyetin içinde yer alan kavramlardır. Bunların beraberce bulunmadığı işlerde hayır meydana gelmez.

Bir taraftan pencerlere çürük yumurta fırlatırken arkasından gülmek ve şımarık hareketlerde bulunmak eylemin ciddiyetine gölge düşüren unsurlardır.

Bir taraftan saman yakıp diğer taraftan gruplaşıp kahkahalar atmak  zor durumdaki hayvancı görüntüsü ile bağdaşmayan görüntülerdir.

Zor durumda olan ürününü satamayan ve hakkı olanı alamayan eylemde etrafa gülücükler saçmaz kahkahalar atmaz.

Ne kadar haklı olursanız olun.Bir hayvanı kulaklarından çekip feryad figan bağırmasına yol açıyorsanız ,lastik yakıp muattaplarınızdan çok çevreyi hoyratça kirletiyor , çevredeki yaşlı çoluk çocuğun zehir solumasına sebep veriyorsanız  haklı olmazsınız.

Ve açık söyleyim bu usule kimse onay vermez.

Hastasını hastahaneye yetiştireni ,çocuğunu okula götürecek  olanı düşünmeden trafiği kilitlemek yada kamu malına zarar vermek halktan tepki dışında bir şey almayacağını herkes bilmeli.

Halbuki hayvancının senpatiye ve bununla oluşacak desteğe ihtiyacı var.Eylem şeklinin değiştirilmesi ve eylemi direk muattabına yapmak önemli.

Eylemden vatandaş zarar görüyorsa bu eylem arzulanan sonuca ulaşmayacaktır.

Hayvancının sadece hayvan yetiştirmekten çok daha fazlası olduğunu gösteren daha akıllıca eylemlere ihtiyaç vardır.Mesela lastiği bakanlık önünde değilde kime kızgınsalar gidip onun evinin önünde yaksalar daha etkili olacak sanki.

Yada madem etin pahalı satılmasına kasaplar marketler  sebep oluyor çıkarsınlar aradan kasapları ve marketleri ,Hayvancılar birleşsin kasap dükkanı açsınlar. Onlar için zor olmasa gerek.

Her ciddi iş gibi hak aramada ciddiyet ister.Usul ister. Onun içindir ki “Usûl, esastan önce gelir” denilmiş. Dolayısıyla, usûle tam riâyet edilmeli ki, esas maksada vâsıl olunabilsin.

Hayvancının  traktörlerle kamuya ait yolları kapatmak ,lastik bala yakıp çevreyi kirletmek yada hayvanları kulaklarından çekerek götürmek  yerine mücadele yollarını ve metodlarını değiştirmeleri gerekir.Birde neden güneyde girdiler yüksek iken et fiyatları çok daha ucuz onuda  sorgulamaları önemli tabii.

Yoksa çağdışı yöntemlerle sağlıklı neticeler almaları çok zor.