Hep kızım olsun isterdim. Eve girince ‘’babam’’ diye gelip sarılan,yatağının başucunda ona masallar anlattığım ,saçını okşarken göğsümde uykuya dalan huyu suyu sevdiğim kadına benzeyen canımdan kanımdan bir kız çocuğu.

Allahıma şükür olduda .Şimdi onların hayatı bizden daha iyi olsun diye çabalıyorken haberlere bir bakıyorsun ,arsızın , şerefsizin biri kız yüz vermedi diye tehdit ediyor, hiç bir şey yapamazsa pis pis bakıp gözleriyle necaset saçıyor.

Tecavüz ediyor.

Nasıl koruyacağız bunca haysiyetsizden kızımızı, kızlarımızı, çocuklarımızı diye düşüncelere dalıyoruz? Ne kadar üstüne titrersen titre sokağa çıkarken kendine dikkat et desen yetmiyor. Çok fazlalar, çok kalabalıklar. Hangi birine güç yetirelim?

Geçtiğimiz günlerde gencecik bir kızımız daha vahşi bir cinayete kurban gitti.Henüz 16 yaşında.Geride yaslı ailesi ve sevenleri kaldı.

Birde kız çocuğu olan herkesin içerisine çökmüş büyük bir endişe ve hüzün.

Cinayetin medyada duyulmasından sonra birçok kişi idam diye haykırdı.

Böyle birinin yaşamaya hakkı yok denildi.Açıkçası benimden içimden geçen farklı değildi.

Bu türden insan denen mahlukların yaşamasının insanlık için herhangi bir manası olmadığını hem aklım hemde vicdanım haykırıyordu.

Helede bir arkadaşımın dediği gibi 5-10 yıl yatar sonra herkes unutunca çıkar sözü Acaba öylemi olacak diye düşünürken bende soğuk duş etkiside yapmıştı.

Bir toplum için en büyük felaket, fertlerinin duyarlılıklarını ve merhametlerini kaybetmiş olmalarıdır bana göre.

Henüz kadınlık nedir bilmeyen. 16 yaşındaki çocuklar bile kadına şiddete kurban gidiyor.

Bu çocukların acısını yüreğinde hissedenler, her çocuk cinayetinden idam diyenler duyarlı olduklarını söyleyenler neredeler, merak ediyorum açıkçası.

Nerede, bu toplumun gerçek vatanseverleri ,aydınları, sanatçıları, siyasetçileri, bürokratları, yazarları, çizerleri, akademisyenleri, insan hakları savunucuları.?

Neden böylesine sessiz bu toplumun duyarlı olması gereken vatandaşları.

Neden bir sonraki cinayete kadar unutuyor ve susuyoruz.

*****

Kadına yönelik şiddeti önlem için ,gerçek anlamda mücadele;eğitim seviyesinin yükseltilmesi yanında yaptırımları ağırlaştırmaktan geçiyor.

Kadın cinayetlerine karşı etkili adımlar atan ülkelerde cinayetlerin azalması ümit verici. Bunun örneklerinden biri de İtalya. 2018 yılında 120 kadın cinayeti işlenen İtalya’da kadına karşı şiddetin cezası iki kat arttırılarak 15 yıla çıkartıldı.

  1. karardan sonra cinayetlerin sayısı yarıya düştü. İspanya’da ise aile içi şiddet 2003 yılından beri sadece kadınları ilgilendiren bir sorun olarak değil “milli mesele” olarak değerlendiriliyor. Bu ülkede de uygulanan politikalar sayesinde, kadın cinayetleri azalmış; 2003 yılında 71 kadın öldürülürken bu sayı 2018’de 47’ye düşmüş bulunuyor.

Suçu neydi henüz bilmiyoruz Helinin şortu mu kısaydı yoksa eteği mi ya da ruju mu kırmızıydı (!)yoksa arsıza yüz vermemişmiydi.Yakın zamanda yine saçma sapan savunmalar duyarız.


Kadına şiddet vahim boyutlara ulaştı, mutlaka çözüm bulunması lazım denildiğinde, boş boş bakan gözler dışında dışında önlem için yapılması gereken herhangi bir adım görmüyoruz.

Kadına şiddet, bu toplumun kanayan yarası olmaya başladı… hemde büyük yarası…



Duyarlı bir kimse kanayan bir yara görünce ‘bana ne’ diyemez… ‘işin ucu kendine dokunmuyor’ diye, susup geçemez…O yarayı iyileştirmeye, onu dindirmeye çalışır. Bu uğurda karşılaşacağı tüm zorlukları göze alır.



Neredesiniz diye sesleniyorum.?

Artık, kadın diye çocuklar bile katlediliyor diyorum, 16’lık çocuklar!

Neredesiniz.Ve neden bu kadar sessizsiniz?

Kadına şiddet çocuk cinayetleri konusunda ne yapılıyor..

Caydırıcı ceza ve yasalar suçu işleyenin yanına kar kalmayacağını bilmesini sağlar.Bunlar gerekli.

Ama bu arada evdeki anne ve babaya da büyük işler ve görevler düşüyor.Çocuklarına sevgi hoşgörü ve en önemliside merhameti öğretmek.

Sonrasında okullar öğretmenler ve bir bütün toplum olarak bununla mücadele etmeliyiz.Yoksa insanlık bu utançtan kurtulamayacak.Bizde bu endişe ve utançla yaşamaktan.

Demek istediğim. Uyanın efendiler. Uyanın.Çünkü çocuklar öldürülüyor ve Çocuklar uyurken susulur , öldürülürken değil.!