Ağaç dikmek dünyaya bırakabileceğiniz iyiliklerden birtanesi

Bu küçücük adamızda her yıl büyük bir coşku ile fidan dikme etkinlikleri düzenliyoruz. Sivil toplum örgütleri ,Bakanlıklar, özel

kuruluşlar, okullarımız bazen öğrencilerimiz bazende askerlerimizden yardım alarak binlerce fidan dikiyoruz .

Resimler çekiyor .Basına demeçler veriyor.Plaketler dağıtıyoruz.

Sonrada işimiz bitmiş görevimizi yerine getirmiş rahatlığı ile evlerimize dönüyoruz.

Tabii işimizin bununla bitmediğini söylemeye gerek yok.

Ağaç dikim etkinliklerinden birtanesi geçtiğimiz haftalarda Lefkoşa -Gazimağusa ana yolu üzerinde Kuruderede yapılmış.

Kırmızı palmiye böceği hurmalarımızı kırıp geçirirken bu bölgeye 2000 hurma ağacı dikilmiş.

Umarım kırmızı palmiye böceği ile nasıl mücadele edileceğini biliyorlardır.

Ülkemizde bu konuda birçok kötü örnek var fakat ben birtanesinden bahsedeceğim.

Büyük Yeşilırmak yangınından sonra yapılmasına karar verilen ağaç dikim etkinliğinden.

2014 yılında Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı tarafından Yeşilırmağa Fidan dikim etkinliği için karar alınır .

Bölgeye ilk etapta 2000 fidan dikilecektir.

Etkinliğe Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Orman Dairesi Müdürlüğü’nün 7 sponsor kuruluş ile imzaladığı

protokol kapsamında,fidan dikilecekti.

Fidan dikim etkinliğine, TheCacao, T&T Havalimanı İşletmeciliği, Creditwest Bank, EnvirotekCyprus, Envirotek Türkiye

Güven Sigorta ve Girne Amerikan Üniversitesi katkı koyuyordu.

Söz konusu 7 kuruluş bölgeye 20 bin fidanın dikimi ve üç yıllık bakımını kapsayan projeyi finanse ediyordu. Projede ağaç

dikiminin yanında yıllık çapa bakımı ile kuruyan fidanların yerine yenilerinin dikimi de bulunuyordu.

Konuşmalar yapıldı.Kendilerine katkıları dolayısı ile plaket takdimleride yapıldı.

Dikilecek 20 bin fidan, 2013’te yaşanan Yeşilırmak yangınında zarar gören 200 hektar üzerinde orman arazisinin yeniden

ağaçlandırma projesinin bir bölümünü oluşturuyordu. Bu proje ile birlikte bölgeye Şubat ayı sonuna kadar 140 bin fidan

dikilmiş olacaktı.

Fidanların dikileceği alan düz bir alandı.

Bundan dolayıda benim ısrarım bu alana Çam, Selvi yerine Zeytin, Harup, Badem ağacı dikilmesiydi.

Israrımın sebebi ise basitti.

İnsanların meyvesini toplayabileceği bir ağacın dikilmesi hem aile bütçesine hem ülke ekonomisine katkı yaparken bu

ağaçların ürünlerinden doğadaki hayvanlarında besin kaynağı olarak istifade edebileceğiydi.

Bunun içinde epey mücadele etmiştim.

Neyse,

Etkinlik günü dikim alanına geldiğimizde ekilmesi için getirilen fidanlar arasında Zeytin ,Badem değil yine Çam, Selvi ve Akasya vardı.

Çapa elimizde getirilen fidanları Cengiz Topel Sanat Okulu öğrencilerimiz ile birlikte diktik.

Can sularınıda verdik.Yıllar geçti.Tam tamına 6 yıl sonra 31 Ekim 2019 da merak edip eşimle bölgeyi bir ziyaret edelim dedik.

Bölge Yeşilırmağın Pirgoya giden yolu üzerinde bir yerdi.Anı ormanı tabelasını görünce durduk. Bu arada üst başımızdaki

tepeden nöbet tutan askerler bağırarak bizi orada durmamamız için uyardı.

Yasak bölgeymiş.Durulmazmış.

Neyse karakoldan gelen arkadaşlara derdimizi anlatırken etrafa da göz gezdirme fırsatı yakaladım.

Yangınlarda kozalakları ile adeta bir saatli bomba.Ayrıca çam kese böcekleri ayrı ve masraflı bir dert olan Çam, Selvi ve

Akasya dikimi yapılan bu alanda göze çarpan sadece Akasyalardı.

Yetişmesi için çok fazla emek istemeyen ekonomik değeri olmayan Akasya ağaçları aradan geçen 5 senede ortalığı kaplamış

dikilen Çam ve Selvilerin çoğu kurumuş çok azı ise bir insan boyunun yarısına ancak gelebilmişti.

Ağaçların dikiminin yanında yıllık çapa bakımı ile kuruyan fidanların yerine yenilerinin dikimi projesini üstlenen firmalar

adınada ,Memleketim insanı adınada üzüldüm.

O gün Yeşilırmağa Çam yerine Zeytin, Badem ağacı dikmiş ve tabii ki bakımlarınıda yapmış olsaydık bugün 140 bin ağaçtan

ülke ekonomisine nasıl bir katma değer yaratacaktık diye bir an düşündüm.

Zeytin için küçük bir hesap bile yaptım.Yıllık yaklaşık 28 milyon TL.

Avrupa artık tamamen zeytine yöneldi. Dağ taş zeytin dikiyorlar..

Biz ise yere göğe Çam ağacı dikmeye devam ediyoruz.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde 15 milyona yakın çam ağacı var.

Okullarda parklarda yanan yerlerin tekrar ağaçlandırılmasında hep çam ağacı var.

Yetişmesi yıllar alan tam bir ağaç görünümüne 40 yıldan falan ihtiyaç duyan çam ağacı.

Ayrıca yangınlarda saatli bomba.Kozalakları ile yangını başka yerlere taşıyabiliyor.Ayrıca çam kese böcekleri yangın kadar artı

bir dert ve bununla mücadelede masraflı ve insan sağlığınıda tehdit ediyor.

Halbuki Zeytin ağacından 2-3 yılda ürün almaya başlarsınız.

Zeytin ağacı da, tıpkı Çam ağacı gibi yaz kış yapraklarını dökmez.

Üstelik havadaki karbondioksiti kullanarak, karbon emisyonunu azaltıyor ve iklim değişikliğinin önüne geçiyor.

Dahası Zeytin bereket getiren bir ağaç .

Kazanç getirir. Ülkemizin Zeytin ülkesi olmasını sağlar. Üreticiler teşvik edilir..

Badem ağacı en geç 4 yılda verim verir

Harup 5 yıl içinde.

Umarım bu akıl tutulmasından tez zamanda kurtuluruz.

Ülkemize ve Dünyaya iyiliklerin en güzelini yapmış oluruz.