HAK EDİLMİŞ BİR DİPLOMANIN UZUN BİR HİKAYESİ VARDIR

Bu diploma öyle 1 günde alınan diploma değil tabii.Bu diploma en az 4 yıl yani diğer bir değişle 1460 günde alınabilen  bir diploma.Öyle oluncada hikayesi biraz uzun oluyor haliyle.

Fakültede  cumartesi dahil hergün ders vardı.Hatta cumartesi hidrolik dersi sabah saat 8 de başlayıp 15 dakikalık aralarla  akşam 16’ ya kadar 8 saat sürüyordu.

Ders yükü oldukça ağırdı.Dersler genelde 70-80 kişilik sınıflarda oluyor .Fakat bazı derslere alttan ders alanlarda katılınca daha kalabalık olduğu için anfide yapılıyordu.Hele bir ders vardı ki o dersten ilk seferde geçer not almak oldukça güçtü.Dersi fakülte dekanı veriyor ve öyle kolay kolayda geçer not vermiyordu.Dersin adı diferansiyel denklemlerdi. Yüksek matematikti.

Hiç abartmıyorum  bir sorunun cevabı  için en az 2  A4 kağıdını dolduracak kadar  işlem yapmak zorundaydınız . Kullanmanız gereken farklı ve birçok formül vardı.Doğru formülleri kullanarak  sonuca gitmeliydiniz.Sonuç doğru çıksa bile gittiğiniz yol ve kullandığınız formül yanlışsa alacağınız puan sıfırdı.

Sınav sonuçları çıktığında bölümdeki panoya asılırdı.00 ‘lar o kadar çoktu ki eğer 20 almışsanız kendinizi iyi not almış olarak görürdünüz.

Öyle soruyu çözerken gittiğim yol doğru,’’ bir formülü yanlış kullandım biraz olsun bundan not ver hocam’’ diyecek yoktu.Zaten desen de çok fazla dikkate alınmazdı.Velhasıl ilk seferde dersten geçen pek yoktu.

Bazı derslerin sınavlarında defter kitap getirmek serbestti.İstediğiniz kitabıda yanınızda sınava getirebilirdiniz.Ama gelin görün ki eğer derse girmemiş  hocanın söylediği önemli hususları not almamışsanız ve  farklı kaynaktan benzer problemeleri çözmemişseniz  dünyanın bütün kitaplarını getirsenizde boştu.

Hocanın arkasında derse girmek  genelde çok hoş görülmezdi.Bunun için ders aralarında sınıf kapısının önünden çok fazla uzağa gitmezdik.Giden olursa da cezasını eksik yazılarak yada tebeşir tozundan bembeyaz olana kadar kara tahtayı temizleyerek öderdi.Devamsızlıktan kalmak vardı işin sonunda ve  hiçkimse istemezdi haliyle.

Kahvaltıyı çoğu zaman okulda ders arasında çay simitle yapardık.Öğlen yemeğini eğer yemek iyiyse  yine okuldaki yemekhanede çıkan yemeklerden tercih ederdik.Çoğu zamanda yakınlardaki öğrenciye uygun menüler çıkaran lokantaları tercih ederdik.

Öyle bayramdır yılbaşıdır her fırsatta bilet kes Kıbrısa gel masraflıydı. Bayramlarda yılbaşılarda Eskişehirde geçerdi.

İnsan Üniveriste yaşamı boyunca bir taraftan eğitim alırken aslında çoğu zamanda yaşamı öğreniyor.Ve işin esas odak noktasıda bu oluyor. Yaşam bize bütün kitapların öğrettiğinden daha çoğunu öğretiyor. 

İmtihan yalnız fakülte  sınıflarında  olmuyor sokakta evde her heryerde imtihana tabii tutuluyorsunuz. “Sıkıntılar insanı olgunlaştırır. Ateşe girmeden demir çelik olmaz ‘’derler. Öyle pişiyorsunuz.

Aldığın diploma yalnız almış olduğun derslere verilen notlardan çok daha fazla değerli aslında .Almış olduğun diplomada yalnız  notlar yok  4 yılda çektiğin uykusuzluk var.Dirseklerdeki çürükler var soğuk var. Karın soğuğu ,bıçak gibi kesen ayaz var.Açlık var.Bababın yıllarca döktüğü alınteri Annenin gözyaşı Öğretmenlerinin emeği var.

Velhasıl  İnşaat fakültesinden mezun olduğunuzda ve diplomayı alırken 4 yıl yalnız nasıl bina inşa edilir öğrenmezsiniz.Fakir halkın rağbet ettiği marketlere gitmeyi öğrenirsiniz. Pazara geç gidip ucuza sebze meyve almayı bir sofrada bir çeşit yemeğin insana yeteceğini öğrenirsiniz.150 gr etle de doyulabileceğini ,peyniri kilo ile  değil de 200 gr.  almayı öğrenirsiniz. Yumurtanın ne kadar doyurucu olduğunu.Bayat ekmeğin bile insanı doyuracağını öğrenirsiniz.Kimsenin aç bırakılmaması gerektiğini öğrenirsiniz. 

Dua etmeyi öğrenirsiniz.

Adaletin olmadığını bazen gecikebileceğini öğrenirsiniz. İhanetide merhametide hüznüde  öğrenirsiniz.Ağlamayı öğrenirsiniz.Bazı insanların ne kadar kötü olabileceğini arabaya binmenin çokta şart olmadığını öğrenirsiniz.

Parasız kalınca ne iş olsa yapılabileceğini öğrenirsiniz.Ülkenizde çok dert olduğunu ikiyüzlü olan insanlar olduğunu öğrenirsiniz.

Vatanını satabilecek, çıkarcı insanların olduğunu öğrenirsiniz.Mahkemelerin hak arama yeri olduğunu ve olmadığını ,İlahi adaletin çok yararlı olduğunu öğrenirsiniz.Ve diplomanın insana iş bulmaktan para kazanmaktan daha çok kalite kattığını her dönem sonu aldığın notlardan çok daha değerli olduğunu öğrenirsiniz.

Diploma, bir etikettir. Kişiyi değerlendirmek için elde yeterince veri olmadığında bakılan bir etiket. O diploma dediğimiz kâğıt parçası, kişinin niteliklerine vekâlet eder.

Üniversite, öğrencisini mezun edip eline diplomasını verdiğinde dışarıya şu mesajı vermektedir: Bu kişi emsalleri arasından seçilerek geldi, Bu kişi, programımızda bulunan şu dersleri aldı. Bu derslerde şu konular işlendi. Bu konularda kişi yeterli düzeyde bilgiye ve bu bilgileri kullanma becerisine sahiptir. Belli bir genel kültürü, dünyayı algılama, yorumlama; problem çözme becerisi ve etik değerleri vardır. Çünkü kendisini sınavlar, ödevler, projelerle ciddi olarak denedik. Bu sınavları hep başarıyla aşarak diploma almaya hak kazandı. Diploması, işte böyle bir çabanın göstergesidir ve Üniversite kalitemizin garantisidir.

Diploma kamu veya özel iş başvurusunda kullanılan  eğitim halinizin belgesi ve tabii devletin resmi tescilidir.Diplomayı masayı koyunca şüphe dağılır  sorgulama anında biter.İşte bunun içinde çok değerlidir.Öyle parayla pulla ölçülmez değeri.

Hak edilmiş bir diplomanız varsa uzun bir hikayesi vardır ve ömrünüz boyunca yanınızdan gelir.Yaşamınıza değer katar.Makamlar gelir geçer o sizi bırakmaz.