Ülkemiz içerisinde gerçekleşen cinayetlerin gündemi içerisinde, tüm bu refahı bize laik görenlerin hükümet kurma ön görüşmeleride başladı. Seçime katılanların ve sandıktan çıkan sağlıklı oyların neticesinde, birinci parti ubp ipi göğüsledi. Ki total seçmenin yalnızca %20’si ile sandıktan birinci çıkarak yarışı tamamladı. Bu birinci arkadaşlar şimdi bilmem kaçıncı sırada ki yarışmacılarla, neredeyse sövüşe sövüşe girdikleri seçimin çıkışında, ayni masada oturup çay içerken ortaklık görüşmelerine başladılar.
* * *
İç hesaplaşmalarını, karşılıklı alış verişe bağlayan bu baylar, şimdi bir fikri olan arkadaşla, sonra güç bende artık diyen arkadaşla, sonra halkı camdan izleyen halkçı arkadaşla ve en son yaptılar gene yapacak olan arkadaşlarla tüm bu aritmetiği, yani bir fikri, bir güçle, camdan bakan halk izleyenlere inandırıp, yapmış oldukları her şeyi tekrar yapmak için kurgular kuruyorlar.
* * *
Ülkemin halklarının emeğinin üstüne değil bu görüşmeler, biz bu kadar bakan isterik, siz bu kadar verimisiniz, biz bu kadara kafi değiliz daha çok bakan isteridir. Yani biz halklara bir yarar yok ortada, misal sağlık bu durumda, bunu düzeltmek için ne yapabiliriz ortak zemin ne olur diye tartışmazlar. Ya da eğtimde ortalık yangın yeri, hadi ne gibi bir oluşum bunu söndürür diye de tartışmıyorlar.
* * *
Sevgili okur; biz halklar olarak umuda sarılıp, aklımızı eğitmeliyiz, gönlümüzü emekten yana sağlayıp, ruhumuzu mücadele özü ile diriltmeliyiz. Her nerde ne iş görüyorsanız onu severek laikiyle yaparken, o emeğin hakını almayı utanç saymadan, alın terinizin haklarını o emekçi ellerle söke söke almalısınız. Ve pek tabi buna önce siz inanmalısınız, doğrudan kamu hizmetlerinin en kaliteli bir biçimde size ulaşabilmesi için durmadan, usanmadan bezmeden talep etmelisiniz. Yoksa yine sırtları halklara dönük, rejimin efendilerinin ellerini öpen bu bakanların hükümetine, boyun eğer ve karanlık sokakları aydınlatacak her ışığın sönmesini görürken, karanlıklara gömülürüz.

Behiç Anibal….