Benim bildiğim şu anda iki örgüt bir de siyasi parti oluşumu hazırlığı var…
Türkiyeli vatandaşlarda son birkaç aydır bir kıpırdanma vardı şimdi artık gizli olmaktan çıktı çeşitli merkezlerde toplantılar, çalıştaylar yapılmaya başlandı!
Türkiyeli olup da geçmişte siyasette ciddi ses getiren ve sonuçta DP ile bütünleşip kapanan Yeni Doğuş Partisi’ni kimse unutamadı!
Bunun adına ister geçmişe özlem deyin isterse KKTC’de güç haline gelmek ya da hak-hukuk mücadelesi, ciddi bir hareketlilik olduğu kesin…
Ardında eski siyasiler var, bürokratlar ve iş adamları var esnaf kesiminden insanlar var!
Kimine göre çok tehlikeli, kimine göre olması gereken, kimine göre de lüzumsuz görünen bir oluşum çabası bu, başarılı olur ya da olmaz o şimdi bilinmez!
Ortak konu şu;
KKTC Hükümetleri yeteri kadar TC kökenlilerin yaşadığı sıkıntıları dile getirmiyor!
Yeni yurttaşlık konusu büyük tepki aldı ve TC kökenlilerin vatandaşlığı istenmiyor imajı yaratıldı…
Olası bir çözüm sonrası geleceklerinin ne olacağının bilinmemesi!
‘Var mıyız, yok muyuz’ başlığı ile üç ayrı konu altında çalışmalar başlatılmış, işte o maddeler;
Bakanlar Kurulu’ndan geçen Cumhuriyet Meclisi alt komiteye görüşülmesi için sevk edilen yeni yurttaşlık yasasındaki sıkıntılar…
Kıbrıs müzakereleri sürecinde hak ve hukuklarının varlığı ve devamı ile ilgili varılacak mutabakat sonucunda yaşanabilecek sorunlar…
Ve olası bir çözüm sonrasında KKTC’deki konum ve durumları, yeni bir göç yaşayabilme olasılıkları…
Benim gözlemlediğimiz ise şu;
Yıllarca bu ülkede yaşayan ve bir çoğu artık Kıbrıslı ailelerle bütünleşen Türkiye kökenli insanların YDP kapandıktan sonra tüm siyasi partiler tarafından sadece birer oy olarak değer görmeleri!
Yeteri kadar devlet kaynaklarından yararlandırılmamaları ve siyasette layık olunan yerde bulunmayışı ve daha fazla kimseye maşa olmamak…
Böyle oluşumlar olmalı ya da olmamalı o çok ayrı bir tartışma konusu ama Türkiye kökenli insanımız bu örgütlenme sırasında bile birbiriyle didişip, bölünerek örgütlenme mesajları veriyor…
Önümüzdeki günler çok şeylere gebe!
 
 
 
 ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
 
Girne Kaymakamlığı’ndan bir garip açıklama!
 
İki gün önce bir okur şikayetini sayfamızda yayınlayıp Girne Kaymakamı Mehmet Envergil’in dikkatine getirmiştik.
Dün kaymakamlıktan cevap geldi hayretler içinde kaldık!
Birincisi yazıda imzanın olmamasıydı…
İkincisi ise bizim yazmadığımız, sormadığımız konulara cevap verilmesiydi!
Sayın Kaymakam bey bizim yazımızı okudu mu bilmeyiz ama bir bakarsa şarap ve alkollü içki konusunda tek bir kelime bile etmemiştik…
Bayağı garibimize gitti doğrusu!
İşte Kaymakamlığın o yazısı:
Sayın Levent Özadam,
08 Haziran tarihinde yazmış olduğunuz yazıya binayen Ozanköy’de hatırlı birine şarap ve
alkollü içki lisansı verdiğimize dair bir eleştiri yaptınız. Bilmenizi isterim ki Kaymakamlık
olarak böyle bir işletmeye içki lisansı vermiş değiliz ve içki lisansı almayan işletmeler de
sürekli takibimizde olup gerekli yasal mevzuatın yapılabilmesi için de bu gibi işletmeler liste
halinde Girne Polis Müdürlüğü’ne de bildirilmektedir.
Ayrıca yaz sezonunda açık havada müzik yapan işyerlerinin denetimi ve ses desibel
ayarlarının ölçümü ise 2 yıldan beridir Çevre Koruma Dairesi’ne verilmiş olup yetki de
onlarda olmaktadır.
Bilgilerinize sunarız…”
 
 
 
“Meclis toplumun aynasıdır”
 
Yukarıdaki başlık TDP Girne Milletvekili Zeki Çeler’in saptamasıdır, hoşuma da gitmedi değil…
Ama düşündürücü de geldi bana!
Zeki kardeşimiz bu açıklamasıyla önemli mesajlar veriyor aslında;
“Toplum kendi kaderini kendi belirler” gibi!
Yalan değil!
Toplumun büyük bir kesimi seçimlerde tercih yaparken aslında toplumu değil kendini düşünür ve kendine çıkar sağlayabilecek isimleri Meclis’e taşır…
Sonuç ortada;
Bireyler olarak kazançlarımız olabilir ama toplum olarak aynı şeyi söyleyemeyiz!
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Menteş GÜNDÜZ, Mağusa sanayi bölgesinde bir arsanın bir vatandaşın elinden alınıp polis subayı olan bir vatandaşa verildiğini biliyor muydunuz? Konuyu takibe aldık paberiniz olsun istedik, sonra söylemedi demeyin!
Sayın Mehmet HARMANCI, bir genç kızımız fuara gidecek diye akşam karanlığında kapağı olmayan bir logara düştü ve ayağını kırdı. Ekipleri buraya yönlendirip bir tarama yaptırmakta yarar görüyoruz…
Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, yıkım kararı alınmış bir eski yapıyı belediyenin kaynaklarıyla boyamak biraz çelişkili bir icraat değil mi? Bölge halkından tepki mesajlarınız geliyor haberiniz olsun istedik…
Sayın İsmet AKİM, hakkınızda elimi ciddi bir şikayet mektubu ulaştırıldı. Yazıda çok ciddi suçlamalar var yakında uğrayıp iddiaları tek tek yanıtlamanızı isteyeceğim bilesiniz. Hele de istihdamlar konusunda yazılanla dudak uçuklatacak cinsten bilesiniz!
                       
Sayın Mustafa AKINCI, Kıbrıs görüşmeleri konusu şimdilik gayet iyi gidiyor ama artık iç sorunlarla da ilgilenme zararı gelmedi mi? Seçimler öncesinde de bu konuda çok iddialı söylemleriniz olmuştu, hatırlatalım dedik!
Sayın Gülten UÇAR, UBP Mağusa İlçe binasındaki ücretiniz yarım maaşa düşürülmüş ve bunun da tek nedeni kendi isteğinizle işten ayrılmanızmış. Hayırdır kimin canını bu kadar sıktınız da maaşın yarısını kırpmaya başladılar?
Sayın Teberrüken ULUÇAY, daimi ikamet izni konusunda yapılan yeni yasa için şimdilik muhalefet yok. çalışanların bir çoğu bu yasayla hastane ve bürokrasi işkencesinden de kurtulmuş olacağından bayram yapıyor. Konuyla ilgili teşekkür mesajlarınız geliyor.
Sayın Cemil SARIÇİZMELİ, basit bir karar alarak bölgede yıllardır kangren hale gelen jet ski kavgalarını da bitirmiş oldunuz, tebrik ederiz. Bu arada şimdiye kadar alınan partizan kararlar konusunda ne deseniz haklısınız…
Sayın Mehmet TEMİZ, Türkiye’de genel seçimlerde ortaya çıkan sonuçtan dolayı sosyal medyada artık bayramlık ağzınızla yorum yaptığınız yönünde dostlarınızdan şikayetler geliyor. Biraz frene mi basmak lazım acaba?
Sayın Katip DEMİR, bölgedeki kaçak karavanları kaldırıp bazılarını fena kızdırdınız ama görüntü açısından hiç de kötü olmadı. Bu arada belediyenin araç filosunu da genişleterek hizmet ağına kalite getiriyormuşsunuz. Hadi bakalım hayırlısı!
Sayın Saffet SOYKAL, sosyal medya hesabınız bazı pornocular tarafından ele geçirilince zor anlar yaşamışsınız, büyük geçmiş olsun. Bu arada Kıbrıs sorunu konusundaki bilgilendirmeniz dikkatle izleniyor…
Sayın Eftal KESER, BRT’de haber müdürlüğü görevine getirildiğinizi memnuniyetle öğrendik. Bazı sizi tanımayan arkadaşlar atamayı duyunca biraz endişelendi ama muhakkak ki sizin tecrübelerinizden çok faydalanacaklardır…Hayırlı uğurlu olsun.
Sayın Bertan ZAROĞLU, tesadüfen bir lise arkadaşınızla tanıştık ve bolca sizin eski günleri anlattı. Lise öğretmeninizi dövdüğünüz yılları hiç unutmamış. Kulaklarımıza inanamadık doğrusu, desenize asilik gençlikte de varmış…
Sayın Kudret ÖZERSAY, nabız yoklamalar hala devam ediyor mu? Aklınızdan ne geçiyor bilmiyoruz ama size oy verenler artık daha fazla gecikmemeniz gerektiğini söylüyorlar. Katılmamak elde değil, biraz kıpırdanın artık bakalım…
Sayın Ersin TAŞER, 70’nci yaşınızı biz de kutluyor sevdiklerinizle birlikte sağlıklı ve mutlu nice yaşlar temenni ediyoruz. Bu arada 60’dan daha büyük göstermiyorsunuz maşallah çok gence taş çıkartırsınız. 

GÜNÜN FOTOĞRAFI: