Kısa dönem Başbakanlık döneminde bir ziyaretimde Sibel Siber’den Girne’de azı arazilerin tarım arazisi adı altında bazı kişilere verildiğini öğrenmiştim…
Arazi verilen isimler arasında önemli iş adamları, sendikacılar, partililer hatta gazeteciler bile vardı…
Sibel hanım güzel bir icraata imza atarak arazi verilen kişilerin sözleşmelerini iptal ettirmiş vatandaşın da sempatisini kazanmıştı…
Ziyaretim sırasında Sibel hanımdan arazi verilen kişilerin listesini yayınlamak maksadıyla istemiş ama olumsuz cevap almıştım…
Sibel hanım o sıra güzel bir icraat yapmış ama eksik yapmıştı!
Arazileri peşkeş çekenler ve alanlar muhakkak deşifre edilmeliydi, edilemedi…
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber’in dünkü gazetelerde yine çok önemli açıklamaları vardı;
Kamu Reformu Yasası halen Meclis’te bekletilirken, Siyasi Partiler Yasası ise görüşülmekten vazgeçilmiş!
Bu konuda kendisine sosyal medyada çok sayıda soru geliyormuş ve o da bunu şöyle açıklıyor;
“Komiteler toplanamıyor çünkü nisap sağlanamıyor!”
Sonra ekliyor;
“Nisabı kimlerin sağlamadığı deşifre edilmeli!”
Kulaklarıma inanamadım Sibel hanım!
Çok önemli bir makam olan Cumhuriyet Meclisi’nin başkanı nisabın kimler tarafından sağlanmadığı konusunda bilgiye sahip ama deşifre etmiyor, ‘deşifre edilmeli’ diyor!
Belli ki gazetecilere topu atıyor…
Meclis’in patronu olarak, verin isimleri deşifre edelim Sibel hanım!
Sevgili okuyucular;
Bu ülkenin artık, temiz ve dürüst ya da çok tercih oyu alan vekillerden daha ziyade cesur politikacılara ihtiyacı vardır!
Milletvekilleri artık partililerinin iş takibini yapan memur konumundan çıkmalı, bireysel değil toplumsal konulara odaklanmalı, gerektiği zaman partisine kafa tutmayı bilmeli ve istifayı bile göze alabilmelidir!
Sibel Siber gibi çok muteber ve dürüst siyasetçilerin yaptıkları açıklamalarda ülkenin kötü yönetildiğini söylemekten daha ziyade kimler tarafından kötü yönetildiğini artık deşifre etmesi gerekmektedir!
Hele de ‘kötü yönetim’ sözü iktidarın vekillerinden geliyorsa ve sadece söylemlerde kalıyorsa bana göre samimiyetsizliktir, vitrine oynamaktan başka bir şey değildir!
Çok saydığım ve sevdiğim Sibel Siber de görünen o ki sıradan siyasetçi olarak kalmayı yeğlemektedir…
Hem de çok ciddi bir makamın başındayken!
Son günlerde siyasilerin çok fazla ağızlarına aldıkları bir söz var ve dikkatimi çekti;
“Meclis toplumun aynasıdır!”
Bu sözü istediğiniz yere çekebilirsiniz…
Seçmene mesaj vererek, ‘siz bunları seçtiniz kaderinize razı olacaksınız’ bile diyebilirsiniz!
Yok arkadaş!
Biz sizi o koltuklara ‘Meclis toplumun aynasıdır’ demeniz için seçmedik!
Topu bizim üzerimize atmanızı asla kabul etmeyiz…
Sizin sadece koltukları korumak için mücadele ettiğinizi bilsek, hiç o koltuklara oturtur muyduk acaba!
Bunu bir düşünün derim…
 
 
Kalkınma Bankası terfileri mahkemelik oldu!
 
Kalkınma Bankası’nın bundan bir süre önce tartışmalara neden olan istihdam ve terfilerinin mahkeme yolunda olduğu öğrenildi.
İstihdamlarla ilgili iki kişinin konunun mahkemeye götürmek için hazırlık yaptığı belirtilirken terfiler konusunda da Arzu Zehra isimli çalışanın Avukatı Serhan Çınar vasıtasıyla bankayı mahkemeye verdiği ve duruşmaların yakında başlayacağı söyleniyor.
Hatırlanacağı üzere aylar önce hem istihdamlar hem de terfilerdeki yanlışları bu sayfada siz okurlarımızla paylaşmış ve CTP ve DP’nin istihdamları kendi aralarında paylaştıklarını ifade etmiştik.
 
 
 
Polatpaşa Lisesi açık hava cezaevi gibi oluyor!
 
Akdoğan’da bulunan Polatpaşa Lisesi öğrencilerinin velileri okulda yapılan yeni düzenlemeden şikayet ederek inşası devam eden tel örgülerin okulu açık hava cezaevine döndürüldüğünü şikayet ettiler.
Okul yetkililerine sorduklarında ‘çocukların kaçmaması için böyle bir önleme başvurduk’ cevabı alan bazı veliler böyle bir açıklamayı asla kabul edemeyeceklerini konunun bakanlık tarafından ele alınmasını istediler.
Bu arada duvar ve telleme işlerinin yaklaşık 20 bin TL tutarında olduğunu da söyleyen veliler bu paranın okula daha iyi hizmet için kullanılabileceğini ifade ettiler!
 
 
Akıncı’nın niçin mal varlığı yok!
 
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı seçimler öncesi mal varlığını açıklamış olmasına rağmen bu kez mal bildirimini Cumhuriyet Meclisi’ne yaptı…
Şeffaflık açısından doğru bur karardır!
Bir süredir Sayın Akıncı’ya soracaktık kısmet olmadı…
Şimdi soruyoruz;
Bunca yıllık belediye başkanlığı ve vekillik döneminiz ardından da emekliliğiniz olduğu halde niçin mal varlığınız yok?
Belli ki bütün mal varlığınızı Meral hanımın üstüne yapmışsınız…
Güzel de bunun bir sebebi var mı?
Bizimki de merak işte!
Ama gerçekten garibime gitti bu konu…
 
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Sibel SİBER, yasaların geçmemesi konusunda komitelere yaptığınız suçlamalar yerinde olsa bile müdahale etmediğiniz için sizi de sorumlu kılar. Bu arada nisap sağlamayan parti ve vekillerin ismini bize verin deşifre edelim ki bir dahaki sefere o koltuklara oturamasınlar.
Sayın Doğan ŞAHALİ, Şeker Sigorta müdür ve yönetim kurulu atamalarında Serdar beyle uzlaşamadığınız gibi kendi partiniz içinde de bu konuda ciddi bir muhalefet oluşmaya başladı. Bu arada 14 Haziran’da yeni başkanınız olacak Sayın Talat da diş bilemeye başladı haberiniz olsun…
Sayın Erhan ARIKLI, DP-UG’ye bağlı olan Turizm Bakanlığı’nı, hem de sıkı bir DP’li olan Avukat Ömer Adal tarafından mahkemeye verdiğinizi duyduk. Bu konuda kafalar iyice karıştı. Demek ki DP ile köprüleri tamamen attınız desenize!
Sayın Şahap AŞIKOĞLU, dünyaca ünlü bir turizm işletmesi buradaki yatırımlarını çekme kararı aldıktan sonra sanırız sizin de şikayet etmekten daha ziyade istifa kararını düşünmeniz gerekiyor değil mi? Bu işler artık rayından çıktı bir düşünün deriz…
Sayın Mehmet ENVERGİL, hassasiyet gösterip şikayet konularında görüş belirttiğiniz için teşekkür ederiz. Ama sadece Girne’de değil bütün merkezlerde Kaymakamlıkların güçlendirip çok daha yetkili hale gelmeleri artık elzem olmuştur değil mi?
Sayın Bülent ARKIN, Lefke’deki maden ocağı olayında geri çekilmekten daha ziyade işin içinde olmalısınız. Konu altın olunca işin rantı da büyük olacağından bölgede çok yakında bir iç savaş çıkabilir. Lütfen gösterin müsteşarlığınızın ağırlığını…
Sayın Hüseyin SAYILI, 14 Haziran’dan sonra CTP’nin bütün yönetim kurulu başkanlarının değişeceğini ve listenin başında da sizin bulunduğunuzu biliyor muydunuz? Bu arada terfiler konusunda açılan mahkeme en fazla sizin başınızı ağrıtacağa benziyor değil mi?
Sayın Rauf ATAÖV, Akdoğan’daki Polatpaşa Lisesi’nde öğrenciler kaçmasın diye duvarlara dikenli teller çekilmeye başlandıysa orada mutlak ciddi bir sorun var demektir. Müdürleri bölgeye gönderin bakalım bilmediğiniz bir şeyler mi var?
Sayın Mustafa MERTEKÇİ, dün öğlen Lefkoşa’da Mirage Restoran’da patronunuz Şemsi Kazım ile iş yemeğinde görülmüşsünüz. Hayırsız damat olayı da gündeme geldi mi yoksa daha ciddi konular mı gündemde vardı?
Sayın Şener LEVENT, ağabeyiniz Kemal Akıncı’nın vefatını üzüntü ile öğrendik. Size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler versin…
Sayın Cafer GÜRCAFER, öyle bir ah etmişsiniz ki Mimoza Otel bir türlü yeni sahibine kavuşamadı. Madem ki artık İhtiyat Sandığı da bu işe ortak olma niyetinde yeni bir teklif vermeye ne dersiniz? Yazıktır günahtır o güzelim tesise!
Sayın Enver MAMÜLCÜOĞLU, Başkent Lefkoşa’ya yeni bir otel kazandırmak için eski bir oteli satın aldığınızı öğrendik. Artık iki büyük otel kente yetmemeye başlamıştı doğru bir karar aldınız. Hayırlı işler bol turistler dileriz…
Sayın Şener ELCİL, siz YDÜ’ye çok fena taktınız ama onların sizi pek taktığı yok gibi görülüyor. Baksanıza siz açıklama yaptıkça burs sayısını artırıp bir de öğrencilere harçlık veriyorlar. Paranın sesi güzeldir değil mi?
Sayın İsmet AKİM, Kıb-Tek yönetim kurulu üyeleri dün öğlen toplu bir yemekte görülmüşler. Bu toplantının ardından elektriğe okkalı bir zam gelmez değil mi? Sakın böyle bir şey düşünmeyin vatandaş artık patlama noktasında.
Sayın Mehmet ERKUL, Ali Özen Safa’nın şirketlerinin yöneticiliğini bırakıp bölgeye döndüğünüzü örendik. Ali bey sizin gibi konusunda uzman bir ismi nasıl elinden kaçırdı bilemeyiz ama elbette her olmayan işte bir hayır vardır değil mi?

GÜNÜN FOTOĞRAFI: