Nasrettin Hoca, kadılık yaparken bir gün bir ahbabı burnundan soluyarak gelmiş. Hasmı için söylemediğini bırakmamış. Sonra:
– Hocam, Allah aşkına söyle, demiş, haklı değil miyim?
Hoca ne yapsın?
– Haklısın, demiş.
Ahbabı sinirleri yatışmış olarak gitmiş. Onun hemen arkasından hasmı gelmiş. Bu defa da o başlamış atıp tutmaya, yok bana şöyle, yok böyle yaptı demeye. O da Hoca’ya sormuş:
– Haklı değil miyim?
Hoca:
– Vallahi çok haklısın, demiş.
Adam da sakinleşerek gitmiş. Tüm bunlara tanık olan Hoca’nın karısı bile bu işe şaşırmış kalmış.
– Senin kadılığında bir garip Hoca Efendi. İkisine de sen haklısın dedin. Hiç öyle şey olur mu?
Nasreddin Hoca hanımının yüzüne bakıp:
– Hatun, demiş, sen de haklısın!
...
Bugün yazıya fıkra ile başladık çünkü ortadada herkesin haklı olduğu bir durum söz konusu...
Dipkarpaz'daki Altunkumsal'a yapılan ve yıkım kararı alan bungalovlar meselesi...
Önce Kaymakamlığın durumu:
Şehir merkezleri dışında kalan sahillerden Kaymakamlık sorumlu olunca yasalar çerçevesinde gerekeni yapmış ve yıkım kararını alırken bunu yasalar çerçevesinde yaptığı için elbetet haklıdır...
Dipkarpaz Belediye Başkanı Suphi Coşkun'un yıkım ve hapis kararına tepkisi de kendince haklıdır...
Suphi başkan ısrarla yasalara karşı olmadıklarını ama özellikle de hapis kararının niçin bu kadar aceleye getirildiğine isyan etmiştir...
Yine kendi açıklamasına göre bu iki işletmeye devlet başka arazi gösterip her şey süt liman olacakken yıkım kararından daha çok hapis kararı bölge insanını çileden çıkarmıştır...
Bu tepki de kendilerinde haklıdır, çünkü Dipkarpaz dışında hemen her yerde sahillerde bolca kaçak yapı vardır hiç birine de yasalar uygulanmamaktadır...
Adaletsizliğe kim isyan etmez ki!
...
Yaşanan bu talihsiz olaylar bile talihsiz Karpaz insanının talihsizliğini en iyi şekilde gözler önüne sermektedir...
Burada denize yakın kaçak işletmelere anında yıkım hatta sahiplerine hapis cezası kesilirken başta Girne ve civarında olmak üzere deniz betonla katledilmekte ama tek bir kararla bile bunların yıkımına gidilmemektedir...
...
Bu arada, Dipkarpaz'da yaşanan olaylarda en üzüntü vereni bölge halkının ya da kamu yöneticilerinin birbirine düşmesidir...
Aksine, Karpaz halkı ve devlet organları ile birleşmeli, bütünleşmeli ve yapılan haksızlıklara karşı tek ses olmalıdır...
Sadece seçim öncesinde hatırlanan ve her seferinde de kandırılan bölge insanının tek vücut olmalarından başka bir seçenekleri yoktur!
 
 
Türkiyeli-Kıbrıslı söylemleri yanlış!
 
Dipkarpaz Belediye Başkanı Suphi Coşkun belki de kızgınlıktan bazı yanlış ifadeler kullanıyor…
İddiasına göre daha önce de bölgeye kaçak yapılar yapılmış ama yapan kişiler Kıbrıslı olduğu için hiçbir cezaya çarptırılmamış!
Bu yapılar Türkiye kökenliler tarafından yapıldığı için hem yıkım kararı alındığın hem de hapis cezasına çarptırıldıklarını ifade ediyor…
Yani demesine göre Türkiyeli-Kıbrıslı ayrımcılığı yapılıyor ve bazı kararlarda eşitsizlik ilkesi çiğneniyor!
Hele de böyle bir süreçte tehlikeli söylemler bunlar…
Suphi Coşkun bölge insanı için çırpınıyor bundan şüphemiz yok ama söylemlerinde çok hassas olmalı diye düşünüyoruz…
Haklıyken haksız konuma düşmesini istemeyiz!
 
 
Belediyeler kestikleri primleri ne yapıyor!
 
LTB çalışanı bir genç arkadaş telefonda arayarak şikayetini dile getirdi…
Malum yıllardır ihtiyat sandığı ve sigorta yatırımları yapılmıyor!
Ama bu arkadaşın söylediğine göre her ay maaşlarından u kesintiler yapılıyormuş…
Soruyor;
Bizden kestikleri primleri niçin yatırmıyorlar diye…
Sonra ekliyor;
Yatırmıyorlarsa bu paraları nerelere kullanıyorlar!
Cevaplanması gereken bir soru değil mi?
Bu arada sadece LTB’nin değil 17 belediyenin yatırım yapmadığını da göz önüne almakta yarar var!
 
 
Devleti veterinerleri bile tepkili!
 
Biz bu sayfada birkaç gün gündeme getirince Veteriner Dairesi dün bir basın açıklaması yapma durumunda kaldı…
Veteriner Dairesi çalışmalarında bir takım değişiklikler olmuş!
Değişiklik dedikleri sokak hayvanlarına 1 Mart tarihinden itibaren klinik hizmetlerinin verilmeyecek olması!
Bu işi artık belediyelere devretmişler…
Bu da demektir ki;
Sokak hayvanları artık sahipsiz kalacaktır!
Devlette çalışan bazı veteriner arkadaşlar bile bu karara tepki gösteriyorlar…
“Biz sokak hayvanlarına da gözümüz gibi bakarız” diyorlar…
Bakalım bu karar sonrası hayvan dostu insanlar nasıl bir tepki gösterecek!
 
 
2 bin TL verenler farkı alacak mı!
 
Daimi ikamet izni alacaklardan talep edilen adam başı 2 bin TL İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy’un da bastırmasıyla bin TL’ye düşürüldü…
Bu rakam da aslında fazla ama en azından biraz insaflı!
Yüz küsur kadar insan 2 bin TL ödeyerek beyaz kimliklerine kavuşmuşlardı.
Şimdi şu soru gündeme geliyor;
Onlara 1 bin TL fark geri iade edilecek mi?
Kesinlikle edilmelidir!
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Özgenç YÜCESOY, Planlama ve İnşaat Dairesi’nin elektrik şube amiri olarak ihalelerle sadece bir tek firmanın malzemelerini tercih etmeniz diğer elektrik malzemesi satıcılarının tepkisine neden oluyor. Yakın takiptesiniz haberiniz olsun istedik!
Sayın Ahmet KAŞİF, şaka yollu olsa da Dipkarpaz Belediye Başkanı Suphi Coşkun’a ‘terörist’ ifadesini kullanmanız başkanın fena halde gücüne gitmiş. Gönlünü nasıl alırsınız bilemeyiz artık!
Sayın Tuluy KALYONCU, son günlerde vatandaştan gelen şikayetlerde özellikle de ‘bakiye borç’ konusu yoğunlukta! Bakiye borçları olmadığı halde mesajlarda var gibi gelince bunalıma girenler bile var! Sanırız bu mesaj işi tam oturmadı herhalde değil mi!
Sayın Ramadan GÖKŞAN, klinik hizmetler için aldığınız yeni karara tepkiler artarak devam ediyor! Devlette çalışan veteriner arkadaşların yanı sıra şimdi de hayvan sever vatandaşlardan ağır ifadeler içeren mesajlar geliyor. Yakında kapınıza dayanırlarsa şaşırmayın olur mu!
Sayın Mustafa AKINCI, pişmiş aşa su katma konusunda belki de kendinizce haklı olabilirsiniz ama aş hem daha pişmedi hem de ülke insanının huzuru iyice kaçmaya başladı. Ülkenin en üst makamında oturan birisi olarak el atmakta yarar görüyoruz!
Sayın Serdar DENKTAŞ, su konusu çözüme kavuşamazsa ve hükümet bozulursa herkes UBP-DP hükümetinin kurulacağı tahmininde bulunuyor ama acaba son günlerde de CTP’li bazı dostlarınızla dirsek temasında bulunduğunuz yönünde ihbarlar alıyoruz…
Sayın Ömer KALYONCU, Ankara’ya yapacağınız ziyarette sizi eğer müsteşar yardımcıları karşılarsa tepkinizin ne olacağı merak konusu olmuş! Vatandaşın başka derdi yok nelerle uğraşıyor değil mi!
Sayın Cafer GÜRCAFER, başta müteahhitler olmak üzere bir çok işadamı devletten alacağını alamıyor! Hadi Ticaret Odası bu konuda kış uykusunda bari siz olsun bir girişimde bulunun! Devlet bu paraları hemen şimdi ve faiziyle birlikte ödemelidir!
Sayın Faiz SUCUOĞLU, tarihi Kumarcılar Hanı’nın isminin değiştirilmemesi kararı aldığınızı memnuniyetle öğrendik. Ülkede bu kadar sorun yaşanırken bununla bir de yenisinin eklenmesi doğru olmazdı değil mi?
Sayın Ayhan ARIKLI, uzun süren sıkıntılı dönemden sonra müşterilerine tapularını vermeye başlamanız nedeniyle teşekkür mesajlarınız geliyor. Geç olsun ama güç olmasın sözünü boşuna söylememişler değil mi…
Sayın Yusuf ARMAN, eko turizmin sadece adının olduğu konusunda yaptığınız açıklamada yerden göğe kadar hakkınız var! Maalesef yönetenler atıp tutarken manganla kül bırakmıyor ama iş icraata gelince ortada kimseller yok!
Sayın Alihan PEHLİVAN, bir gecede 5 meyhane ziyareti  ile biraz abartmıyor musunuz acaba? Artık yaş da kemale eriyor biraz daha dikkatli olmakta yarar var değil mi! Hanım artık kesinlikle kontrolü eline almalıdır!
Sayın Hasan SADIKOĞLU, biraz geç de olsa İskele’de asfaltlama seferberliği başlatmanız bölge halkının memnuniyetiyle karşılandı. Bu arada meclis üyeleri arasındaki ihtilafın da çözüldüğü söyleniyor, hadi yine iyisiniz…
Sayın Laden ALPER, nişanlanmanız sosyal medyada epey bomba etkisi yaptı diye duyduk. En kısa zamanda nikah masası da gerçekleşir inşallah değil mi? Mutluluğunuz ve aşkınız daim olsun Allah utandırmasın…