Önceki gün polis teşkilatındaki çalışan sayısının az olduğuna işaret etmiştik…
Zira teşkilatta son yıllarda bir emeklilik furyası başladı!
Kimi terfilerde yaşanan sıkıntılardan, kimisi özel durumlarından kimisi de iş hayatına atılmak istemesinden…
İşte o yazıdan sonra hem çalışan hem de emekli olan arkadaşlar ile yoğun bir telefon trafiği yaşadık!
İçeride yaşanan sıkıntılarını anlattılar…
Çalışan eksikliği nedeniyle göstermek zorunda oldukları özverili çalışma temposundan dolayı bozulan aile ilişkilerinden…
Ama en çok da neden şikayet ettiler biliyor musunuz?
24/48 saat olan çalışma sisteminden!
Aslında bu konu hep ajandamın bir kenarında not olarak duruyordu…
Ben de empati yapıyordum;
Acaba ben olsam hiç aralıksız 24 saat uyanık kalıp görevde kalabilir miyim diye!
Ya da bu çalışmanın ne kadar sağlıklı olduğunu kendi kendime soruyordum…
Şuna karar verdim;
Hiç uyumadan, dinlenmeden ben 24 saat çalışamam…
Hem de çok hassas ve uyanıklık gerektiren bir görevde!
Her an bir olayın içindesiniz…
Gözünüz açık olmalı, dinç ve dinamik olmalısınız!
Halkın can ve mal güvenliğini sağlamak öyle kolay bir iş mi…
Genç ve daha 4 yıl önce evlenen bir polis kardeşimiz dedi ki…
‘Abi evde hanımla ne huzurumuz var ne de ağzımızın tadı kaldı…”
Sırf 24 saatlik uzun süren, evden ayrı kalmak zorunda olduğu için birkaç kez boşanma noktasına kadar gelmişler!
İki yaşındaki çocukları ile evde tek başına kalan eşi, türlü bunalımlar yaşamış…
Şükür ayrılık gerçekleşmemiş!
Ama ‘şimdilik’ diye tedirginliğini ifade ediyor…
Belli bir saatten sonra dikkatinin dağılması, kapanan gözler ve bitkinlik de cabası!
Şikayet çok ve türlü türlü olunca buradan yetkililerin dikkatini çekmek istiyoruz…
Dünyanın bir başka yerinde hem de böyle hassasiyet gerektiren bir görevde 24 saat kesintisiz çalışma sistemi var mı bilmiyorum!
Bizde uzun yıllardır uygulanıyor…
Kimsenin şikayeti yok sanılıyor ama durum hiç de öyle değil!
Çünkü herkesin sorunu evine gidip de kapısını kapattıktan sonra başlıyor…
Bize şikayet edilenlerin yanı sıra bakalım daha ne ciddi sıkıntılar yaşanıyor aileler içinde!
Bir de sistemin başka boyutu var…
24 saat poliste çalışıp 48 saat boşta olup, ikinci iş yapan polis çalışanları!
Konu mutlaka mercek altına alınıp, konuya bilimsel de yaklaşılıp hem çalışanların, hem teşkilatın hem de tabi ki vatandaşın emniyeti için gerekirse yeni bir düzenlemeye gidilmelidir!
Bu arada şu anki çalışan sayısının ihtiyacın çok altında olduğunu da ısrarlar vurgulamakta yarar var!
 
 
Güzelyurt’a her türlü yatırıma destek…
 
“Sn Levent Özadam,
Güzelyurt'a yatırım konulu yazınız için teşekkür ederim.1983 yılında KKTC'ye döndükten sonra Güzelyurt-Lefke bölgesinde 15 yıl süreyle sadece özel kliniğimde ve 15 yıl süreyle hem özel kliniğimde hem de Cengiz Topel Hastanesinde toplam 30 yılı aşkın süre dahiliye uzmanı olarak görev yaptım.Bölgenin sağlık alanındaki sorun ve ihtiyaçlarını analiz edebilecek birikimim olduğunu düşünüyorum.28 Temmuz 2013 genel seçimlerinde Güzelyurt-Lefke bölgesi insanının takdiri ile Cumhuriyetçi Türk Partisinden milletvekili olarak KKTC Meclisine gönderildim.Güzelyurt-Lefke bölgesinde ve tüm ülkemizde halkımızın yaşamını iyileştirecek her türlü yatırımı savundum ve buna devam etmeye kararlıyım.
Yeter ki amaca yönelik,verimli bir yatırım olsun ve kısıtlı kamu kaynaklarımızı duygusal kararlarla heba etmiş olmayalım.
Başta Güzelyurt-Lefke bölgesi ve tüm ülkemizde SAĞLIĞA,ULAŞIMA,KAMU HİZMET KURUMLARINA,TURİZME,EĞİTİME ve benzeri insan yaşamını olumlu etkileyecek her türlü yatırıma ihtiyacımız olduğunu, bu tür yatırımları desteklenmeye devem edeceğimi belirtirim.Böylesi yatırımların Kıbrıs'ta barışa ulaşma gayretlerine engel değil destek olacağına inanıyorum.
Gelişen Güzelyurt-Lefke bölgesinin olası bir çözümde BİRLEŞİK FEDERAL KIBRIS'ın ileriki yıllardaki yaşamının başlangıç modeli niye olmasın?.
Çalışmalarınızda başarılar dilerim.Saygılarımla…”
 
Hüseyin ERÇAL
CTP Güzelyurt Milletvekili
 
 
“Ölüye saygısızlık!”
 
Bundan kısa bir süre önce ölmüş çocuğu…
Ana yüreği bu nasıl dayanır akıl almaz!
Sık sık gidermiş Lefkoşa Kabristanlığı’na…
“Diriye saygıları yok bari ölüye saygısızlık etmesinler” dedi telefonda!
Kabir yapan bazı işletmeleri şikayet etti…
Başka kabirlerin üzerinde mermer kesen çalışanları!
Kabristanlığın sorumlularına iletmiş konuyu ‘biz karışamayız’ demişler…
Rica etti konuyu LTB Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’ya iletmemizi istedi!
Acılı bir ananın isteği bu sevgili Harmancı…
‘Ölüye saygısızlık yapmasınlar’ diyor yüreği evlat acısıyla yanık ana!
 
 
Hangi gazeteci tehdit ediliyor!
 
Türkiye’de darbe girişimi sonrası başlatılan FETÖ operasyonlarında henüz KKTC’de ciddi bir girişim yokken bazı gazeteciler yazdıklarından dolayı tehdit edilmeye başlandı!
Geçenlerde bir tehdit olayının polise intikal ettiği ve soruşturma başlatıldığını duyduk…
Bu konuda hem polise hem de basın mensuplarına büyük sorumluluk düşüyor!
Aradaki iletişim mutlaka geliştirilmeli ve ortak bir çalışma başlatılmalı diye düşünüyoruz…
 
 
MESAJ  KUTUSU
 
 
Sayın Tüm.Gen. Yılmaz YILDIRIM, göreve geleli henüz çok yeni oldu ama kurumuna bağlı polis teşkilatında çalışanlar artık çalışma saatlerinin normale dönüp sağlıklı ortamda çalışmak istediklerini belirten görüş belirtiyorlar. Konuyu bir yerle yazıp da zamanı gelince bir çalışma başlatırsanız iyi olacak…
Sayın Mustafa AKINCI, köylü milletin efendisidir sözünü de hatırlatarak Çiftçiler Birliği yöneticilerinin ayardır sizinle görüşmek istemelerine rağmen onlara hala bir randevu vermemeniz biraz acayip kaçmıyor mu! Konuyu bir daha değerlendirin deriz!
Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Türkiye ve KKTC’de çok ciddi gelişmeler yaşanırken bu kadar sessiz kalmanız vatandaşın da dikkatini çekmiş olmalı ki artık sormaya başladılar! Hele de dostlarınız eski günlerinize dönmenizi dört gözle bekliyorlar!
Sayın Mehmet HARMANCI, belediyenin akıllı sayaç ihalesini bir gıda şirketinin kazanmış olması kamuoyunda biraz garip karşılandı. Bu arada kabristanlıkta ki kabir imalatçılarının çalışma alanı konusunda yasalar ne diyor acaba! Hadi bir el atıverin lütfen!
Sayın Faiz SUCUOĞLU, çok yakında Ankara’ya önemli bir ziyaret gerçekleştirip eliniz dolu ve büyük sürprizlerle döneceğiniz konuşuluyor! Devlet hastanelerinde ciddi hekim ve hemşire eksikliği var umarız bu konu da artık sorun olmaktan çıkar!
Sayın Ahmet SENNAROĞLU, madem ki bereketli sular sizin topraklara da ulaştı bundan böyle hiç dert etmeyin. Bizde alt yapıyı şimdiye kadar kimse düşünmediği için böyle sıkıntılar yaşanacaktır. Sabırla koruk birleşince helva olurmuş, az sabır…
Sayın Tigin KİŞMİR, devlet piyango biletlerinin satışından çok fazla olarak 80 bin adet olarak basılması devirlerde büyük rol oynuyor. Baskı işini biraz azaltsanız da her çekilişte kazanan bilet olsa fena mı olurdu yani! Bu arada çalışanlar sizden epey memnun görülüyor.
Sayın Cem OZAN, kafaya fena halde taktığınız bir soruşturmada tanık olarak karakola çağırdığınız bir vatandaş biraz dişli çıkınca epey bozulduğunuz konuşuluyor. Bakalım günün sonunda bu dava nasıl sonuçlanacak ve siz de nasıl bir değerlendirme yapacaksınız!
Sayın Rauf ATAÖV, Ziyamet’te oturan veliler ilk okula artık bir halı saha yapmanın geldiğini belirten mesajlar gönderiyor. Spor yapmak o bölgenin de hakkı değil mi…En kısa zamanda konuya el atacağınızdan kuşkumuz yok!
Sayın Sibel SİBER, dün birkaç okuyucumuz mesaj göndermiş, Gazeantep’teki katliamdan sonra bir heyet ile acılı aileye bir ziyaret gerçekleştirmenizi talep ediyorlar. Hiç de fena bir fikir olmasa gerek değil mi!
Sayın Fuat VEZİROĞLU, yılların kadim dostu rahmetli Ciğerci Ahmet için bir kitap yayınlamayı düşünmez miydiniz. Zira bu ülkenin en büyük eksikliklerinden birisi de böyle değerlerin erken unutulmasıdır…
Sayın Oshan SABIRLI, Tayland’ta tatil nihayet başlamış ve ilk gün 8 metle bir yılanı kucaklayarak poz vermişsiniz. O gece eşinizin uyumak için sizi otel lobisine gönderdiği söyleniyor doğru mu!
Sayın Erhan BAŞAY, tavla turnuvalarında rakipleri hep kendi sahanızda yenip sonra da reklama başladığınızdan şikayetler var. Ara sıra da diyoruz deplasmana siz çıksanız, bakalım o zaman sonuç ne olacak…
Sayın Vedia USLU, muhterem babanızın vefatını üzülerek öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah…
Sayın Hüseyin Çavuş KELLE, Ankara’dan gelen maddi destek mesajından sonra yapmayı düşündüğünüz eylemleri bir süreliğine askıya aldığınız söyleniyor. Hele de böyle bir zamanda daha sağduyulu olmakta yarar ver değil mi!
Sayın Birikim ÖZGÜR, tavla maçlarında özellikle de deplasmanda mekan sahiplerinin zarlarını kontrol etmekte yarar var. En iyisi siz böyle yerlere kendi zarlarınızı götürün de tezgaha gelmeyin…
Sayın Mustafa KIRMIZI, FETÖ operasyonunda göz altına alınan Güllüoğlu işletmelerinin yöneticilerine ciddi tepki gösterip sözleşmenizi iptal etmeniz özellikle iş çevrelerinde memnuniyetle karşılandı. Her şey para demek değildir ya değil mi…