Örneğin Ziraat Bankası…
Bankanın her hangi bir şubesinden kredi çektiniz…
Bilmem kaç sene taksit ödeyeceksiniz!
Yeni kural şu;
Taksitleri kredi aldığınız şubeye değil de aynı bankanın başka bir şubesine ödemek isterseniz hiç sebepsiz 30 TL masraf ödeyeceksiniz!
Adamlar oturmuşlar böyle bir karar üretmişler…
Hangi şubeye giderseniz gidin yapılan işlem aynı!
Ekstra bir şey yok çünkü işlemler on line yapıldığı için işlem sadece birkaç bilgisayar tuşuna basmaktan ibaret…
Geçmişte bizim bazı yerli bankalarda da vardı bu uygulama…
Bir banka direktörü ile görüştüm dün;
“Biz de uyguluyorduk ama vazgeçtik, çünkü bu müşteriyi sadece ek külfete sokmaktı” dedi!
Yanlıştan dönmüşler nihayet…
Oysa oturdukları yerden para kazanıyorlardı, ek bir iş yapmadan!
Düşünün bir kere…
Yerli banka bu şubeden şubeye masraflı bir sistemde aylık 100 bin TL fazladan parayı cebe indiriyor!
Tamamen kurnazlık yani…
Müşterinin ensesinden köşe olmak böyle bir şey!
Bir de Ziraat Bankası ya da diğer Türkiye bankalarını düşünün…
Türkiye’de yasa varmış bu konuda!
Orda olur da burada niye olmasın ki…
Türkiye’de ne varsa burada da olacak sonuçta çünkü son dönemin sloganı bu!
Yüklenin Kıbrıs Türkünün de ensesine…
Yerli müşteriyi bir kenara koyun!
Öğrencisi var, askeri var turisti var bu bankaları kullanan…
Müşteri potansiyeli bakımından yerli bankaları çoktan geride bıraktılar zaten!
Madem ki borcunu aynı bankanın başka şubesinden ödeyeceksin, 30 TL’yi de gözden çıkaracaksın…
Bizde en büyük sorunların başında gelir bu…
Tüketicinin burada ne hakkı vardır ne de hukuku!
Gelen vuruyor, giden vuruyor…
İnsanları resmen eşek yerine koyuyorlar!
Tartışmalara ve eleştirilere bakıyorum;
Kelli felli insanlar bile bunu sadece sosyal medyada konuşuyor, şikayet ediyor!
Sonra da gidip kuzu kuzu 30 TL’yi ödüyorlar…
Belki yasal bir sıkıntı olmayabilir ama!
En büyük sıkıntı etik sıkıntısıdır…
Kıbrıs Türkü’nün milyarlarını koyduğu bankalar bununla yetinmeyip yeni kararlar üreterek haksı kazanç sağlamaktadırlar!
Merkez Bankası…
Bankalar Birliği…
Diğer sivil toplum örgütleri bu konuda ne diyor!
Hele de 3 kuruş benzin zammı yapıldı mı ortalığı velveleye verenler…
Sesiniz soluğunuz niye çıkmıyor!
 
 
Denktaş: Buzdağının üstü!
 
Başbakan Yardımcısı Denktaş’ı arayıp sordum…
AB fonları konusunda açıklamanın manasını!
“Daha dur bakalım bir şey açıklamadım” diye cevapladı…
Açıkladıkları buzdağının sadece üstüymüş!
“Rahatsız olanlar üzerine gelmeye devam etsin” diye ekledi…
Bazı bilgilere yeni ulaşmış ve bundan sonra yapacağı açıklamalar isimleri de deşifre edecekmiş!
Ülkenin yeni tartışma konusu artık budur…
 
 
Mercedes tartışması bitti mi!
 
Biraz öyle oldu gibi…
Son bir hafta ülke insanı sadece ve sadece bakanlar alınan yeni Mercedesleri konuştu!
Ama AB fonları konusu ortaya atılınca bu tartışmalar bitti ve ülke hep olduğu gibi ortadan ikiye bölündü…
Bir kısım var AB fonlarına toz kondurmuyor!
Başka bir kesim de tam aksi her şeyin deşifre olmasını istiyor…
Bazen aklıma gelmiyor değil hani;
Bu tür eylemler acaba gündemi değiştirmeye mi yönelik diye!
Yine de kimsenin günahını almış olmayalım…
 
 
Devlet Piyangosu almıyorum!
 
Çok meraklısı değilim ama…
Ara sıra tanıdık piyango satıcıları ısrar edince alırım!
Genelde de nereye koyduğumu da unuturum…
Ama artık hiç almama kararı aldım, bayramda da yeni yılda da!
Çünkü bu işte bir tezgah dönüyor…
İki hafta büyük ikramiye kimseye çıkmıyor ama her nedense üçüncü hafta hep bir talihli oluyor!
Kumpas mıdır nedir bilemem…
Bana şunu açıklamaları lazım önce;
Ortalama her çekilişte 20 bin civarı satılan biletler niçin 80 bin tane basılıyor!
Bu ısrar niye…
 
 
“Hepimiz Anastasiadisiz!”
 
Gidişat bu yönde…
Müzakereler yoğunlaştırılırken Rum lider Anastasiadis’e kendi ülkesinden tepkiler de giderek artıyor…
Bu konuda güvensizlik hat safhada!
Biraz daha adamı hain ilan ederlerse şaşmayacağım…
O zaman yakında şu sloganı kullanacağız demektir;
“Hepimiz Anastasiadisiz”
Olurmu olur!
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Asil NADİR, Geçitkale Havaalanı’nın sözleşmesinin uzatıldığı ve kararın Bakanlar Kurulu’nda da onaylandığı öğrendik. Umarız bu kez fazla gecikmeden yatırımlarınızı yapar ve tartışmalara da bir son verirsiniz!
Sayın Erhan ELÇİN, AB fonlarının açıklanmasından sonra şimdi bütün gözler sizin üzerinize çevrildi. Sırada bazı usulsüz istihdamlarda olduğu söyleniyor. Şimdiden savunmanızı hazırlamanızı öneririz.
Sayın Kemal YILMAZ, bölge kaymakamı olarak asıl bundan sonra size büyük sorumluluklar düşüyor. Zira bölge son yıkım kararından sonra epey gerildi ve artçı depremlerinin olabileceği iddia ediliyor!
Sayın Bilal SAN, Türkiye bankaları artık utanmayı attı ve parmaklarını kıpırdatmadan müşterilerinden 30 TL tahsil ediyor. Yasa dışı bir olay olmasa da en azından kendilerine etik kuralları hatırlatmanız isteniyor!
Sayın Tamer ÖZDAŞ, bir çalışanınız sınavsız istihdam edilince büyüt işleriniz darmadığın olmuş ve gidip istihdam edenleri fena halde fırçalamışsınız! Siz de haksız sayılmazsız ama işte devlet işi olunca çalışan da haklı değil mi!
Sayın Şifa SOĞUKPINAR, kızınızın Koop-Bank’ta istihdam edilmesi bazı partilileri fena halde kızdırmış olmalı ki çok yakında eylem yapacaklarını söyleyenler bile var. Bu sıralar telefonlarız hiç durmayacak diyorlar!
Sayın Derviş EROĞLU, UBP’de durumdan memnun olmayan vekillerin size yaptığı ziyaretlerin epey sıklaştığı gözleniyormuş. Artık bundan böyle nasıl bir tavır alacaksınız merak konusu olmuş!
Sayın Hüseyin TÜFEKÇİ, makam sahibi bir takım dostlarınıza ahbap işi yapınca ve istekler bitmeyince artık dostlarınıza durumu şikayet etmeye başladığınız söyleniyor. Gülü seven artık dikenine de katlanacak değil mi!
Sayın Ersin TATAR, sizin bakanlık döneminde de ilgili şirket bakan araçlarının değiştirilmesi için teklifte bulunmuş ama tereddüt etmeden teklifi geri çevirmişsiniz. Ha keşke birkaç tane hurdaya dönen aracı bari değiştirseydiniz!
Sayın Ali BİZDEN, akşamları evden çıkmak için hanımdan izin  alma sorunu yaşadığınızı ve izin kağıdı doldurma zorunluluğu olduğunu duyduk. Akıllı hanımlar bir başka oluyor değil mi! Ev kuşu olmanın da elbet vardır yararları…
Sayın Oshan SABIRLI, temeline harç koyduğunuz gazeteden ayrılma kararınız camiada üzüntü ile karşılandı. Bu arada yeni bir teklif aldığınız da söylenmeye başlandı. Büyük bir transfer mi olacak yoksa yeni bir gazete mi!
Sayın Hüseyin EKMEKÇİ, öyle atıp tutmak, adam onarmakla tavla kazanılsaydı Kıbrıs sorunu da çoktan çözülmüş olurdu. Şimdiden antrenmanlara başlamanız tavsiye ediliyor çünkü bu kez sert bir kayaya toslayabilirsiniz!
Sayın Erkut ŞAHALİ, şu sakalları artık kesmeyi düşünmez miydiniz! Yakın dostlarınız en az 10 sene yaşlı gözüktüğünüzü söylüyor. Yapıcı yorumları değerlendirmekte yarar var değil mi! Acaba kıskanıyorlar mı dersiniz!
Sayın Okyay SADIKOĞLU, bu sıralar domuz etine fena taktığınız ve karşı propaganda başlattığınız görülüyor. Bu arada KKTC’de de bazı çiftliklerde domuz yetiştiriciliği yapıldığını biliyor muydunuz!
Sayın Cafer GÜRCAFER, biz sizi çok uyanık ve gözü açık bilirdik ama nasıl oldu da geçmiş hükümetler döneminde dolandırıldınız anlayamadık. Demek ki bundan böyle yere daha sağlam basmanız gerekiyor değil mi!
Sayın Tigin KİŞMİR, belki çok büyük bir müşteri kaybetmediniz ama bundan böyle sizin piyangodan almama kararı aldım. Ta ki bilet basımını düşürünceye kadar. Vatandaş bu konuda enayi yerine konulduğunu söylüyor haberiniz olsun!