Şubat 2023’ten bu yana hız tespit kamerası ceza bildirim formları tebliğ edilemiyor.

O tarihten önce de ne kadar zamanında tebliğ edildiği zaten tartışmalı.

Yasal sınırın üzerinde bir hız ile kameralara yakalandıysanız neredeyse 1.5 yıldır ceza bildiriniz elinize ulaşmadı.

Nede olsa ceza gelmiyor diyerek kameraları es geçip bir çok cezayı da yemiş olabilirsiniz. Ama haberiniz yok…

Ne zaman haberiniz olacak?

Bizi yönettiğini sananlar beceriksizliğini düzeltip geriye dönük cezaları göndermeye başladığı zaman.

Hız tespit kameralarının en büyük amacı sürücülerin parasına göz dikmek değildir. Caydırıcılıktır, trafik kazalarını önlemeye yardımcı olmaktır.

Siz eğer kendi beceriksizliğinizle bu caydırıcılık özelliğini sulandırırsanız o kamera cezaları para toplamaktan öteye geçemez.

Şimdi olduğu gibi…

Şimdi bizi yönettiğini zannedenler bir incelik düşünmüşler toplu gelecek cezaları ödemek zor olur taksit yapalım demişler.

Bakanlar Kurulumuz bu konuyu değerlendirecekmiş…

Devletin cezaları zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan ciddi bir gelir kaybı da var.

Bu konu da ayrı…

Kudret Özersay bu konuda hükümeti, "kötü yönetim", "yönetim beceriksizliğiyle devleti zarara uğratmak" ve bunun faturasını vatandaşa ödetmekle suçluyor.

Özersay, cezaların geciktirilmesinden dolayı enflasyondan dolayı devletin 100 milyon TL zarara uğratıldığını savunuyor.

Kaynak yok diyerek yapılamayan ertelenen elzem hizmetleri düşündüğünüzde 100 Milyon TL gibi bir paranın nasıl çöpe gittiğini bir düşünün.

100 Milyon TL’ye neler yapılabilirdi bir hayal edin.

Bir kez daha anlıyoruz ki bu ülkede kaynak yok diye bir durum yok.

Ciddi bir umursamazlık iş bilmezlik var.

Öte yandan oldum olası kullanılamayan hız koridoru (point-to-point) kameralarımız.

Bir hevesle kuruldular ama yalan oldular.

Yasal sorunlar dolayısıyla ya da başka sebeplerden hiçbir işe yaramadılar.

Sorun yine beceriksizlik.

*** 

Kıbrıs konusunda yazmayalı uzun süre oldu.

Sebep çok basit aslında bıktık.

Siyasilerin birbirini suçlamasından daha da çok bıktık.

Buna son örnek CTP’den geldi.

Parti adına yapılan açıklamada şöyle deniyor;

"Yanlış diplomatik hamlelerin kabul edilmemesinden, Birleşmiş Milletlerive BM Genel Sekreteri Guterres’i doğrudan temsil eden kişisel temsilcisini sorumlu tutmak ve haksız yere suçlamak kabul edilemezdir."

BM’nin avukatlığı yerine Kıbrıs Türkü’nün Rumlar, BM, Küresel güçler tarafından haklarının nasıl gasp edildiğini de keşke dile getirebilsek.

Körü körüne ideolojik saplantılarla hala BM’den bir hayır gelmeyeceğini allayabilsek...

Defalarca denendi başta Annan planı olmak üzere ağzımızın payını aldık.

Haksızlığa uğradık, BM ne yaptı?

Bir kere eleştirdiniz mi?

...

 

MESAJ KUTUSU

 

Sayın Kemal YILMAZ, geçen hafta içinde Müsteşarı olduğunuz İçişleri Bakanlığı’nda vatandaşlık yüzünden bir büyüğünüzden epey fırça yediğinizin konuşulduğunu biliyor muydunuz? Bazen doğru yapmakta suç unsuru sayılıp yanlış değerlendirmelere neden olabilir bakalım küslüğünüz ne kadar sürecek takipteyiz...

...

Sayın Hüseyin CAHİTOĞLU, müsteşarlığınız uhdesinde bulunan Spor Dairesi’nde hem geçmişteki hem de şu anki bazı faturaların mercek altına alındığını duyduk. Naylon fatura diye nitelendirilen bazı faturaların birilerinin başını fena halde yakacağı iddia ediliyor bakalım piyango kimin başına vuracak merak ediyoruz...

...

Sayın Aytaç ÇALUDA, geçenlerde bir seçim tahmini yapınca bir büyüğümüzün neredeyse kontrolü kaybedip size hakaretler yağdırdığı konuşuluyor. Ha keşke siz de gönlünü almak için istediği tahmini yapsaydınız bu kadar başınız ağrımazdı değil mi, neyse artık sizin için iyi bir tecrübe oldu...

...

Sayın Kudret ÖZERSAY, sahte diploma skandalının kapatıldığı yönünde haber ve yorumlar yapılmaya başlandı. Bir de skandalın diğer üniversitelere sıçramaması için büyük gayret gösteriliyormuş, acaba bu konuda verdiğiniz emekler boşa mı gidecek dersiniz?

...

Sayın Sibel TATAR, himayenizde gerçekleştirilen engelli çalıştayı için bir çok vekil katılım sağlamayınca hayli öfkelendiğiniz ve sitem ettiğiniz görülmüş. Çok da kızmaya gerek yok vekillerin bir çoğu oy olmayan etkinliklere katılmayı tercih etmiyor. Ta ki yeni bir seçime kadar...

...

Sayın Fikri TOROS, bizde bazı kesimler görüşmelerin koptuğu yönünde eleştirilerde  bulunup Kıbrıslı Türk lideri suçlarken sizin çözümsüzlük için her iki lidere de göndermede bulunmanız en objektif yaklaşım tarzı olarak belirlendi. Doğruya doğru eğriye eğri dedikleri bu olsa gerek değil mi?

...

Sayın Hüseyin Çavuş KELLE, et ithalatından sonra tavuk ithalatının da gündeme geleceğini açıkladınız ancak bu konu sizin boyunuzu biraz aşabilir. Zira geçmişte de çok denendi ama büyük ağalar nedeniyle bir türlü başarılı olamadı. Bekleyip hep birlikte göreceğiz artık!

...

Sayın Dursun OĞUZ, dar gelirli vatandaş sizden sosyal konut proje müjdesi beklerken yine başa dönüp kırsal kesim arsalarını gündeme getirmeniz tam anlamıyla hayal kırıklığı oldu. Vatandaş diyor ki olmayacaksa da çıkıp kamuoyuna açıklama yapasınız...

...

Sayın Cemal KUYUCU, Lefkoşa Kaymakamı olarak bu sıralar fazlasıyla hassas bir sürecin içine girdiniz. Bu haftadan itibaren önünüze öyle sıkıntılı dosyalar gelecek ki umarız ki büyük bir hata yapıp bunları incelemeden imzalamazsınız. Sonra da uyarmadı demeyin olur mu?

...

Sayın Deniz DENNER, çok kıymetli babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin.