Aslında yapılan yeni değil tüm dünyada uygulanıyor…

Çevre kirliliğinin önüne geçmek için poşet üretimleri sonlandırılıp yerine bu ürünler kağıttan üretiliyor!

Ama çağdaş devletler bunu yaparken de öyle bizim gibi 6 aylık süre filan vermiyorlar…

3-5 Sene süre veriyorlar ki uzun süredir bu işi yapanlar için rekabet ortamı doğsun, dönüşüm için önlerinde zaman olsun!

Biz ne yaptık?

6 Ay kadar sonra bu iş bitti diye ferman çıkardık…

Yani anlayacağınız oldu da bitti maşallah diyorlar!

Yanlış yapıyorlar…

Böyle önemli bir konuda fazlasıyla acele ediyorlar!

Haliyle kafalarda çeşitli sorular yaratıyorlar…

Bu ülkede yıllardan beridir bu işi yapan 9 fabrika var 250 kişi de çalışan…

Bu işletmeler bu iş için 50 Milyon Dolara yakın yatırım yapmışlar çoğu da bankalara borçlanarak!

Bu konuda ölçmeden tartmadan bu kadar ani kararlar almak bunların kepenk kapatması demektir…

Bankaya olan borçların batağa girmesi, çalışanların işsiz kalması demektir!

Ayrıca konu artık sadece bir bakanlığın değil hükümetin konusu haline gelmiştir ki burada insanların ekmekleriyle oynama gibi de gerçek ortaya çıkmıştır…

Poşetin çevre kirliliğindeki istatistiki oranı da yüzde 2 civarındadır!

Soru şudur;

Neden poşet yasaklanıyor da geriye kalan yüzde 98’lerde olan pet, cam, karton, demir, moloz ve pil gibi ürünlerden başlanmıyor?

Poşet yasaklanınca çevre temizlenmiş mi olacak!

Şimdi gelelim asıl meseleye…

Bu hükümet ve tabi ki ilgili bakan çevre konusunda olumlu icraatlar yaptığı müddetçe arkasındayız, en büyük destekçisi oluruz!

Ama deniliyor ki;

Suat Günsel Haspolat’ta bir süre önce kesekağıdı fabrikası kurdu ve bundan böyle tüm alımlar bu işletmeden yapılacak!

Türkiye’nin zenginleri arasında bulunan Günsel elbette yeni iş kollarına da gidebilir ama yaptığı işlerde kendisine bir takım ayrıcalıklar sağlanırsa ve bu nedenle fabrikalar kapatılır yüzlerce insan işsiz kalırsa bunu onaylamayız zira insafsızlığın da ötesinde karar üretilmiş olur…

Hem karar alanlara hem de kendisine yakıştıramayız!

Ankara kulisleri…

Türkiye bunu konuşuyor…

Aslında sadece Türkiye değil KKTC de son iki gündür bunu konuşuyor…

Türkiye’de okullar tatile girip karneler alındıktan sonra bir annenin karnesi iyi gelen çocuğuna hediye olarak et yemeği yapacağını söylemesi yürekleri dağladı!

Bu haber seçim tartışmalarının yaşandığı bu süreçte muhalefet için iyi bir malzeme olurken, iktidarın ise bundan olumsuz etkileneceği tahmin ediliyor…

İktidar ve muhalefet kavgaları bir yana yaşanan ekonomik sıkıntılardan fazlasıyla etkilenen bazı kesimlerin içinde olduğu durumu ortadan kaldırmıyor!

Türkiye son yıllarda zengin ile fakirin arasındaki uçurumun hızla açıldığını orda direğin isi neredeyse kalmadığı bir ülke konumuna kadar geldi…

14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerde altılı masaya yakın gibi görünen HDP’den son bir hafta içinde farklı sesler yükselmeye başladı…

Kamuoyu HDP’nin seçimlerde Millet İttifakına destek vereceğini düşünürken yapılan son açıklamada 6’li masanın HDP’nin adayına destek olması çağrıları yapılmaya başlandı!

Yüzde 10’a yakın oyuyla seçimde belirleyici özelliği olan HDP’nin Millet İttifakı ile dalgasını geçmeye başladığı ve bunun da ardında eğer değişirse yeni hükümetten beklentilerinin çok olacağı yönünde yorumlar yapılmaya başlandı…

Romanlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendilerine ev sözü vermesinden sonra Romanlar ülke genelinde örgütlenmeye başladı…

Çok büyük bir kesim oylarını Ak parti için kullanacaklarını söylerken bazı kesimler ise bunun tamamen seçim yatırımından başka bir şey olmadığını iddia ediyorlar ve soruyorlar;

Roman havası şimdi mi aklınıza geldi diye!

Uzun bir süredir Millet İttifakı’nın adayı olarak konuşulan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hafta sonu yaptığı açıklamayla kendi adayının Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söyledi ve en azından kendisinin aday olmayacağının kesinleştiğini ifade etti…

Haliyle gözler şimdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na çevrildi!

Bilindiği üzere İmamoğlu İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener tarafından da destekleniyor ve bu konuda bir çalışma bile yapılıyor…

6’lı masanın diğer partileri ise Kılıçdaroğlu’nun aday olmasına daha yakın gözüküyorlar…

MESAJ KUTUSU

Sayın Cemil KAZANCI, AKSA’nın patronu olarak memlekette niye medya işine girdiğiniz şimdi daha net anlaşılmaya başlandı.Kablo ile elektrik konusunda görev aylar önce zaten size verilmişti umarız çok gecikmeden projeyi alnınızın akıyla tamamlar ve elektrik sorununa köklü bir çözüm getirirsiniz…

Sayın Erhan ARIKLI, yaz aylarında 3 yeni havayolu şirketinin gelecek olması toplumun geneli tarafından memnuniyetle karşılandı ancak bu sıralar Emrullah Turanlı’yı sıkı bir takibe almanız da şart hale geldi. Zira bizim kulağımıza gelenler eğer gerçekleşirse sizin de başınız fena halde belaya girecek demektir…

Sayın Suat GÜNSEL, Haspolat’ta kurmuş oyduğunuz kesekağıdı fabrikası nedeniyle 9 fabrikanın kapanma tehlikesi yaşayacağına ve yüzlerce çalışanın da işsiz kalacağını biliyor muydunuz? Her şeyi anlarız da bu sektöre niye girdiniz işte bunu anlamakta güçlük çekiyoruz…

Sayın Ersin TATAR, son günlerde size karşı muhalif duruşu olan Şehit Aileleri Derneği’ni Halk Konseyi’ne dahil etmemeniz biraz da kasıtlı olarak değerlendirildi. Ülkenin en yüksek makamı olarak eleştirilere açık ve hoşgörülü olmanız gerektiği yönünde mesajlarınız gelmeye başladı…

Sayın Çağlayan CESURER, Kıb-Tek’in tarih olacağı yönündeki açıklamalarınız kısmen doğru olsa da çok yakında el değiştireceğini de artık bir kenara not etmek gerek. Zira bunun sorumlusu sadece siyasiler değil, sendikanızın geçmişteki yöneticileridir de…Bakalım eski dosyaları cesaretle açıp kamuoyuyla paylaşabilecek misiniz?

Sayın Bora AKKUŞ, öğlen vakti Lefkoşa Kaymakamlığına giden vatandaşlar yemek molası nedeniyle işlerini yapamamaktan şikayetçi olmaya başladılar. Burada en azından bir kişinin nöbetçi olarak tutulmasını isteyen mesajlarınız gelmeye başladı. Yeni bir düzenleme yapmanız vatandaş memnuniyetini muhakkak artıracaktır…

Sayın Ziya ÖZTÜRKLER, Derinya’da yapılması beklenen sosyal konut projelerinden kimlerin yararlandırılacağı konusunda meraklı sorular gelmeye başladı. Yanlış yorumlara neden olmamak için bu konuda kontrolü elinde bulundurmanızın sağlıklı olacağı düşünülüyor…

Sayın Kudret ÖZERSAY, son seçimlerde alınan başarısız sonuçlara rağmen siyasetten pes etmeyip devam kararı alarak ülke genelindeki ziyaretle devam etmeniz hem dikkatlerden kaçmıyor hem de özellikle kırsal kesimde memnuniyetle karşılanıyor. Muhakkak bu konuda ileriye dönük bir hesabınız vardır değil mi?

Sayın Nur NADİR, yaptığınız son açıklamada belki çoğu kabul edilebilir ancak Kurucu Cumhurbaşkanı hakkındaki iddialarınız kamuoyunda infialle karşılandı. Bu ülkenin tarihi değerleri konusunda görüş belirtilerken daha fazla hassas olmak gerekiyor…

Sayın Hande Kayasal ÇELİKDEN, Nur hanım da Din İşleri Başkanı gibi düşünüyor olsa gerek sizi ev hanımı olmaya çağırdı. Hadi bakalım toplayın eşyalarınızı doğru eve yemek, çamaşır ve ütü yapmaya.