Evet yaşanmış, kulaktan duyma ya da abartılı anlatılan bir olay değil size aktaracağım. Daha bir kaç gün önce başımıza gelen bir hadise bu, hep yazıyoruz, söylüyoruz, haykıra haykıra sağlıkta sorun var hem de çok büyük diyoruz da sözümüz, meclisin içerisine bile giremedi ki, meclisten dışarı diyebilelim diye bir durum yaşıyoruz.
* * *
Ya da diyorsuz ya, sağlığı sermayeye peşkeş çekiyorlar diyoruz ya, işte bunu yapanın da, bu işten kar sağlayan, halklara hizmet etmek için yemin verip, devletin hastahanelerinde görev alan, bu sistemden yamalanan doktorlar olduğunu bizzat deneyimlemek, acı gerçeğin tokat gibi defa ve kez suratımıza vurması.
* * *
Gelelim olaya, çok acil bir sağlık sıkıntısı ile, kendimizi en yakın sağlık merkezine atıyoruz. Şiddetli bir baş ağrısı ve durmayan kusma ile başvuruyoruz. Bir ağrı kesici aşı ve bir de kusmayı durduracak bir aşı daha yapılıyor. Şikayetler devam edince, yine ilgili bir doktora başvuruyoruz, durum sıkıntılı değip hastahane acilini arıyor, görevli doktor meslektaşı arkadaşı, adımızı verip ‘’ durum acil yolluyorum’’ diyor.
* * *
Bizde apar topar gidiyoruz, kapıya geldik ve görevli arkadaş beklememiz gerektiğini söylüyor. Olayı anlatıyoruz, o da ismi geçen doktora iletiyor. ‘’ beklesinler alacam’’ tamam diyoruz, bu arada geçen her dakika da semptomlar sertleşiyor. Bir kaç dakika sonra, sıra ile hasta kabulüne başlıyorlar, ancak biz yokuz dayanamayıp sordum görevli arkadaşa, durum ciddi bir daha sorsanız mı? Diyorum, arkadaş sorup geliyor, ‘’ birazdan alacak abi’’ diyor arkadaş ve daha da sertleşen semptomlar sonrası, hemen hastamı alıp gidilebilecek en hızlı şekilde Yankın Doğu Hastahanesi aciline kendimizi atıyoruz.
* * *
Tüm bu zor ekonomik şartlar içerisinde can havli ile ne olacaksa olsun diyemiyorsunuz. Kaç para olursa olsun, borçlanır öderim ama hastamı sağ salim geri alayım diyorsun, ki zaten sistem de işte tam da bunu kullanıyor, ve orada olayın ciddiyeti daha da anlaşılıyor. Hemen konusunda uzman hekimler aranıyor, bir kaç dakika sonra biri hemen arkasından diğer hekimler olaya müdahil oluyorlar.
* * *
Dakikalar içinde kan testleri, temokrafi, yetersiz görülünce, Mr çekiliyor, doktorlar yorumlayıp can havli ile semptomları durdurmak için, çalışmaya başlıyorlar. Çok şükür ki sabah başlayan bu serüven gece yarısına doğru, semptomları durdurmayı başaran hekimlerin cabası ile sonuç buluyor. Evet henüz sebep bulunmuş değil, ancak evine gitmeyi seçmeyip, saat tam sabaha yakın 2.30 kadar Mr ve diğer tekniklerden gözünü ayırmadan çözüm arayan hekimi görmek bam başka bir güven.
* * *
Sonra oda geçiyorum otururken, güzel bir şekilde yazı fontu kullanılarak, bir çerçeve içerisine konulmuş bir yazı gördüm. Alıp okudum başlık şu Hasta Hakları madde madde yazılmış, sonra kızdım bu hakları bize kim veriyor ve biz kimden bekliyorduk diye.
* * *
Sevgili okur; artık kızmak bile külfet geliyor yükselen öfkemin gölgesinde, dıştan kurmalı oycak gibi olan hükümet ve onun ilgili bakanı görmüyor, bilmiyor, duymuyor mu sanıyorsun? Görüyor, biliyor, duyuyor da bu sistemin yerleştirdiği bakanlar, bu sistemi bozmayı göze almıyor. Sosyal, ekonomik ve kültürel olarak çöken bizler, tüm bunları hak ediyor muyuz? Evet ediyoruz eğer tersini düşünüyorsan ona göre davranırdın yılardır ve de yıllardır…..
Behiç Anibal…
* * *
Ya da diyorsuz ya, sağlığı sermayeye peşkeş çekiyorlar diyoruz ya, işte bunu yapanın da, bu işten kar sağlayan, halklara hizmet etmek için yemin verip, devletin hastahanelerinde görev alan, bu sistemden yamalanan doktorlar olduğunu bizzat deneyimlemek, acı gerçeğin tokat gibi defa ve kez suratımıza vurması.
* * *
Gelelim olaya, çok acil bir sağlık sıkıntısı ile, kendimizi en yakın sağlık merkezine atıyoruz. Şiddetli bir baş ağrısı ve durmayan kusma ile başvuruyoruz. Bir ağrı kesici aşı ve bir de kusmayı durduracak bir aşı daha yapılıyor. Şikayetler devam edince, yine ilgili bir doktora başvuruyoruz, durum sıkıntılı değip hastahane acilini arıyor, görevli doktor meslektaşı arkadaşı, adımızı verip ‘’ durum acil yolluyorum’’ diyor.
* * *
Bizde apar topar gidiyoruz, kapıya geldik ve görevli arkadaş beklememiz gerektiğini söylüyor. Olayı anlatıyoruz, o da ismi geçen doktora iletiyor. ‘’ beklesinler alacam’’ tamam diyoruz, bu arada geçen her dakika da semptomlar sertleşiyor. Bir kaç dakika sonra, sıra ile hasta kabulüne başlıyorlar, ancak biz yokuz dayanamayıp sordum görevli arkadaşa, durum ciddi bir daha sorsanız mı? Diyorum, arkadaş sorup geliyor, ‘’ birazdan alacak abi’’ diyor arkadaş ve daha da sertleşen semptomlar sonrası, hemen hastamı alıp gidilebilecek en hızlı şekilde Yankın Doğu Hastahanesi aciline kendimizi atıyoruz.
* * *
Tüm bu zor ekonomik şartlar içerisinde can havli ile ne olacaksa olsun diyemiyorsunuz. Kaç para olursa olsun, borçlanır öderim ama hastamı sağ salim geri alayım diyorsun, ki zaten sistem de işte tam da bunu kullanıyor, ve orada olayın ciddiyeti daha da anlaşılıyor. Hemen konusunda uzman hekimler aranıyor, bir kaç dakika sonra biri hemen arkasından diğer hekimler olaya müdahil oluyorlar.
* * *
Dakikalar içinde kan testleri, temokrafi, yetersiz görülünce, Mr çekiliyor, doktorlar yorumlayıp can havli ile semptomları durdurmak için, çalışmaya başlıyorlar. Çok şükür ki sabah başlayan bu serüven gece yarısına doğru, semptomları durdurmayı başaran hekimlerin cabası ile sonuç buluyor. Evet henüz sebep bulunmuş değil, ancak evine gitmeyi seçmeyip, saat tam sabaha yakın 2.30 kadar Mr ve diğer tekniklerden gözünü ayırmadan çözüm arayan hekimi görmek bam başka bir güven.
* * *
Sonra oda geçiyorum otururken, güzel bir şekilde yazı fontu kullanılarak, bir çerçeve içerisine konulmuş bir yazı gördüm. Alıp okudum başlık şu Hasta Hakları madde madde yazılmış, sonra kızdım bu hakları bize kim veriyor ve biz kimden bekliyorduk diye.
* * *
Sevgili okur; artık kızmak bile külfet geliyor yükselen öfkemin gölgesinde, dıştan kurmalı oycak gibi olan hükümet ve onun ilgili bakanı görmüyor, bilmiyor, duymuyor mu sanıyorsun? Görüyor, biliyor, duyuyor da bu sistemin yerleştirdiği bakanlar, bu sistemi bozmayı göze almıyor. Sosyal, ekonomik ve kültürel olarak çöken bizler, tüm bunları hak ediyor muyuz? Evet ediyoruz eğer tersini düşünüyorsan ona göre davranırdın yılardır ve de yıllardır…..
Behiç Anibal…
