Garip hatta garip ötesi günlerden geçiyoruz…

Ezberler bozulurken Devlet mekanizmasının ayarları da alt üst oluyor.

Devleti en çok sevdiğini iddia edenler, “vatan, Bayrak, Devlet” edebiyatı ile gününü gün edenler “şu Rumcular !” kadar Devletin makamlarının saygınlığını ve Devletin otoritesini zerre kadar düşünmediği günlerden geçiyoruz…

Şaşırmaktan öte kızıyor, kırılıyor ve sudan çıkmış balığa dönüyoruz!

Dün Devleti saymadı diye kızdıklarımızı arar oluyoruz, Devleti en çok saydığını söyleyenler karşısında.

Kimsenin milliyetçiliğini ölçecek, yargılayacak ya da yadırgayacak değiliz elbet.

Ancak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar bugünlerde bir önceki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Devlet adamlığı duruşunu da aratmıyor değil…

Cumhurbaşkanlığı makamının yapması gerekenler konusunda Ersin Tatar nedendir bilinmez bugünlerde deyim yerindeyse başını sürekli kuma gömmekte…

Popülizme olan bağlılık mı yoksa bazı ilişkilere olan bağımlılık mı bilinmez ama Cumhurbaşkanı Ersin Tatar YÖDAK başkanı Turgay Avcı ile ilgili iddiaların açıklığa kavuşturulması konusunda iyi bir sınav veremiyor.

Kızacaktır belki ama bir gerçek var ki Devletin namusu bugünlerde “Rumcu!” diye suçlanan kesimlerce korunmaya çalışılmakta.

Devletin itibarını ve namusunu korumak ise “Rumcu!” diye toplumsal linçe uğramış kesimlere kaldığı günlerden geçiyorsak eğer memleketin çivisinin çıktığının resmidir.

Vay halimize, vah halimize…

Örnek mi, KTÖS’ün YÖDAK ile ilgili yaptığı basın açıklaması ve talepleri!

Alın bir diğer örnek, önceki YÖDAK başkanı ile ilgili iddialar karşısında eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ortaya koyduğu cesaret ve kararlılık…

Bazı noktalarda eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüşlerimiz örtüşmese de önceki YÖDAK başkanı ile ilgili ortaya koyduğu duruşu alkışlamamak elde değil…

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar atadığı YÖDAK başkanı ile ilgili iddiaların araştırılması ile ilgili ortaya neden irade koymuyor anlaşılır gibi değildir!

Neden çekiniyor ve neden Devletin itibarını zedeleme noktasına gelen böylesi bir krizde yapması gereken yapmıyor?

Kim veya kimler Ersin Tatar’ın elini kolunu bağlıyor?..

Yasalar ve tüzükler önünde herkes eşit değil midir?..

YÖDAK başkanının veya herhangi bir üyenin yasalar ve tüzüklerin uygulanması karşısında ayrıcalığı var mıdır?

YÖDAK’ın yurttaşların diplomasına onay verilmediğinde iş ehliyeti konusunda hiç kimse ayrıcalık sahibi olmuyorsa neden YÖDAK Başkanı ayrıcalık sahibi?

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar sessiz kalarak böylesi bir ayrıcalığı atadığı YÖDAK başkanına tanıdığının farkında mı?..

Cevapsız kalacağını bile bile soruları çoğaltmak elbette mümkün ancak bu saatten itibaren tüm iddialar karşısında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar atadığı YÖDAK başkanının artık toplumsal vicdanda sorgusuz sualsiz kefilidir!

Bu konuda UBP içerisinde de rahatsızlıklar baş göstermeye başlamıştır…

Özellikle YÖDAK başkanının UBP’ye ihanet ederek bir gecede ÖRP’yi kurmasını unutmadığı ortada UBP tavanın da tabanın da…

UBP tavanı ve tabanı geçmişte partisine ihanet eden birinin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından vahim iddialar karşısında bu kadar korunmasına da anlam veremiyor.

UBP tabanı ve tavanı eski ÖRP’li bakanlardan birinin de Yüksek Adliye Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı temsilcisi olarak atanmasına da kızıyor ama şimdilik sessiz kalıyor…

Üniversiteler arasında YÖDAK Başkanı ile ilgili Sayıştay Başkanlığına yapılan şikayet dilekçesinde diğer başka ciddi iddiaların yer aldığı da konuşulmakta.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Sayıştay Başkanlığına verilen dilekçeden haberdar mı yoksa bihaber olmayı tercih eder bilinmez ancak bir gerçek var ki üniversiteler rahatsız.

Bir dokunup bin ah işitiyoruz!

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar daha ne kadar sessiz kalacak?

İddiaların açıklığa kavuşması adına olması gerektiği gibi, yasaların ve tüzüklerin emrettiği gibi bir inceleme başlatma talimatını ne zaman verecek?

Üniversiteler sessiz ama bir o kadar da endişeli bekliyor.

Sessiz bir çığlık var, duyana ve elbette duymak isteyene…

Ankara kulisleri…

Farklı anket sonuçları…

Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin artık Haziran’da olmayacağı kesinleşti…

Şimdi 14 Mayıs tarihine kesin gözüyle bakılıyor!

Bu arada kamuoyu araştırması yapan şirketler de bir hayli yoğun ve anket üstüne anket yaparak kamuoyunun nabzını tutmaya çalışıyorlar…

Anket sonuçları arasında hayli farklı sonuçlar dikkatlerden kaçmıyor, işte onlardan ikisi;

Optimar Araştırma Şirketinin seçim analizi;

CHP’nin yüzde 23,6 dolaylarında olduğunu vurgulayan Daşdemir, diğer partilerin yüzdelerini de şöyle paylaştı:

Meral Akşener’in İyi Partisi yüzde 8,1

“HDP yüzde 9,8, İyi Parti yüzde 8,1, MHP yüzde 8, Zafer Partisi yüzde 2,3, Memleket Partisi yüzde 1,2, Deva Partisi yüzde 1,1, Saadet Partisi yüzde1, Gelecek Partisi yüzde 0,9, Büyük Birlik Partisi yüzde 0,8, Yeniden Refah Partisi yüzde 0,7, Türkiye Değişim Partisi yüzde 0,5, Vatan Partisi yüzde 0,4…”

“Biz hiçbir zaman yüzde 35’in altında görmedik AK Parti’yi”

ORC Araştırma Genel Müdürü Mehmet Pösteki de, Twitter hesabından “2023’ün ilk sonuçları” diye yazarak 2-5 Ocak 2023’te düzenlenen anket sonuçlarını paylaştı:

AKP yüzde 32,0

CHP yüzde 23,5

İYİ Parti yüzde 19,1

HDP yüzde 7,3

MHP yüzde 6,2

Gelecek yüzde 2,9

DEVA yüzde 2,5

TDP yüzde 2,2

BTP yüzde 1,8

Diğer yüzde 2,5

MESAJ KUTUSU

Sayın Ünal ÜSTEL, siyasi kulislerde ve kamuoyunda pek yakında Başbakanlık görevinden sağlık nedenleriyle çekileceğiniz yönünde bir takım söylentiler yapılmaya başlandı. Bu arada kabineye 4 yeni bakanın geleceği yönündeki tahminler de artık ayyuka çıktı. Bu konuda detaylı bir açıklama yapmak şart oldu değil mi?

Sayın Ersin TATAR, İsrailliler yeni Erenköy’den sonra şimdi de Sadrazamköy’de dev bir marina için kolları sıvamış hatta bir Alman şirketi ile de anlaşmışlar. Bu bölge bildiğiniz gibi stratejik olarak büyük hassasiyet taşıyor, konuşla ilgili bilginiz var mı, bir mercek altın alın bakalım neler çıkacak?

Sayın Enver ÖZTÜRK, Adliye Kuruluna dosyasının gelmesi noktasında eski dost düşman olmaz diye YÖDAK başkanının adınızı vererek konuştuğunu bilin istedik. Gerçekten eski dost düşman olmaz mı, ne dersiniz?

Sayın Murat ŞENKUL, Girne Belediyesi’ne bağlı olan Belpaz şirketine istihdam yapılacağını duyan adanın çeşitli bölgelerinden binlerce kişi müracaat için kuyruğa girdi diye duyduk. Alımlar konusunda eşitlik ilkelerine uyulmasından başka bir şey istemiyorlar…

Sayın Metin FEYZİOĞLU, Lefkoşa’da özelliklede Surlariçi’nde bazı kişiler büyükelçiliğin dar gelirli vatandaşa maddi yardım yaptığı konusunda söylenti çıkarmaya başladılar ve bu nedenle vatandaş da bir umut diye kuyruğa girdi. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için kısa da olsa bir açıklama iyi olacak…

Sayın Hasan SERTOĞLU, bazı spor kulüplerinin arkasında mafyanın olduğu yönündeki açıklamalar sporumuza zarar vermekten öteye geçmez. Bu konuda açıklama yaparken taraflar çok daha dikkatli ve hassas olmak zorundadır, bu gerçeği hiç unutmamak gerek değil mi?

Sayın Ahmet LATİF, bölgenizde yerel seçimlerde başlayan gerginlik artarak devam ediyor bu konuda sorumluluk yüklenip savaşçı değil de uzlaşıcı görevi üstlenmeniz yönünde mesajlarınız gelmeye başladı, haberiniz olsun istedik…

Sayın İçim-Dimağ ÇAĞINER, pek kıymetli babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın İpek AKOL, İpeksi Bir Yolculuk başlıklı kitabınızın tanıtımında soyadınızın Akol değil de Akyol olarak geçmesi nedeniyle bir hayli üzgün olduğunuzu duyduk, gerçekten de affedilmez bir hata yapılmış. Yine üzülmek bir şeyi değiştirmeyeceğine göre yazarlığınızın keyfini çıkarmanızı öneririz…

Sayın Ayşegül BAYBARS, YDP hükümetten asla çekilmez ama yine de çekilme ihtimaline göre siz ve Jale hanımın hükümete nisap desteği vereceği konusunda bir takım konuşmalar yapıldığını biliyor muydunuz? Bize göre zor bir ihtimal ama yine de bu konuda ayrıntılı bir açıklama yapabilirsiniz…

Sayın İlkay ASLIM, İstanbul’da boğazda rakı keyfi hayli iyiydi ama kadıköy’deki maçtan sonra derin bir sessizliğe büründüğünüz dikkatlerden kaçmıyormuş. Dua edin ki hezimete uğradığınız maçta 25 Milyon TL’den fazla seyirci hasılatı elde etmişsiniz, artık bununla kendinizi avutacaksınız…

Sayın Çağın ZORT, talihsiz bir trafik kazası ile büyük bir tehlike atlattığınızı üzülerek öğrendik. Şükür olsun ki kazası yarasız atlattınız, mala gelsin de cana bir şey olmasın. Allah sizi sevdiklerine bağışlamış bundan daha güzel bir de olamaz değil mi? Gelmiş geçmiş olsun…