Sağlık konularından biraz uzaklaşmak istiyorum…

Olmuyor işte!

Çünkü bazıları bizi hekim düşmanı ilan etti…

Saçma sapan düşünceler bunlar!

Aksine işini adam gibi yapan hekimlerin sonuna kadar yanındayız…

İşini yapanlara saygımız sonsuzdur!

Elbette güzel bir gelirleri olacak, standartların üstünde maaşları olacak, çalışma şartları en üst düzeyde olacak ama onlar da bunun karşılığını verecekler…

Vatandaşa ve devletine!

Devleti söğüşlemekten başka bir şey düşünmeyenler ise sürekli yazı konumuz olacak bundan da hiç kuşku duymasınlar…

Yine sağlık dedik ya…

Bu kez eleştiri konusu ikinci iş yapan hekimler filan değil!

Teknecik ve Kalecik’teki günün 24 saati insanları zehirleyen bacalardan bahsediyoruz…

Gündeme bunlar gelince aklımıza gelen hep şudur;

Göreve yeni gelen çevre ile ilgi bakanlar var ya…

İlk günlerde muhakkak ekibi toplarlar ve özellikle de Aksa’nın Kalecik’teki santralına giderler başlarında barbetlerle poz verirler objektiflere!

Ve ertesi gün genelde başlıklar şöyle olur:

“Bilmem kaç ay mühlet verdik…”

Aylar geçer yıllar geçer ama mühlet sonunda yapılan tek bir şey vardır;

Birkaç asgari üret ceza!

Hepsi budur icraatın…

Geçenlerde aynısı oldu…

Devletin çevre birimleri hem Teknecik’e hem de Kalecik’e insanları zehirliyor diye ceza yazmış!

6 asgari ücret ceza bu…

Yani yeni belirlenen asgari ücrete göre 12 bin TL!

Bunu haber yaptılar ya…

Herhalde icraattan sayıyorlar!

İnsan utanır biraz yahu…

Halkı zehirlemeye devam ve asgari ücret ceza!

Bari bunu icraat yerine koyup da haber bültenlerine koydurmayın…

Halk zehirlendikten sonra!

Sevgili okurlar;

Ne gariptir ki devletimizin en üst düzeydeki makamlarının halk sağlığına verdiği eğer ancak bu kadardır!

Başka yaptırımları yok çünkü…

Komik duruma da düşüyorlar!

Devletin bir organı başka devlet kurumuna para cezası yazıyor…

Artık ister gülün isten ağlayın o da sizin bileceğiniz iş!

Bizim bildiğimiz şudur;

Bu ülkenin talihsiz insanlarının kanser olma riski diğer dünya ülkelerindekilerin çok üstündedir…

İstatistikler çünkü böyle söylemektedir!

Dünya kanser listesinde birinci sıraya oturan bir ülkeyiz ve biz hala bacalarından zehir saçan bacaların bile üstesinden gelememişiz…

Birisi filtre taktı ama randımanlı çalıştırmıyor!

Devletinkinin bacasında ise filtre bile yok…

Çünkü bizim sağlığımız sadece asgari ücrete orantılanmış!

Kimin umurundaki…

Nisap komedisi…

Cumhuriyet Meclisi’nin dün toplamayacağını biliyorduk çünkü hangi vekilin hangi ülkeye uçtuğunu biliyorduk…

Öyle de oldu!

5 vekil yurt dışında olduğu için meclis toplanamadı…

Kardeşim bunu biz biliyoruz da siz bilmiyor musunuz!

Bazısı tatile, bazısı sağlık nedenlerinden dolayı yurt dışındayken bari biraz akıllı olun da meclisi toplamayın…

Çünkü nisap sağlanamadığı için toplantı ertelenince ne ciddiyet kalıyor ne de devlet saygınlığı!

Tartışmaya bakar mısınız!

Şu sıralar sohbetlerin ana konusu gelen elektrik faturaların çıldırmış olması…

Ortak paydada buluşulan ise şu:

Evde sadece tek klima çalışıyor o da akşamları 4-5 saat, gelen fatura ise bin TL civarı!

Asgari ücretin net bir 700 TL olduğu bir ülkede müthiş bir rakam bu…

Bu arada Kıb-Tek yönetimi 6 kuruşluk bir zam daha istediğine göre rakamlar çok daha fazla uçuk olacak!

Ardından haliyle Türkiye’den kablo ile gelmesi planlanan elektrik konusu ve tartışmaları geliyor…

Kıb-Tek müdürü bunun 25 kuruş civarında olacağını iddia ediyor!

Sendika ise bunu yalanlayıp elektriğin ucuzlamayacağı açıklamasında bulunuyor…

Tam bir KKTC klasiği anlayacağınız!

Gönlümüz elbette ucuz elektrikten yana ama…

Güven duygusunu kaybettik bir kere!

Basın özgürlüğü mü dediniz!

Bazı basın örgütleri kusurumuza bakmasın sakın…

Hani şu basın özgürlüğünün tartışılacağı konferans var ya!

Böyle organizelere acaba kendileri inanıyor mu…

Ya da daha açık soralım;

KKTC basın özgürlüğü mümkün mü!

Kesinlikle değil…

Göbekten birilerine bağlı olmayan o kadar çok yayın organı ve basın mensubu var ki!

Amaç kamuoyunu doğru bilgilendirmekten çoktan çıkmış…

Borazancılık ve tetikçilik asıl görev haline gelmiş!

Bir takım maddi menfaatler de çok ayrı bir tartışma konusu…

Üzücü de olsa gerçek olan budur!

Mart maaşları sıkıntılı…

Maliye Bakanlığı Şubat maaşlarını ödedi ama…

Bunun için çok zorlandı!

Esnaftan, iş adamından kesti, birçok ödemeyi yapmadı ve maaşları ödedi…

Ama bunları nereye kadar ödemeyecek ki!

İşte bu yüzden Mart maaşlarının ödenmesi çok zor olacak diye duyduk…

Türkiye de musluğu kapadığına göre!

Umarız biz yanılırız…

MESAJ KUTUSU

Sayın Kemal Deniz DANA, bakanlığın kantini konusunda yine değişik ihbarlar gelmeye devam ediyor. Burasının babadan oğla geçen bir kurum mu olduğu soruluyor. Bu arada RHA plakalı araçlarla da burasının alış veriş işleri yapılıyormuş, haliyle göze batıyor tabi ki!

Sayın Fikri ATAOĞLU, bacalarından zehir saçan santralarla sadece birkaç asgari ücret değerinde para cezası kesmek sanki de sadece kolaycılık gibi geldi bize! Hele de devletin devlete ceza kesmesi sizce normal bir durum mu!

Sayın Sibel SİBER, hükümet ortakları dün nisabı sağlayamadı ve elbette bu büyük bir hata ama Meclis’in başı olarak artık size de büyük sorumluluklar düşüyor. Nasıl yapacaksınız bilemiyoruz ama bu işi çözün lütfen, millet tatile gidecek diye memleket meseleleri ertelenir mi!

Sayın Zorlu TÖRE, KTHY komitesinin çalışmaları sonuçlandı ama yaptığınız açıklamadan da kimse bir şey anlamadı! Şunu bir de yazılı olarak kamuoyuna açıklasanız diyoruz. Zira kafalarda bir çok soru işaretleri oluştu!

Sayın Gülgün VAİZ, devlet hastanesindeki görevinizden istifa kararından vazgeçtiğinizi memnuniyetle öğrendik. Sizin gibi bir değer emekli oluncaya kadar devlette muhakkak kalarak vatandaşa şifa dağıtmaya devam etmeli diye düşünüyoruz!

Sayın Hasan TOPAL, Mesayralı bölge insanının sizi artık meclis kürsüsünde görmek için şimdiden bir çalışma başlattığını biliyor muydunuz! Onun için şimdiden siz de çalışmalara başlayın deriz zira artık Mesarya’ da Meclis’te mutlaka temsil edilmelidir…

Salın Hakan ORAN, muhterem babanızın vefatını biraz geç de olsa üzülerek öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip eder inşallah…

Sayın Ersan SANER, Cidde gibi çok eşliliğin olduğu bir kentte aile konularında nasıl bir panele katılacaksınız doğru çok merak ediyoruz. Yok derseniz şimdiye kadar oraları hiç görmediniz ve turistik bir ziyaret olacak işte o zaman anlarız…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, artık gömlek düğmeleri de isyan edip birer birer açılmaya başlandı. Şu çok önemli ve büyük diyete ne zaman başlamayı düşünüyorsunuz acaba diye soruyor dostlarınız!

Sayın Nazmiye ÇELEBİ, Girne içine otobüslerin girmesine izin vermek acaba diyoruz hangi akla hizmet ediyor. Bu konuda belediye yetkililerinin sitemleri yerden göğe kadar haklı. Bu yanlış kararı bir daha düşünün deriz!

Sayın Ali PİLLİ, yani öğrencilerin yarı yıl tatillerini anlarız ama sizin şu zamansız Dubai tatilini bir türlü anlayamadık işte. Meclis’te nisap sorunu olacağını yoksa size kimse söylememiş miydi!

Sayın Erhan ARIKLI, gördüğümüz kadarıyla basın açıklamalarında dozu iyice artırdınız. İyi de yapıyorsunuz. Bu arada bazı partilileriniz soruyor Türkiye’deki referandumda parti politikanız hangi yönde olacak, güzel bir soru değil mi!

Sayın Kutlu EVREN, hani şu bakanlığın muhaceret bölümünü genişletme çalışmanız vardı ya hangi aşamada acaba! Zira insanlar artık koridorlarda üst üste durmaya başladı. Bir an önce çağdaş bir keman için talimatlarınız bekleniyor…

Sayın Kemal ALTUNÇ, Kıbrıs maceranızın çok kısa sürmesine üzüldük. Londra’ya dönme kararı almışsınız, bu kadar yatırım yaptıktan sonra geri dönme kararı aldığınıza göre vardır bir şikayetiniz değil mi, hayırlısı neyse o olsun artık…

Sayın Mehmet HARMANCI, Başkent’e gezi treni projesi yıllardır özlemle beklenen bir gelişme ama deriz ki önce özellikle Surlariçi’ne ciddi bir yatırım yapmak gerek. Zira turistler burada oturanların iç çamaşırlarını görmek için o trenlere binmeyecek değil mi!

Sayın Ersin GÖRSAY, Türkiye’den kablo ile getirilmesi planlanan elektriğin fiyatı konusunda taraflar çelişkili açıklamalar yapıyor. Acaba diyoruz bir de siz yönetim olarak kamuoyunu aydınlatıcı bir açıklama yapsanız fena mı olur…