Şu tarikat cemaat muhabbetlerini hiç sevmem…

Ama Türkiye’nin bir gerçeği oldu bu!

Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir konu haliyle burada bizi de fazlasıyla etkiliyor…

Türkiye’de ne varsa bizde de olacak meselesi yani!

Bunların ortak noktaları İslam devleti üzerine oluyor genelde…

Bu arada ayarı kaçıran da oluyor ve 15 Temmuz olayları bunun en güzel göstergesi oldu!

Birileri cemaatler adı altında önce sevgi ve din konularını ön plana çıkarıyor, bunun için başta gençler seçiliyor, eğitiliyor ve durum ortada…

Zamanı gelince devleti ele geçirmeye çalışıyorlar!

Kendi insanının üzerine kurşun sıkıyorlar…

Dün sosyal medyada bir kardeşimiz paylaştı…

Büyükhan’da  bir iftar yemeği ilanı!

Büyük bir de Süleyman Hilmi Tunahan’ın afişi var…

Bunlar Türkiye’de Süleymancı olarak bilinen cemaat!

Belli ki KKTC’de yayılmaya karar vermişler…

Önyargılı olmak istemiyorum ama şu tarikatlar ve cemaatler meselesi hiçbir zaman kafama yatmamıştır işte!

Hele de son yaşanan süreçten sonra…

Kıbrıs Türkünün cemaatlerle tarikatlarla ne işi olabilir ki!

Burada acaba bir rejim değişikliği mi planlanıyor diye geçiyor insanın aklından…

Kıbrıs Türkü sadece Atatürkçüdür, onun devrimlerinden yanadır!

Aksi bu toplumu bozar, kimse içine sindiremez…

İnanan bir kişi olarak herkesin de inancına saygılı bir kişiliğimiz vardır…

Buna inanmayanlar da dahildir!

Ama işte bazı dini konular insanlara empoze edilmeye başlanınca işin rengi değişiyor o zaman…

Dün Meclis’te tartışılan Kur’an Kursları konusu da böyle bir şey!

Kurslara karsı değiliz ama bunun zorla, baskı ile, yönlendirme ile yapılmasının ardında ancak şaibe ararız…

KKTC’nin hemen tüm bölgelerinde harabeye dönen, öğretmen eksiklikleri ile yaşanan bir süreçte öncelik bu kurslar değil KKTC’nin eğitim sisteminin ayağa kaldırılması olmalıdır!

Bunun için ortada elle tutulur bir proje bile yokken, diğer faaliyetler  Kıbrıs Türkünün aklını karıştırmaktan ve amaçsız tartışma ortamları yaratmaktan öteye gidemez…

Sanayi Holding eski binaları kime verildi!

Son günlerde hepimiz bir dedektif kesildik…

Hangi devlet malı ve arazisi kime verildi diye gelen ihbarları değerlendirmeye çalışıyoruz.

Bir ihbar da Lefkoşa’daki eski Sanayi Holding binaları için geldi!

Bir siyasinin yakınlarına kiralandı diye…

Adı kim olursa olsun kiralanmalara karşı filan değiliz ama burada önemli olan eşitlik ilkesi olmalıdır!

Eğer perde gerisinde bir takım kararlar alınıyor ve bu vatandaşın gözünden kaçırılmak isteniyorsa hepsinde de bir şaibe aranır ve sorulur;

Niçin bu konularda ihale yöntemi değil de keyfiyet uygulanır diye!

“Para yok…”

Belli ki devlet yine maddi bir darboğazdan geçiyor..

Devlete iş yapanlar ödenmekte güçlük çekiliyor!

Dün devlete iş yapan bir esnaf aradı Hazine ve Muhasebe Dairesi’nden çekinin bir türlü çıkmadığından şikayet etti…

Hatta çek yazılmış ama esnafa verilmiyor, gerekçe de paranın olmayışı!

İnsanın içinden para yoksa sizin orada ne işiniz var demek geçiyor ama bu da çare değil…

Memur Cumhuriyeti’nde öncelik devlet çalışanları olunca altta kalanın canı çıksın zihniyeti hakim!

“Çözüme bir nefes!”

ABD eski başkan yardımcısı Biden’den geldi bu açıklama…

Kıbrıslı Türkler ve Rumlar çözüme bir nefes kadar yakınmış!

İnşallah da öyledir ama…

Böyle açıklamalar yapılınca da insanın aklına takılıyor;

Perde gerisinde bizim bilmediğimiz bazı şeyler mi yaşanıyor diye!

Akıncı ayrı telden çalıyor, Anastasiadis ayrı telden…

Ve çözüme bir nefes kadar yakınız!

Allah duysun deriz…

Çıkarma Plajı’nı unutmadık!

Kamuoyu baskısının geri adım attırdığı karar…

Kıbrıs Türkü için manevi değeri paha biçilmez olan Yavuz Çıkarma Plajı önce bir işletmeye verildi ve ardından bu kararın durdurulduğu açıklandı!

Hükümet ‘ileri gidilmeyecek’ dedi ve öylece kaldı…

Bu kararı niçin geri almıyorlar bilmiyoruz ama belli ki şu anda bu arazi resmen ilgili şirketin sorumluluğunda bir arazi!

Gel de bir bit yeniği arama işte…

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa YALINKAYA, bir LTB çalışanının aynı anda Maliye Bakanlığı’nda da çalıştığını ve oradan da ödendiğini biliyor muydunuz? Konu hem yasal değil hem de etik değil, bir kurcalayın bakalım kimmiş bu ballı kaymak sahibi zat!

Sayın Gürkan KARA, UBP’den Girne Belediye Başkan adaylığınız artık sesli olarak da konuşulmaya başlandı. Bazı bakanların bu fikre destek verdikleri ve bunu da yüzünüze karşı söyledikleri iddia ediliyor. Karar vermeniz bekleniyor!

Sayın Cemil SARICİZMELİ, Kumyalı alçak orman arazisi üzerindeki projenin yeniden hayata geçirileceği yönünde ihbarlar gelmeye başladı. Ama bu projede sizin imzanız olmadan da başlamanın imkanı yokmuş. Bakalım ne kadar direnebileceksiniz!

Sayın Ahmet GÜLLE, yeni din işleri yasasıyla ilgili kararın altında sizin de imzanızın olması bir çok partiliyi çileden çıkarmış olmalı ki bu konuda epey eleştiri mesajlarınız geliyor. Bunun genel seçimlerde sizi olumsuz etkileyeceğini söylemeye başladılar, haberiniz olsun.

Sayın Ali PİLLİ, dünkü ortak grup toplantısına katılmayarak tepkinizi böyle gösterdiğiniz söyleniyor. Hatta çık yakında bir vekil daha bulursanız çok ilginç planlarınızın olduğu da konuşuluyor. Hayırdır sabrınız tükendi mi artık yoksa!

Sayın Fatma GÖRENER, Hazine ve Muhasebe Dairesi Müdürü olarak devlete iş yapanların çeklerini parasızlık yüzünden ödemekte göçlük çekiyorsunuz ama bir de onları düşünün deriz. Bu konuda bakanınıza durumu bildirmeniz isteniyor zira artık bir çoğunun dayanacak gücü kalmadı!

Sayın Mehmet HASGÜLER, bu sıralar Güney’e geçmemeniz öneriliyor zira APOEL konusunda yazdıklarınızdan sonra orada özel bir ekip kurdukları iddiaları gelmeye başladı. Bu sıralar sağlam basmakta yarar görüyoruz…

Sayın Talip ATALAY, yeni din işleri yasası tam da sizin istediğiniz gibi değil mi! Görevden alınsanız bile bir danışmanlık makamınız olacak ve artık size neyi danışacaklarsa bunun üstüne bir de ödenmeye devam edeceksiniz!

Sayın Taner DERVİŞ, KKTC’de ganimet düzeni artık iyice kanıksanınca eşdeğer malların dağıtımı da ne yazık ki hiç adil olmuyor. Bu konuyu çözerse ancak devletin bağımsız organları çözer, siyasilere değil onlara başvurun deriz…

Sayın Kemal Deniz DANA, Yakın Doğu Üniversitesi’nin arka kapısını kullanmanızın sır perdesi ortadan kalkmış ve mastır yapmak için görüşme yaparken görülmüşsünüz! Yani bu kadar yoğunlukta nasıl yetiştireceksiniz bilemeyiz ama öğrencilik belki de size iyi gelecektir.

Sayın Mehmet HARMANCI, LTB ekiplerinin TKP-YG binasının önünü temizlememe gibi bir talimatınız olduğunu inanmayız ama demek ki Çakıcı mesaj göndererek bir kahve içmeye bekliyor sizi! Eski dostların böyle kapışması şık kaçmıyor değil mi!

Sayın Türel ÖKSÜZOĞLU, ilk genel seçimlerde milletvekili adayı olacağınıza dair destek mesajlarınız gemleye başladı. Demek ki makamınızı dolduruyorsunuz ki vatandaş artık sizi Meclis’te görmek istiyor. Hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Ersan SANER, ailenin bir bireyi haline gelen köpeğinizi kaybettiğinizi sonra da geri döndüğünü duyduk. Bir çoğu insanlardan daha dost ve bunu karşılıksız yapıyor değil mi hadi bakalım gözünüz aydın…

Sayın Hüseyin ANGOLEMLİ, maşallah meclis kürsüsünde bir çok genç vekile taş çıkartıyorsunuz. Ama siz yine de fazla heyecan ve stres yapmayın zira iki günlük dünyada aileden daha önemlisi yoktur…

Sayın Doğan SAHİR, ülkemizde çevre hassasiyeti olan vatandaşlar artık biz de bir çevre partisinin kurulmasından yana açıklamalar yapmaya başladı. Bu konuda yakınlarınızız bir yoklayın bakalım olaya nasıl bakacaklar!