St Hilarion kalesinde yapılması düşünülen konser Rum tarafının engellemeleri ile yapılamadı.Gençlerin çağdaş bir etkinliği birkez daha bir engele takıldı.

Konseri gerçekleştirecek sanatçıya ölüm tehditleride dahil Rumlar tarafından yapılan yoğun saldırılar sanatçının konseri iptal etmesine neden oldu.

Rum tarafının Türk tarafında yapılması düşünülen bu tür etkinliklere müdahalesi ilk değil tabii.Geçmiştede buna benzer girişim ve engellemeleri oldu.

Peki bizim taraftan buna benzer girişimler oldu mu ?

Yani sözde Kıbrıs Cumhuriyetinin işgal altında bir devlet olduğunu seslendirerek orada yapılması düşünülen spor, sanat ve kültürle

ilgili etkinliklerden bahsediyorum.

Açıkçası hiç aklımda yok.

Bir taraftan barış istiyoruz ortaklık istiyoruz diyeceksiniz diğer taraftan samimiyete sığmayan işler yapacaksınız.

Akıl alır gibi değil.

Platon, savaşın teklerin hayatında olduğu gibi toplum hayatında da kötülüklerin kaynağı olan şeyden kaynaklandığını söylüyor:

Aç gözlülükten!

Rousseau’ya göre, genel iradeye dayalı bir yönetim, toplumsal barışı sağlayabilecek temel güçmüş. Varsa tabii.

Özgürlük ve Barış hakkındada şöyle demektedir. “Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik yazılı kaynaklardan çok halkın zihnindedir.

Son zamanlarda Ağızlara daha çok pelesenk olmuş bir slogan var.

Kıbrısta Barış Engellenemez.

Bu yazıyı yazan pankartları her gördüğümde aklıma Irak, Suriye gelir.

Oradaki ölümler.

Ülkesini terkederken Akdenizin dalgalarında hayatını kaybedenler.

Cesetleri kıyıya vuran bebeler.

Acaba bunu seslendirenler Kıbrısta değilde Suriyede yada Irakta falan mı yaşıyorlar diye kendi kendime sormadan edemiyorum.

Çünkü ortada savaş durumunu andıracak ve bunun içinde barışı çağrıştıracak bir hal yok.

Bundan dolayıdır ki Adanın kuzeyinde çokça seslendirilen bu slogan güneydede tam bir karşılık bulmuş değil.

Aynen Barış ateşlerinde olduğu gibi.

Bu arada eğer bir savaş ortamı varsa ve barış ortamına geçilmesi isteniyorsada Psikanalizin babası Sigmund Freud bir psikolojik şartın yerine getirilmesi gerekir diyor: Ortaklık duygusunun oluşması, fakat geçici olarak değil.

Ha kötü yönetimlerin kötü icraatları ile savaş ve barış kavramları ilişkilendiriliyorsa onada birşey diyemem.

Ama bununda çokta normal bir bakış açısı olmadığını histerik bir bakış açısı olduğunu söyleyebilirim.Ve buda psikiyatrinin konusu tabii.

Yoksa ben savaşıda yaşamış sonrasında barışıda görmüş biri olarak Kıbrısta barış olduğu kanaatideyim hemde Kıbrıs Tarihinde son 47 yıldır hiç olmamış kadar uzun bir barış sürecini yaşıyoruz diyebilirim.

Olmayan ne diye sorarsanız.Onuda söyleyim. İyi yönetim. Onuda seçen biz.

Kim çıkarmış kim yazmış bilmiyorum ama şu anda bu slogan atanların birçoğu bu sloganı niye attıklarını bile farkında değiller.

Sorduğumda;

Sadece kulağa hoş geliyor diyenler var.Hükümet partizanlık yapıyor ona çok kızgınım ondan diyenler var.Yapanın yanına kalıyor diyenler var.

Federasyon olunca ne olacak? diye sorduğumda.Kıbrıs adasının konumunu stratejik önemini ve küresel güçlerin bu ada üzerindeki

emellerini bilmeden cevap verenler çoğunlukta.

1960 ‘da Türk ve Rumlar tarafından kurulan ortak devletinde bir federasyon olduğunu ve bu ortaklığın neden yaşamadığını farkında olan ise son derece az.

Kıbrıs Tarihinin savaşlarla ve kan ile dolu tarihine baktığımızda özgürlüklerin ve barışın doya doya yaşandığı bir süreçte yaşanmıyor değil bu adada.

Yoksa barışı benmi yanlış yorumluyorum diye zaman zaman düşünceye daldığımda olmuyor değil.

Barış huzurdur, barış mutluluktur, barış özgürlüktür.

Ve bu özgürlük ve barış şu anda Kıbrıs Adasında var.Başka şeylerle karıştırmaya gerek yok.

Eğer hala zihninizde barışın ne demek olduğu yerleşmeyenler varsada onlara önerim;

Dedelerinize sorun onlar anlatsın 1955’leri ,1960’ ları 1974 ‘ü.

Tolstoyun savaş ve barış eserini okusunlar. Çünkü bu roman sizi çok insani bir duyguyla sınıyor, hayatta kalma güdüsüyle.

Dünyevi dertleri birkenara bıraktıran ölüm hissiyle, elindeki ve etrafındaki her şeyi kaybetme korkusuyla. Ve bu korkuyla

yüzleştiğinizde bu adada iki halkın nasıl birlikte yaşaması gerektiğini daha iyi anlayacaksınız.

Slogana tekrar gelirsek ;

Barışı inşaa edecek Türk ve Rum gençleri biraraya getirecek bir konser daha engelledi.

Kıbrısta barış engellenemez mi?

İşte engellendi.