Yeni Bakanlar Kurulu kararlarının açıklanması ilebirlikte sokağa çıkma yasağının özetle gece saat 23.30 a kadar uzatıldığı bilgisi sanıyorum bu kararları alanların denetim yoksunluğu nedeniyle dışarıdaki hayatın nasıl devam ettiğine dair bilgi eksiklikleri olduğunu açıkça ortaya koyuyor!

Akşam vaktinde herhangi bir kentimizin sokaklarında dolaşsalar ne demek istediğimi daha kolay anlayabilirler. Restoranların ve kafelerin, meyhanelerin ve barların kapanış saatlerinin zaten 23.30’lara vardığının son iki haftadır normalleştirilmiş olduğunu bilmediklerini söyleyemezler değil mi?

Ancak belki de gerçekten bilmiyor olabilirler…

Hatta bu mekanların önemli bir kısmının internet sitelerindeki kapanış saatleri bile 23.00’ü işaret ettiğini biliyorsunuz değil mi?

Ve kapanış saatlerine kadar yoğun talep edilen yerlerin de saat 23.00'e kadar ful kapasite hizmet vermeye devam ettiklerini ben söylediğim için ilk kez duymayacaklarına inanmak istiyorum!

***

Ne acıdır ki ülkemizde birçok açıdan denetim yoksunluğu var. En güzel örneği de pandemi sürecinin son birkaç aylık dönemeci oldu.

Özellikle son zamanlarda pandemi sebebiyle alındığı belirtilen önlemlerin artık sıkıcı ve kısıtlayıcı bir hale gelmesinden dolayı bireylerin sosyal ve psikolojik ihtiyaçları doz aşımı seviyesine erişti. Ekonomik faaliyetlerin yetersizliği nedeniyle kazançları azalan işyerlerinin de ihtiyaçları müşterilerin bu ihtiyacı ile örtüşünce, olanlar oldu!

Bakanlar Kurulu’nun son kararlarında saat 23.30 olarak belirlenen sokağa çıkma yasağının, özellikle son 2 haftadan beridir zaten saat gece 24.00'e kadar devam ettiğini görmeyen ve bilmeyen bir devlet yapısı olduğuna inanmamız beklenemez, değil mi?

Bu yazdıklarım bir şikayet olarak değerlendirilsin ve kısıtlamalar diktatör edasıyla halkadayatılsın anlamında yazmıyorum bunları. Sadece gerçeklere vurgu yapmak istiyorum.

Bu kısıtlayıcı kararlar çok lazım mı emin olamıyorum!

Hayat gevşemiş durumda. Hastalık ürkütücülüğünü yitirmiş durumda. Ve baş edilemez olmadığı kavranmış durumda!

Bu sebeple halen daha saat kısıtlaması koymanın çok da anlamlı olmadığını vurgulamak maksadıyla yazıyorum.

Kaldı ki plajlarda kısıtlama koyup, aile bireylerini bundan muaf tutmanın denetimi güçleştirmeyi doğallaştıran bir karar olduğunu biz mi söyleyelim?

Ya da 2 senedir eğitimin içinde bulunduğu durumu yok sayarak sanki rutin bir eğitim akışı sürüyormuşçasına kararları belirlemenin mantığını nasıl kavrayalım?

Ada dahili sınır kapılarına dair alınan kararların, Maronitlerin Bakanlar Kurulunca belirlenmiş bir isim listesi dahilinde geçiş hizmetlerinden faydalanabileceğini vurgulamanın anlamını kavramak da çok kolay değil.

***

Ve lakin saygılı ve sorumluluk sahibi bir yurttaş olarak, sorgulayıp değerlendirmek; sonra da fişlenmemek, etiketlenmemek, suçlu muamelesi görmeyi onların gözünde hak etmemek için saygılı kalmaya devam edenler olarak kalacağız!

Şimdilik elimizden gelen sadece bu!

Buyurun yeni kararların uygulamaya açınacağı yeni haftaya…

Dr. Çiğdem DÜRÜST