“Merhaba Levent bey. Genelde yaptığım bir şey değil ancak haberin çıktığı tüm internet sitelerinde haberin en  altındaki yorum bölümünden yorum yapmaya çalışmış olmama rağmen ne ilginçtir hiçbiri de  yorum yapmama olanak vermediğinden veya tembihli organizasyon engellemesine maruz  kaldığımdan son çare olarak yorumumu sizin aracılığınızla duyurma yolunu tercih ettim. Eğer yayınlarsanız memnun olurum. Konu haber koordinasyon bürosu ile alakalı olarak Sayın Özkan Yorgancıoğlu’nun  kamuoyunu aydınlatma amaçlı,(günah çıkarma amaçlı) yapmış olduğu röportajı  kastediyorum. Sayın  Özgürgün’ün veya Sayın Serdar Denktaş’ın Anavatana bağlılıklarını geçmişten  günümüze sürekli dile getirdikleri  hepimiz tarafından biliniyor. Beğeniriz veya beğenmeyiz adamlar açıkça, parmaklarının arkalarına saklanmadan, bizim  ilkeli duruşumuz Anavatana bağlılığımızdır diyorlar. Ve gerek muhalefette olsunlar, gerekse iktidarda olsunlar bunun gerektiği gibi de  davranıyorlar. Tasvip etmemiz veya etmememiz  bir tarafa etik olarak doğru olanı da budur diye  düşünüyorum. Bunu kabul etmeden düşünce özgürlüğüne veya demokrasiye olan saygıdan  bahsetmek  de mümkün değildir. Halbuki Cumhuriyetçi Türk Partisi geçmişten günümüze Kıbrıs Türk toplumunun toplumsal  varlığını koruma yönünde mücadele ettiğini, CTP’nin  Kıbrıs Türk Toplumunun toplumsal  varlığının güvencesi olduğunu söylemiş ve bildiğim kadarıyla bu duruşu kendine ilke  edinmişti. Elbette ki  Cumhuriyetçi Türk Partisinin bu doğrultudaki duruşuna, ilkelerine, inançlarına,  tasvip eder etmez  herkesin saygı göstermesi de demokrasinin bir gereğidir. Dolayısı ile ben  Sayın Özkan Yorgancıoğlu’nun yaptığı basın açıklamalarını veya davranışlarını, ilkelerine ve  bu ilkelerine olan bağlılığı çerçevesinde tabanına, kendisine oy vermiş sempatizanlarına karşı  ne kadar sorumlu davrandığı  temelinde  değerlendiririm.  Sayın  Yorgancıoğlu’nun Başbakanlığı döneminde yukarıda belirttiğim ilkelerine ters birçok  davranışta bulunmuştur. Örneğin Haspolat’ta ki külliye inşaatının yapımına Cumhuriyetçi Türk Partisi hep karşı  çıkmış ama Sayın Yorgancıoğlu Başbakan olur olmaz elinde makası İlahiyat Koleji’nin açılış  kurdelesini kesmeye koşmuştu. Bir diğer örnek ise Sayın Yorgancıoğlu ana muhalefet partisi lideri olduğu dönemde KKTC  ile ilgili ihalelerin Kuzey Kıbrıs’ta açılması gerektiğini her fırsatta vurgulamış, savunmuş ama  Başbakanlığı döneminde, Kıbrıs’taki tüm Osmanlı kültür mirasının restorasyonu için açılacak  ihalelerin Ankara’da açılması içerikli  protokol imzalamıştır.  Sonra da hem bizlere hem de kamuoyuna bu protokolün yalnızca iki büyük cami için geçerli  olduğu yalanını söyleyerek bizleri kandırdıktan sonra protokolün hayata geçmesi için gereğini  yapmıştır. Şimdi ise irtibat bürosu hususundaki açıklamalarını hayretler içerisinde izlemekteyim. Açılmasını savunanlara da,karşı duranlara da saygı duyarım.herkes, inandığı doğrultuda  açıkça düşüncelerini ifade edebilmelidir.Açıkça söyleyebilmelidir.Siyah dersiniz veya Beyaz  dersiniz.Neden siyah dediğinizi veya neden beyaz dediğinizi de söylersiniz.Bu  davranışınızdan dolayı da herkes size saygı duyar.Savunan kesimlerin neden tartışmasız  savunduklarını da karşı duran insanların neden karşı durduklarını da yukarıda belirtmiştim. Sanki karşı duran kesimlerin itirazları anlaşmanın süresineymiş gibi bir savunma geliştirmek  kendini daha fazla dibe çekmekten başka hiç bir işe yaramaz! Sayın Yorgancıoğlu tabanının ve partisinin ilkelerine ters düşen durumlarla karşı karşıya  kaldığı durumlarda yapabileceği iki şey vardı. Birincisi imzalamazsın, neden imzalamadığını halka ve tabanına açıklayarak istifa eder onurlu  bir biçimde çekip evine gidersin. İkincisi temsil ettiğin kesimlerin ilkelerine ters bir davranış sergilemeyi göze alır imzalarsın  ve Başbakanlık koltuğunda oturmaya devam edersin! Sayın Özkan Yorgancıoğlu ikinciyi tercih etmiştir ve bu protokolü imzalayarak Bakanlar  Kurulu’ndan geçirmiştir. Şimdi yaptığı açıklamalarını değerlendirirken ise, kusura bakmayın ama padişahın kıçını  elledikten sonra pardon Padişahım Sultanımı zannetmiştim diyen Vezirin mazeretinden daha  farklı değerlendirirsem kendime aptal demiş olurum saygılar sunarım. (Cafer GÜRCAFER) 

TAK’ı elbirliğiyle katletmeyelim!

Maliye Bakanı Serdar Denktaş dedi ki; “Yürüyüş çağrısı ajansa başlıklı kağıtla bildirilmediği için haber yapılmadı…” Anlaşılan o ki Denktaş konuyu araştırdı ve TAK Müdürü Neriman Saygılı’dan böyle bir bilgi  aldı! Eğer gerekçe buysa Neriman hoca haklıdır… Çünkü TAK’ta eğer bir haber yayınlatmak isterseniz bunu başlıklı kağıtla kuruma göndermek  zorundasınız! Yıllardan beridir bu uygulama yapılıyor… Yani öyle elini kolunu sallayarak TAK’a gidip düz bir kağıda asın bildirisi yazıp bunu  yayınlatamazsınız! Sert eleştirilerde bulunan Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlar bunu niçin göz ardı ediyor  anlamış değilim… TAK bir devlet kurumudur ve belli kurallarla yönetilir! Burada yapılan yanlış eylem düzenleyecek olan arkadaşlara bunun söylenmemiş  olunmasıdır… Bu arada sırf muhalefet olsun diye TAK müdürü ve yöneticilerine haksız bir saldırı  yapılmaktadır… TAK’ın biriken bir çok sorunu her nedense konu edilmezken, yarım kalan inşaatı bir türlü  bitirilmezken bir haberin yayınlanmamasını bu kadar eleştirmek de popülizm yapmaktan  başka bir şey değildir! Elbette TAK’ta demokrasi ve haber alma özgürlüğü tam manasıyla uygulanmalıdır ama  bunun rencide ederek yapmaya çalışmak kimseye bir yarar getirmez… İddia edildiği gibi TAK, Türkiye ve Güney Kıbrıs da dahil bir çok ülkeden daha fazla  özgürlüklere ve fikir özgürlüğüne önem veren kurumumuzdur. Kaş yapayım derken göz çıkarmayalım lütfen!

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa AKINCI, Güney’deki büyük yangın için Rum tarafına yaptığınız yardım  çağrısı kamuoyundan da büyük destek aldı. Ha keşke bunu kabul etseler de adada gerçek  çözüme bir fırsat yaratmış olsalar!

Sayın Ertan TOSUN, ekonomi ve bütçe konusunda sosyal medyada yaptığınız açıklamalar  dikkatle takip ediliyor ama her nedense bazı kesimler bunları kendi istedikleri gibi  algılıyorlar. Geniş katılımlı bir basın toplantısına ne dersiniz!

Sayın Sibel SİBER, dün Meclis kürsüsünde yaptığınız açıklama tam manasıyla bir özeleştiri  anlamı da taşıyordu! Bu anlayış siyasilerin geneline yansıdığı zaman belki Kıbrıs Türkü artık  layıkıyla yönetilebilir. Ağzınıza sağlık!

Şifa KARAHASANOĞLU, vatandaş soruyor yasaları sürekli uygulayan birisi olarak  Beycanlı’nın Kıbrıs Sigorta’ya murahhas aza olarak atanması konusunda bir kez daha kararlı  olacak mısınız!Takiptesiniz bilesiniz!

Sayın Fikri TOROS, KKTC güneye göre daha ucuz olabilir ama sanırız sorun ucuzlukta değil  cazibe merkezlerinde! Konuyu bir de bu yönden ele almanız isteniyor! Bu tarafta bir şeyler  eksik ama onu bulmak da artık sizin göreviniz!

Sayın Sami OSMANLI, meraklı vatandaşlar soruyor, İstanbul ziyaretinde sizin adınıza verilen  5 bin TL’lik harcırahın ne kadarı harcandı geriye ne kadar para kaldı! Küçük bir bilgilendirme  yaparsanız iyi olacak gibi gözüküyor!

Sayın Zeki ÇELER, TAK’ın yıllardır bitirilmeyen yarım kalmış binası konusunda da bir  takım girişimlerde bulunmayı düşünüyor musunuz? Eleştirmek elbette hakkınız ama ara sıra  kuruma uğrayıp dertlerini dinlemek de gerek değil mi!

Sayın Ersan SANER, Kıbrıs’ta son yüzyılın en sıcak günleri yaşanırken dışarıa çalışmak  zorunda olanlar için bir önlem almayı düşünüyor musunuz! Zira bu şartlarda sağlıklı  insanların çalışması bile çok güç!

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, vananın arıza konusu artık kamuoyunda mizah konusu olmaya  başladı. Kamuoyunun bilgilendirmesi için detaylı bir açıklama yapmaya ne dersiniz! Bu arada  İsrailli şirketin arıtma tesisini kilitlediği doğru mu!

Sayın Salih İZBUL, Türkiye’de fıtık ameliyatı olduğunuzu duyduk büyük geçmiş olsun!  Anladığımız kadarıyla bizim ülkede bu tür ameliyatları yapan uzman hekimler yok desenize!  Çok vahim bir durumdur bu!

Sayın Serdar DENKTAŞ, Merhum Kurucu Cumhurbaşkanımızın anıt mezarını ziyaret eden  vatandaşlar projenin ne zaman başlatılacağını merak eden sorular soruyor! Bu iş uzadıkça tadı  da kaçıyor çünkü!

Sayın Ali Özmen SAFA, yeni takılan akıllı sayaç sizin kanalı tozu dumana kattıysa eğer  akılsız olanı ne yapardı acaba! Bu tür durumlarda kurumdan tazminat iste hakkınız var peşini  bırakmayın deriz!

Sayın Hasan HASTÜRER, çok yakında Kanal T’de programlara başlayacağınızı  memnuniyetle duyduk. Bu konuda Sibel hanım ile el sıkıştığınızı anlaşmaya vardığınızı  öğrendik. Hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın görevden aldığı Hüseyin Macit  Yusuf’u yeniden gezici büyükelçi yaptığınız iddiaları var! Toplumun içine sindiremediği bu  tür görevler Kıbrıs Türküne ne kazandırıyor acaba! Yoksa dostlar alışverişte görsün mü!

Sayın Ahmet SENNAROĞLU, İsrailli firmanın su arıtma tesisine kilit vurduğu yönündeki  açıklamanıza bir açıklama gelmediğine göre gerçekler bundan ibarettir desenize! Bakalım  bizim hükümet bunlara ne zaman ‘one minute’ diyecek!

Sayın Ahmet ÇALUDA, Devlet Piyangosu’nun 300 bin TL’lik büyük ikramiyesinin size  çıktığı yönünde bölgeden haberler gelmeye başladı! Acaba birileri şaka mı yapıyor yoksa  gerçeklik payı var mı!