Artık alt gelirli vatandaşın kasaplara daha az uğradığı doğrudur…

Uğrasa da aldığı et miktarı geçmiştekine göre çok daha azdır!

Güney Kıbrıs et de bizden çok daha ucuz olduğu için vatandaş çok da haklı olarak oradan etini alıyor…

Hatta Güney’e geçemeyenler de tanıdıklarına sipariş usulüyle ihtiyacını oradan karşılıyor!

Ama kimse de burada et fiyatları bu kadar astronomik olduğu diye de sorgulamıyor…

Hem hayvancının hem de kasapların astığı astık kestiği kestik!

Devlet neredeyse bu sektörde hiç yok…

Başını kuma gömmüş onlar da gelişmeleri böyle izliyor!

Güney’den Kuzey’e kaçakçılık da tüm hızıyla artarak devam ediyor…

Geçmişte araçlar içinde etler Kuzey’e kaçak olarak sokulurken şimdi canlı hayvanlar sürü olarak sınırlarımızdan içeri girmeye başladı…

Demek ki hayli para kazandıran bir iş olsa gerek!

Soruyoruz;

Sınırdan sürü halinde hayvanlar nasıl olur da bizim tarafa sokuluyor diye!

Sınırlardaki ölü bölgelerden diye yanıt veriyorlar…

Hayli kafa karıştıran yanıtlar bunlar!

Sınırlarda nasıl ölü bölge olur diye de başka sorular karşımıza çıkıyor…

Birileri artık sınırlarımızı elek haline getirdiyse de vay halimize!

Et ve hayvan kaçakçılığı ile ilgili son birkaç gündür araştırıp soruşturmaya başladık…

İşin uzmanlarına sorduk!

Pek ala bu işin önüne geçilebileceği gerçeği ile karşılaştık…

Tabi ki aşağıda sorular yanıtlandığı taktirde;

Tarım bakanlığı Türkiye'den getirilen koyunlardan hangi üreticilere hibe hayvan verdi.

Bu üreticiler Hayvancılar Birliği yönetim kurulundan mı? Hibe listesi neden açıklanmıyor?

Kaçak danaları ihbar eden Hayvancılar Birliği Yönetim Kurulu üyeleri mi? Bu ihbarlar iç çatışmadan mı kaynaklanıyor?

İç çatışma olmasa kaçak hayvan işi tıkırında devam mı edecekti?

Zira Hayvancılar Birliği Başkanı son demecinde kaçak olaylarının her gün yaşandığına dair demeç verdi.

Birlik Başkanı Naimoğulları her gün olan, olağan durumlar olduğunu söylerken tüm bunların bilindiğini de kabul etmiş oldu?

Peki ilgili bakanlıklar buna göz mü yumuyor?

Tüm bunlara engel olunamamasında, bunların arkasında büyük bir kartel olduğu, bu kartelin içinde en üst seviyede bürokrat ve meslek birlikleri de olduğu iddiası mı var?

Bu kaçak etlerin büyük otellere satıldığı iddiaları herkes tarafından bilinirken otellerin et girişleri, faturaları neden açıklanmıyor?

Bu otellere kimlerden et tedarik ediyor. Bu tedarikçilerden et kaçakçılığından yakalananları var mı?

Et işleyen fabrikaların et giriş ve çıkışları denetleniyor mu?

Dağ köylerindeki keçi sürülerinin yasak olmasına rağmen ormana salınmasına izin veriliyor mu? Bunun karşılığında nüfuzlu kişiler para karşılığında keçi avı yapıyor mu? Teşvik verilen bu keçilerin kaçta kaçı gerçekte var?

Hayvan başı verilen teşviklerin yanlış olduğu, üretilen süte ve ete teşvik verilmesini istisnasız tüm uzmanlar dile getirirken, mevcut sistemde ısrar niye? Bu sistem üretime değilse kime hizmet ediyor?

Teşviklerin çok büyük bölümü 10-15 büyük hayvancı tarafından paylaşırken kalan küçük bölümünün binlerce hayvan üreticisine kaldığı gerçeği doğru mu?

Et fiyatlarının bahsi geçen çark tarafından suni olarak yukarıya çekildiği doğru mu? Hayvan toplama kamyonlarının 10-20 hayvan alarak fiyatı yukarı çektikleri bu kamyonların hafta başından beridir fiyat yükselttikleri ve bunun tüketiciye eli kulağında yansıyacağı hiç mi tahmin edilemiyor?

Et piyasasında "Ölü satıcı-hurdacı" diye kavramlar varmış, biliyor musunuz?

Hasta olan, tedaviden kalkmaya ölmek üzere olan hayvanları alıp satanlara deniyormuş. Bu sıfat sahibi çok önemli isimlerin olduğu söyleniyor?

Sahi gerçekten de et ve hayvan kaçakçılığına son vermek istiyor musunuz?

Devlet öncelikle kendin başlayıp aşağı doğru iner ve yukarıdaki soruları araştırma zahmetine katlanırsa birkaç ay içinde kaçakçılığın kökünü kurutur ardından da et de ucuzluk zaten kendiliğinden gelir…

Yeter ki biraz olsun saksıları çalıştırın artık!

Ankara Kulisleri…

Hangi tarikat kimi destekleyecek!

Nur tarikatının farklı kollara ayrıldığı biliniyor. Nurcular genellikle Erdoğan’ı destekliyor ama tarikatın Yeni Asya Grubu olarak bilinen kolu, Demokrat Parti’yi destekliyor. Yani seçimini Millet İttifakı’ndan yana kullanacak.

NAKŞİBENDİ DERGÂHI’NDAKİ FİKİR AYRILIĞI

Yahyalı’da bulunan ve başında Ramazan Dinç’in olduğu Nakşibendi Dergâhı da tercihini AKP’den yana kullanacak.

Nakşibendi Dergâhı içerisinde de bir ayrılık söz konusu. Bu ayrılık, Cumhurbaşkanı tercihlerini etkilemeyecek ancak Milletvekilliği listelerinde değişiklik olabilir. Bu ayrılık, “AKP içerisinde Yeniden Refah Partisi’ne bölünmelere neden olacak” şeklinde yorumlanıyor.

SÜLEYMANCILAR’DA FİKİR UYUŞMAZLIĞI

Nakşi eğilimli tarikatlardan bir diğeri olan Süleymancılar da ikiye bölünmüş durumda. Süleymancıların büyük bir kısmı İYİ Parti ve Demokrat Parti’yi destekliyor. Fikir ayrılığı yaşan kesim ise Cumhurbaşkanı tercihlerini henüz açıklamadı.

Süleymancıların, 2019 yerel seçimlerinde Milet İttifakı’nı desteklediği biliniyor.

İSMAİLAĞA CEMAATİ TAVIRLI

İsmailağa tarikatı AKP’yi destekleyecek. Tarikat, Saadet Partisi’nde karşı ciddi bir tavır aldı. İsmailağa içerisinde YRP destekçileri de var.

...

Dünyanın en büyük bankalarından olan Bank of America (BofA) ekonomistleri, Türkiye ekonomisine ve Türk lirasına dair seçim sonrası senaryoları içeren bir rapor kaleme aldı.

BofA ekonomistleri Zümrüt İmamoğlu, Merveille Paja, David Hauner ve Mikhail Liluashvili tarafından kaleme alınan 30 Mart tarihli raporda, dolar/TL kurunda adil değerin 24 seviyesinde olduğu ve seçimi kim kazanırsa kazansın Türk lirasında değer kaybının muhtemel senaryo olduğu dile getirildi.

Raporda, “Seçim sonucu ne olursa olsun, ekonomideki dengesizlikleri gidermek için daha zayıf bir TL ve sıkılaşan ekonomik koşullar öngörüyoruz” ifadeleri kullanıldı.

LİRADA YÜZDE 15-25’LİK DEĞER KAYBI BEKLENİYOR

Raporda önce çıkan bazı değerlendirmeler şöyle oldu:

* EYT düzenlemesi ve depremle ilgili harcamalar mali denge üzerinde baskı oluşturacak.

* Tüm göstergeler ekonominin yeniden dengelenmesi gerektiğine işaret ediyor. Bunun için finansal koşulların sıkılaştırılması, deprem dışı harcamalarda ciddi kesintiler yapılması ve TL’nin yüzde 15-25 civarında değer kaybetmesi gerektiğine inanıyoruz.

* CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu kazanmaları halinde ortodoks politikaya dönüş sözü verdi. Recep Tayyip Erdoğan kazanırsa, mevcut politika çerçevesinin korunmasını bekliyoruz. Sonuç ne olursa olsun, ekonomideki dengesizlikleri gidermek için daha zayıf bir TL ve sıkılaşan ekonomik koşullar öngörüyoruz.

* TCMB’nin kura müdahale etmeyi bırakması durumunda TL hızla değer kaybedebilir. AKP’nin zaferi durumunda, daha düzensiz bir değer kaybı bekliyoruz. Kim kazanırsa kazansın ekonomiyi dengelemek için TL’nin dolar karşısında yüzde 15-25 değer kaybetmesi gerektiğini öngörüyoruz.

MESAJ KUTUSU

Sayın Emirali DEVECİ, canlı hayvan ve et kaçakçılığı konusunda oluşturulan çetenin müsteşarı olduğunuz bakanlıktan da destek gördüğü yönünde ihbarlar yapılmaya başlandı. En azından bakanlığı temize çıkarmak için bugünkü sorularımıza yanıt ararsanız kimlerin içerden vurduğu konusunda önemli ipuçları elde edebilirsiniz!

Sayın Ersin TATAR, Polis Genel müdürlüğü ataması için GKK komutanı ile ihtilafa düştüğünüz yönünde yorumlar yapılmaya başlandı. Konuya açıklama getirmeniz anlamında bir açıklama yapmakta yarar görüyoruz. Zira teşkilatın sağlıklı yönetilmesi için bu atama hayati değer taşıyor!

Sayın Hasan TAÇOY, bu sıralar bir takım çakma da olsa bazı yayınlara dikkat etmeniz gereken bir süreçten geçiyorsunuz. Bazılarının sizin ile alıp veremediği ne var bilemeyiz ama konunun aydınlatılması için sizlere de büyük sorumluluklar düşüyor, haberiniz olsun istedik!

Sayın Murat GEZİCİ, Türkiye’deki TV ekranlarındaki yayınlarda rakipleri çıldırtmayı çok iyi başarıyorsunuz. Özellikle de havuz medyasının elemanları çileden çıkıyor, dikkat edin ki onların gazabı her an kapınızı çalabilir. Sizinki de büyük cesaret doğrusu!

Sayın Serhat AKPINAR, açıklama yapmaya devam ettiğiniz sürece size karşı oluşturulan ittifak da gereğini yapma kararı aldı. Özellikle de geriye dönük sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımları konusundaki sorularla köşeye sıkıştırılmak isteneceksiniz…

Sayın Emine-İlkay ASLIM, aylardır heyecanla beklenen Dora nihayet Ankara’da hayata gözlerini açmış, minik yavruya sağlıklı ve mutlu uzun ömürler temenni ederiz. Şimdi evin havası da değişecek ve özellikle uykusuz gece nöbetlerini bakalım nasıl paylaşacaksınız?

Sayın Olgun AMCAOĞLU, kaynakların doğru kullanıldığı takdirde Türkiye’den hibe yardımlarına gerek kalmadığı yönündeki açıklamanız biraz manidar karşılandı. Sanki de iktidar değil de muhalefete mensup birisi gibi konuşmaya başladınız. Şu anda et de bıçak da sizin elinizde değil mi?

Sayın Ahmet SAVAŞAN, Dünya Sağlık Turizmi Komitesi başkanlığınız hayırlı uğurlu olsun, tebrik ederiz. Bundan böyle artık sorumluluğunuz çok daha fazla oldu, KKTC turizmine şimdi çok daha büyük katkılarda bulunmanız bekleniyor…

Sayın Canan Perkan ZEKİ, Atatürk Öğretmen Akademisi yönetim kurulu topluca görevden alındı ama asıl önemli olan da bundan sonrasının ne olacağıdır. Bu işin takipçisi olmak ve kamuoyunu bilgilendirmek de yine size ve tüm öğretmen camiasına düşüyor, çabuk pes etmemek gerek değil mi?

Sayın Fırat ATASER, bölgenizde kaçak yapılaşmanın en fazla başta İngilizler olmak üzere yabancılar tarafından yapıldığı yönünde şikayetler gelmeye başladı. Böyle olunca da yerli vatandaş öküzün altında buzağı arıyor, haberiniz olsun istedik…