Bravo Tufan hocaya…
KKTC tarihinde belki de meclisteki en doğru konuşmayı yaptı!
“Halk artık yüzümüzü görmek istemiyor” diyerek toplumun genel psikolojisini ortaya koyarak her ne kadar elinden çok fazla şey gelmese de halkın duygularına tercüman oldu!
Doğrudur Tufan kardeşim…
Halk artık ‘siyasetçi’ denildiğinde kaçacak delik arıyor!
Midesi kasılıyor, kan beynine sıçrıyor…
Meclis’te birkaç vekil dışında ki bunların içinde Tufan hoca da var, hiçbir siyasetçiye güvenmiyor, aldıkları paranın hakkını vermediğini düşünüyor!
Hele de son 10 yıl içinde siyasetteki ve siyasetçideki kalite öyle bir düşkü ki, eskilerini arar hale geldik!
Tufan hocanın burada tek bir yanlışı var;
Diyor ki yanlış istihdamları gidin polise ve savcılığa şikayet edin!
Olu da ya şimdi hocam…
Biz sizi o koltuklara bize akıl veresiniz diye mi oturttuk yani!
Adı üstünde siz bu halkın vekilisiniz hele de siz çok değerli bir hukukçusunuz, halk niçin polise gidip şikayet etsin ki!
Doğrusu şöyle olmalıydı;
“Yanlış yapılan istihdamları gelin bize şikayet edin…”
Halkın adaletsizlikler karşısında artık ne dermanı kaldı ne de sinirleri buna müsait!
Çünkü halk biliyor ki bu konuda bir şikayette bulunsa, önce bir avukat tutacak binlerce lirayı gözden çıkaracak sonra da senelerce bekleyecek!
Oysa Meclis’in sizin gibi çok müstesna birkaç vekili bu görevi kolaylıkla üzerine alır ve ‘gelin bize şikayette bulunun diyebilirdi, değil mi?
Sevgili Tufan hoca;
Bu memlekette ne kadar usulsüzlük ve adaletsiz varsı siz bizden daha iyi bilirsiniz…
Hele de adaletsiz istihdamlar konusu tamamen sizin partinizin eseri değil mi?
Kimlerin adaletsiz olarak istihdam edildikleri isimleriyle gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanmadı mı?
Vatandaşın polise şikayet için ne zamanı var ne de gücü!
İyi bir vekil, iyi bir hukukçu olarak niçin yapılan bu adaletsizliklere karşı halkın öncüsü olmayı hiç mi aklınıza getirmediniz?
Söylem ve eylem çok farklı şeylerdir Tufan hoca!
Konuşmak ve akıl vermek çok kolay ama bunları icraata geçirmek zordur her zaman…
Bu halk artık nasıl siyasetçi istiyor biliyor musunuz?
Söyleminin ardında durup bunu eyleme geçirecek, adaletsiz olan her konuda halkın gerçek vekili olacak siyasetçilere ihtiyacımız var bizim!
Partili ve partisiz bir çoğunun gönlünde taht kurmuş birisi olarak bu öncülüğü niçin siz yapmayasınız ki?
 
 
 
 
 
 
Zaroğlu: Ruh hastasıydı dövdüm!
 
“Değerli Büyüğüm,Sevgili Levent Özadam,
Her Sabah Yaptığım Gibi Dün De Yatakta Gözlerimi Açar Açmaz Telefondan Facebook Sayfama Girerek Sizin Köşe Yazınızı Açtım Zira Köşe Yazılarınızı Okuyarak Güne Başlamak Bir Adım Önde Olmak Manasına Gelmekte Olduğunu Düşünenlerdenim..
Dün Yayınladığız Köşe Yazınızda Tesadüfen Bir Lise Arkadaşımla Tanıştığınızı Ve Lise Okuduğum Yıllarda Öğretmenimi Dövdüğümü Öğrendiğinizi Yazdınız..
Yazıyı Okuduğumda Levent Ağabey Yine Yaptı Yapacağını Dedim Ve Gülümsedim.
Fakat Saatler İlerleyince Bana Bir Çok Dostumdan Telefon Geldi Ve Her zaman Ki Gibi Facebookta Bana Karşı Yapılan Haksız Eleştirileri De Gördükten Sonra Ülkenin En Fazla Okunan Köşe Yazarı Olmanızı Da Hesaba Katarak (Gazeteci Diğer Arkadaşlarım Bana Gönül Koymasınlar) Bu Hususta Kısa Bir Açıklama Yapmam Gerektiği Kanaatine Vardım.
Asi Bir Kişiliğe Sahip Olduğum Ve Haksızlığa Asla Boyun Eğemediğim Doğrudur  Lakin Ben 33 Yıllık Yaşamım Boyunca Kişisel Arzularım İçin Hiç Kimse İle Kavga Etmedim.
Din-ü Devlet, Mülk-ü Millet Aşkı Kalbine Zuhur Etmiş Ülkücü Terbiyeyle Yetişen Biri Olarak Büyüklerime Saygısızlığım Na-Mümkün Bir Durum Olmakla Beraber,
Geçmiş Yıllarda Böyle Bir Olayın Olduğu Doğrudur ! Zira Mevzu Bahis Olan Kişi Benim Öğretmenim Olmayıp, Dersine Girdiği Kız Öğrencilerinin Açısından Kişilik Özellikleri İle Ağır Risk Taşıyan Bir Ruh Hastasıydı !
Şuan Şiddete Tamamen Karşıyım,
Fakat Lise Yıllarımda Osmanlı Aydınları Arasında Yer Alan,
‘’Nush İle Uslanmayanı Etmeli Tekdir; Tekdir İle Uslanmayanın Hakkı Kötektir’’ Diyen "Abdülhamid Ziyaeddin'' Namı Değer Ziya Paşa,
Sahip Olduğu Bilgi Ve Vizyonu İle Beni Etkileyen Örnek Bir Kişilik, Etkin Bir Rol Modeliydi..
Saygılarımla…”

BERTAN ZAROĞLU
 
 
Hamzaoğulları’nın sloganı…
 
“Dostlarım,
KARPAZ için (14 Köy)Dipkarpaz , Kaleburnu,Kuruova , Avtepe , Derince, Taşlıca , Boltaşlı ,Gelincik , Ziyamet ,Esenköy ,Yeşilköy,Adaçay ,sipahi,Yeni erenköy 4 CÜMLELİK BİR SLOGAN GELİŞTİRDİM
1-KIBRISLIYIZ
2- KARPAZLIYIZ
3- ERENKÖY LİSESİ MEZUNUYUZ
4- BU 14 KÖYDEN BİRİNDE OTURUYORUZ 
Bunun dışındaki SÖYLEVLERDEN kullandığımız takdirde SÜREKLİ BİRİLERİ TARAFINDAN KULLANILACAĞIZ…”
 
(Biray HAMZAOĞULLARI)
 
 
Kaç patron tutuklandı?
 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar daha birkaç gün önce 2014 yılında 6 kişinin iş kazalarında hayatını yitirdiğini söylemişti ki önceki gün bir çalışan daha çürük iskelenin yıkılması nedeniyle hayatını kaybetti!
Elbette ne ilk olacak ne son…
Ama bakan Gürpınar ya da eski bakanlar şuna bir cevap vermeli;
İnsanlar pisi pisine ölürken ve çoğunda da ihmal varken şimdiye kadar kaç tane patrondan hesap soruldu!
Madem ki iş kazalarına artık cinayet denilmeye başlandı, cinayeti işleyenler niçin içeride değil!
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Aziz GÜRPINAR, ölümlü iş kazaları dur durak bilmiyor. Biliyoruz gidip de inşaatların altında işçileri kucağınızla kurtaramazsınız ama işverenler konusunda artık çok radikal önlemler alabilir hatta bir kaçını içeri attırabilir ve halkın öfkesini bir nebze olsun düşürebilirsiniz.
Sayın Önder SENNAROĞLU, Kıb-Tek’in madem ki elektrik fiyatını artırması gerekiyor yapın gitsin vatandaş nasıl olsa ezim ezim ezilmeye alıştı. Bu arada daha iki ay önceye kadar kurumu ve başkanını yerden yere vuruyordunuz ansızın ne oldu da böyle çark ettiniz o da çok başka bir tartışma konusudur değil mi?
Sayın Mehmet Ali TALAT, ülkede yaşanan adaletsizlikler konusunda sizin de şikayetçi olduğunuz söyleniyor ama eğer sizin de söylemler ve eylemler uyuşmazsa parti başkanlığında çok fazla şansınız olmayabilir. Bu arada yeni kabinenin tamamen teknokratlardan oluşmasıyla ilk adımı atabilirsiniz…
Sayın Zeren MUNGAN, Mağusa’da çalışan gümrük çalışanları şikayette bulundu şube müdürleri aylık 40 saat ek mesainin üzerine çıkıyorlarmış. Bu arada yapılan kontrollerin de sadece göstermelik yapıldığı iddiaları var. Bir inceleyin bakalım fazla mesai listesine kimler yasaları ayaklar altına alıyormuş?
Sayın Mutlu AZGIN, eski ilçe başkanınız size epey ağır bir göndermede bulundu ve imza konusunu eleştirdi. Yani sizin parti meclisinde bizim bilmediğimiz altın madenleri mi var da insanlar bu kadar seçilememe kaygısına girdiler anlamak mümkün değil!
Sayın Ahmet BEŞERLER, makam aracınızda sürüş halindeyken yoğurt yiyeni görüp rapor ettirdiniz ama ne yazık ki bazıları o yoğurdu size yedirdiler. Ne kadar köpürseniz yerden göğe kadar haklısınız, bu işin artık ne ciddiyeti kaldı ne samimiyeti, geçmiş olsun…
Sayın Mahmut ÖZÇINAR, ihalesiz çöp kovası alımı konusunda belediye meclisinden veto yediğinizi ve bu nedenle geri adım atmak zorunda kaldığınızı öğrendik. Yani uçurumun kenarından dönmüşsünüz, halinize şükür etmelisiniz…
Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, birkaç gün önce merhum Şeyh Nazım’ın kabri başında iki elinizi havaya açıp uzun bir süre dua etmişsiniz. Bu arada bildiğiniz bütün sureleri de okumuşsunuz. Hayırdır artık sizde mi manevi hayatı seçtiniz yoksa?
Sayın Mustafa AKINCI, uzun bir süredir üniversitelerdeki intihal olayları tartışılıyor. Fikir hırsızlığı yapar bir çok hoca var ve bunlar ispatlanmış durumda ama kimse bunun üstüne gidemiyor. Hazır şu YÖDAK’ı ele alacakken bir de bu konuyu masaya yatırsanız diyoruz.
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, Pazar günü Ankara’ya gittiniz ama hala geri dönmediniz. Parti kurmayları artık çileden çıkmaya başladı, böyle devam ederseniz yeniden genel başkan olmanız mucizelere kalabilir, uyarmadı demeyin olur mu?
Sayın Hasan SADIKOĞLU, geçen ay 45 geçici işçiyi belediyeden durdurduktan sonra şimdi yeni istihdamlara başlamanız gözden kaçmıyor. Bazı rakipleriniz bu istihdamların tamamen seçim bedeli olduğunu iddia ediyorlar, haberiniz olsun istedik!
Sayın Çağlayan CESURER, kurumda yapılan yönetim kurulu değişikliklerinin perde gerisinde neler oluyor? Bu konuda bir açıklama yapma noktasına getirildiğinizi iddia ediyormuşsunuz, lütfen daha fazla gecikmeden açıklayınız…
Sayın Cemal ERDOĞAN, Esentepe sahilinde yasala aykırı mesafede yükleyen binanın sahibi kim inşaat iznini kim verdi? İzin alınmadan yapıldıysa müdahale etmeyi düşünüyor musunuz? Memlekette artık yasalar kimin umurunda?
Sayın Aziz KAYA, bölgedeki maden olayı bu kez çok büyük boyutlarda ve işin içinde altın olunca rant da çok büyük. Bu sıralar bölgenizden çok bahsedilecek siz de bunu fırsat bilin Lefke’nin sorunlarını mümkün olduğu kadar gündeme getirin, böyle bir fırsat bir daha ellinize geçmeyebilir…
Sayın Tözün TUNALI, eski kankanız Kemal Deveci ile dün epey kulaklarınızı çınlattık. Kurduğunuz parti için kendisine teklifte bulunmadığınız için fena halde sitem ediyor bilesiniz…Madem ki istekli bir düşünün deriz.
Sayın Ayşe KAYA, Lapta Huzurevi’nde kalan yaşlılarımızı beklediğimizden daha mutlu görünce içimiz epey rahat etti. Her türlü olanaksızlıklara rağmen orada başarılı bir yönetim sergiliyorsunuz, tebrik ederiz…