Bu süreçte en azından şunu anladık…

Bankalara veya başka yerlere döviz borcu olmayan neredeyse hiç yok!

Örneğin günde 30 kişi ile konuşuyorsak ve 20’den fazlası tarafından sorulan ilk soru ‘ne olacak bu dövizin yükselişi’ oluyorsa durum gerçekten de vahimdir…

Ekonomiden pek fazla anlamadığımız için doğal olarak bu tür sorulara bilimsel cevap veremesek de bizim aklımıza gelen en mantıklı cevap ayak ve yorgan meselesi olur…

Çünkü bu ülkede ciddi bir kriz yaşanmaktadır!

Buna vatandaşın ilk önlemi de aşağını yorganına göre uzatması olmalıdır…

Daha fazla açılmamak, macera aramamak, panik yapıp yanlışa yanlış eklememek!

Borcu borçla kapatmamak gibi…

Yaşanan kriz konusunda vatandaşın içler acısı durumu ortada…

Ama hükümetin de vatandaştan kalır yanı yok!

TL kullanan tanınmamış bir devletinin hükümeti bu kriz karşısında nasıl bir önlem alabilir ki?

Zaten yapılan açıklamalarda da tedirginlik hissedilir derecede…

Her kafadan ayrı bir ses çıkmaya başladı!

Çare yok…

Önlem alıyoruz…

Alacağız…

Çok fazla şansızımız yok…

Çare bulacağız…

Falan filan!

Hükümetin iyi niyetinden hiç kuşkumuz yok ama…

Bize göre ilk yapmaları gereken bir kriz masası oluşturmak olmalıydı!

Bir bakan ayrı diğeri çok ayrı konuşuyorsa bu ancak vatandaşın kafasını karıştırmaya yarar…

Kurun bir ekip, atayın bir sözcü, kamuoyuna tek bir kişi bilgilendirme yapsın!

Bazı gerçekleri de tabi ki bilmek gerek…

Bir ülkenin bütün gaylesi memur çalışan ve emeklilerinin maaşını ödemek ise eğer o ülkede büyük sorun vardır…

Maaşlara yüklenmek özel sektörün payından çalmak demektir!

Yıllardan beridir bütün alt yapı çalışmaları Türkiye tarafından yapılıp biz sadece maaş ödemek için çaba sarf ediyorsak yıllardır yanlış yapmışızdır ve bunda ısrar ediyoruzdur…

Maaş derdi yetmezmiş gibi bir de ek mesailer devleti kemiren başka bir unsurdur!

Bunu kabul edip önlem almamak, radikal kararlar üretememek basiretsizlikten öte bir şey değildir…

Tabi ki bu sorunlar şu anki hükümetin yol açtığı sorunlar değildir!

Onun için yaşanan böyle yaşamsal bir krizde muhalefete ve sivil toplum kuruluşlarına da önemli görevler düşmektedir…

Zira muhalefet yapmak, hep eleştirmek ve bundan siyasi rant beklentisi içine girmek kolaycılıktır, insafsızlıktır!

Yıllardır dokunulmamış ve sonucunda kangren hale gelmiş sorunlara çözüm aramak yerine alaycı tavırlarla sanki de kendilerinin hiçbir payı yokmuş gibi bir tablo ortaya koymak büyük haksızlıktır…

Onun için deriz ki;

Ülkede eğer çok büyük bir kriz yaşanıyorsa ve vatandaş artık inlemeye başlamışsa öncelikle içinde muhalefetin de bulunduğu bir kriz masası kurulmalı ve çözüm yolları siyasetten uzak olarak aranmalıdır…

Gerisi boş laftan öteye bir şey değildir!

Gülamkadir: Makam aracım yok!

Cumhuriyet Meclisi Özel Kalem Müdürü Çağlar Gülamkadir kendisine makam aracı tahsis edildiği yönünde çıkan haberlerle ilgili telefonla arayarak açıklamalarda bulundu.

Gülamkadir haberlerin doğru olmadığını kendisine makam aracı tahsis edilmediğini söyledi.

Cumhuriyet Meclisi Başkanının bile makam aracını kullanmadığını hatırlatan Çağlar Gülamkadir haberin bir gazeteci tarafından kasıtlı olarak çıkarıldığını ifade etti.

Pozisyon sorunu!

Asında kimse çok büyük bir gelişme beklemiyordu ama…

Yine de bir nebze de olsa umut vardı!

Akıncı ve Anastasiadis önceki akşam görüştü ve sonuç bir kez daha hayal kırıklığı oldu…

Gösterilen sorun da pozisyonların değişmemesiydi!

Yani her iki taraf da pozisyonunu korudu ve beklenen hüsran bir kez daha yaşandı…

Hadi bu gelişmeden sonra Rumların pozisyonu hep aynı kalacak da!

Biz hangi pozisyona gireceğiz, yöntem ve yeni yol ne olacak asıl sorulması gereken soru da budur!

Sadece Merak İşte?

Patronlar ne olacak?

KKTC belki de dünya tarihinde bir ilk yaşanacak ve gece kulüpleri çalıştayı bugün gerçekleştirilecek…

Millet konuyu gırgıra alsa da bu çalıştayda patronların yer almaması manidardır!
Belli ki hükümet bir yerlerden baskı geldi ve asıl konuşması gerekenler devre dışı bırakıldı…

Ha keşke onlar da konuşturulsaydı!

Kim bilir belki de siyasilerle olan ilişkilerini de dile getirirlerdi!

Kaldırımlar hazır mı?

Görme engelli vatandaşlarımız için getirilen bastonlar bizde bir ilk olduğu için önemlidir…

Mayıs ayında da dağıtılmaya başlanacakmış!

Bu da iyi bir haber de…

Peki bu bastonların kullanılacağı yol ve kaldırımlarımız için gerekli önlemler alındı mı?

Lefkoşa ve diğer merkezlerimizde bunların kullanılabileceği birkaç yol ve kaldırım var da…

Genelde değil görme engelli insanımızın normal insanların bile yürümekte zorlandığı özellikle kaldırımları düşününce insanın kızası geliyor!

Madalya da ister mi?

İçişleri Bakanlığı yerinde bir karar üreterek ünlü modacı Barbaros Şansal’ın deport kararını kaldırdı…

Ama bu arkadaş biraz da haddini aşarak kendisinden özür dilenmediği taktirde Kıbrıs’a gelmeyi düşünmediğini açıklamış!

Elbette keyfi bilir…

Ama bu kadar da abartmaya hiç gerek yoktu!

Zira bir de madalya verselerdi bari kendine…

Niye TL’e çeviremiyorlar?

Hükümetin dövize karşı aldığı önlemlerden bir tanesi;

Vakıflar’a ve devletin diğer kurumlarına ait arazı ve iş yerlerine uygulanan döviz kurunu sabitleyeceklermiş!

Bunu anlamamız mümkün değildir…

TL’nin kullanıldığı bir ülkede halen döviz üzerinden işlem yapmak ve kur sabitlemesine gitmek de neyin nesi?

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa AKINCI, dün akşamki görüşmenin de hayal kırıklığı yaratmasından sonra yeni yöntemden bahsettiniz ama bazı çevreler de makamı bırakmanız için düğmeye bastılar bile! Bu konuda ciddi baskılar yapılacağı konuşuluyor haberiniz olsun istedik!

Sayın Hasan SERTOĞLU, yerel seçimler için siyasi kulislere çoktan başladınız ama en fazla dikkat etmeniz gereken de yanınızda başka ardınızda çok başka konuşan partilileriniz. Sanki de gizli bir muhalefet var gibi geldi bize aman dikkat!

Sayın Tufan ERHÜRMAN, Amiral gemisi olarak bilinen Lefkoşa’da yerel seçimlerde aday göstermeyecek olmanız partide kazanı fazlasıyla kaynatmaya başladı! Bu kararınızı baştan gözden geçirmenizi isteyen çok sayıda mesajlarınız geliyor…

Sayın Osman IŞISAL, Değirmenlik’de adaylık artık kesin değil. Parti içinde önemli bir grup da yeni bir aday için perde gerisinde çalışmaya çoktan başladı. Kulislerinize ona göre yapın deriz zira bu konuda büyük bir hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz…

Sayın Çağlar GÜLAMKADİR, makam aracı iddiaları konusunda yapılan haberlerin ardında bir gazetecinin intikam duygularının yatması elbette doğru bir davranış biçimi değildir. Biş şimdilik isim deşifre etmiyoruz ta ki bir daha oluncaya kadar…

Sayın Ulaş GÖKÇE, CTP Mağusa’da münhal ilan ettiğine göre sizin adaylığınız sanki de tehlikeye girdi gibi geldi bize! Tabi ki hiçbir aday çıkmazsa ibre sizden yana dönebilir konuyu iyi takibe almak gerek değil mi?

Sayın Ayşegül BAYBARS, geçmiş hükümetler döneminde köylerde dağıtılan kırsal kesim arsalarının bir çoğunda alt yapı sorunu olduğu için vatandaşın temel bile atamadığı şikayetleri geliyor. Şu sosyal konut projesine başlama gelmedi mi artık?

Sayın Mustafa AKTUĞ, yerel seçim çalışmaları için özellikle de bölgenizde ki büyük tesislerden ciddi destek ve sponsörlükler aldığınız konuşuluyor. Bunların listesini başkan duyarsa fena halde küplere biner aman ser verip sır vermeyin olur mu?

Sayın Tolga ATAKAN, posta iletilerinde büyük gecikmeler yaşanıyor olsa gerek ki son günlerdeki şikayetlerde büyük bir artış yaşanmaya başladı! Daireyi bir masaya yatırın bakalım gecikmelerin ardında hangi sebepler varmış…

Sayın Kürşat ÖZER, Vadili Belediye Başkan adaylığınızı resmen açıkladıktan sonra bölgede büyük bir hareketlilik yaşanmaya başlamış. Bu arada adaylığınızı geri çekmek için bir takım baskılar yapılmaya başlanacak bilesiniz!

Sayın Fikri ATAOĞLU, büyük bir yetki karmaşasının yaşandığı Girne Antik Liman’da artık inisiyatif üstlenerek gerekli çalışmaları daha fazla gecikmeden başlatmanız bekleniyor. Konuya nasıl bir formül üreteceksiniz bilemeyiz ama durum gerçektende fazlasıyla vahim…

Sayın Turgay HİLMİ, Sanat Günü’nün kutlandığı bu memlekette gerçek sanatçılar değil de siyasiler hep ön planda tutulduğuna göre demek ki artık  ülke sanatçıları zoru başarması ve bir çatı altında toplanarak çok daha güçlü hale gelmeleri elzem hale gelmiştir. Buna öncülük etmeyi düşünmez miydiniz?

Sayın Kemal ALTUNCOĞLU, YDP’den Lefkoşa Belediye Başkan adayı olduğunuzu biliyorduk da bunun sembolik olduğunu hiç düşünememiştik. Konuya biraz açıklık getirmekte yarar var değil mi?

Sayın Reha ARAR, Atlasglobal’da genel koordinatörlük görevine getirildiğinizi memnuniyetle öğrendik. Acaba diyoruz biraz ağırlığınızı koysanız da şu Ercan kararını bir daha düşünmelerini sağlasanız fena mı olurdu yani?

Sayın Anıl Cem URLU, kısa süren Adana ziyaretinizde kentin kebapçılarını epey zengin ettiğiniz iddiaları yapılıyor. Hatta bir dahaki ziyarette yolunuza kırmızı halı sereceklerin olduğu söyleniyor. Epey abarttınız desenize…