Yeni Erenköy Eski Belediye Başkanı Mesut Yıkıcı sosyal medyada Bodrum’da çekilen resimlerini paylaşmış…
Ailesiyle birlikte huzurlu tatil yaşıyor orada.
Yüzünde gerginlik yok, huzursuzluk yok, endişe yok!
Belki de şöyle bir mesaj veriyor kamuoyuna;
“İstifa ettim kurtuldum…”
Belki dili öyle söylüyor ama ya yüreği!
Böyle Bodrumlarda çekilen tatil fotoğraflarına bakmayın siz…
Hele de toplumsal sorunlara duyarlı olan bir vatandaşın gönlü rahat mı acaba!
Bana göre değil…
Muhakkak ki yüreğinin bir kenarı yaralı, zaman zaman acıyor!
Mesut Yıkıcı istifa etti kurtuldu diyelim…
Onu bu konuda tek bir şeyden dolayı eleştiririm;
“Yıldızlı belediyeler” deyip bırakın yıldızları kapkaranlık bir belediye bıraktı arkasında diye!
Belki çok küçük bir sorumluluk onunki…
Geçmişte yapılan büyük hatalar, siyasilerin sorumluluğu, partizanlık ve popülizmdir asıl belediyelerin şu anki içler acısı hali!
Mesut Yıkıcı daha fazla dayanamayıp belki kolayı seçmiş olabilir…
Ama ya sonrası!
Sadece Yeni Erenköy değil, birçoğu çok da farklı durumda değil…
Uzatmaları oynuyorlar sadece!
Yeni Erenköy Belediyesi çalışanlarının uzun süredir maaşları ödenmeyince çıkan tartışmalar sonrasında hükümet hemen araya girmiş ve yüklü bir maddi destekle maaşlar ödenmiş!
Peki sorun bitmiş mi…
Onu birkaç ay sonra göreceğiz!
Belediye çalışanları yine sokağa dökülünce…
Maaşlar ödenmeyip, borç gırtlağa değip alacaklılar kapıya dayanınca!
Peki o zaman hükümet yine destek atışı yapacak mı buraya…
Kim bilir belki de yapar!
Peki ya sonra…
Ayakları üzerinde duran bir belediye nasıl yaratılacak!
Bunun hesabını yapan var mı…
Başta Lefkoşa Türk Belediyesi olmak üzere şu anda en az 20 tane belediyeyi bekleyen kaderdir bu…
Bir çoğu doğru temeller üzerine kurulmadığından buna bir de partizanlık ve popülizm eklenince her biri de kaçınılmaz sona doğru ilerlemektedir!
Kimi yavaş ama kimi hızlı adımlarla…
Örneğin amiral gemisi!
Çok yakında maaş ödeme sıkıntısı baş göstereceği söyleniyor, hem de belediyenin içinden…
Zaten Harmancı da bunu saklamıyor, gelecekten endişeli olduğunu söyleyen sayısız açıklama yaptı!
İyi de kimin umurunda…
Yumurta illa ki kapıya gelip dayanmalı mı!
Sorunlar katmerlenip kaşarlandıktan sonra mı biri çıkıp da ‘ne olacak bu belediyelerin durumu’ diye serzenişte bulunacak…
O saatten sonra ne yazar ki!
Ne acıdır ki ülkemizde yerel yönetimlerde birkaç belediye dışında büyük bir kaos yaşanmaktadır…
Bir çoğu gün saymaktadır iflas bayrağını çekmek için!
Bekleyiş sadece mucizelere bağlı umutlardır…
Borçlara yeni borçlar eklenmekte, faiz bir çok belediyeli kemirmektedir!
Çalışanların bir çoğunun yatırımı yıllardan beridir yapılmamakta, ne garip ki devlet de bununu hesabını etkili bir şekilde soramamaktadır…
Anlayacağınız tablo şudur;
Tamamen Allah’a havale edilen ve günü kurtarmaya yönelik çalışmalardan başka hiçbir hava kesilmemektedir!
Sorumsuzluk ve vurdumduymazlığın bedelini ise birkaç ay sonra hem çalışanlar hem de vatandaş ödeyecektir…
Birisi çıkar da el atar umuduyla!
Bugün istifa edip kendini tatil için Bodrum’a kaçan eski başkan kurtuldu da…
Ya bundan sonraları!
 
 
 
Niçin özel okul!
 
Okula başlama heyecanı var öğrencilerde…
Maddi külfet olarak ailelerin en zorlandığı bir dönem!
Kırtasiyecilerin de en çok kazandığı mevsim…
Kimi devlet okullarına gidecek kimi de özel okullara!
Özel okullara büyük bir talep var, bir çoğu geri dönüyor kontenjanlar dolduğu için…
İyi de niye özel okula rağbet var velilerde!
Gayet basit;
Bir kere tam gün eğitim çalışan aileler için büyük avantaj…
Evden alıp yine eve bırakan okul servisleri…
Öğlen yemekleri…
Daha güvenli oldukları…
Sınıfların daha az öğrenci ile eğitim yapmaları…
Vatandaş dişinden tırnağından kesip çocuğunu özel okullarda okutmak istiyor haklı olarak!
İyi de devlet bunu niçin yapamıyor…
O kadar güç ve kudretine rağmen!
Ne zaman olur bilemeyiz ama muhakkak ki artık devlet okulları da tam gün olup eğitimdeki kalite çıtası yükseltilmelidir…
Zira Bakan Özdemir’in bu konuda çok ciddi bir çalışması olduğunu biliyoruz!
 
 
 
 
 
“Müzik terapisti yok!”
 
“Dedik ya yıllarca dışarıda eğitim almış, uzmanlaşmış dünya kadar insanımız var ama ne biz, ne de devlet bunları tanımıyor bile!
Devlette tek bir tane bile Müzik Terapisti yok ama kimin umurunda? Böylesi uzman gençlerin, rahatlıkla yurt dışında iş bulma olanakları varken ülkelerinde tutunmak için gösterdikleri özverinin binde birini, devlet de gösteremez mi?
Yoksa bakanlara yeni Mercedesler almak çok daha mı önemli?
 
(Kani KANOL)
 
 
Cezaevi’nde bulaşıcı hastalık mı var!
 
Hak-Sen Genel Başkanı İzzet Türkmen dün açıkladı…
Merkezi Cezaevi’nde çok sayıda mahkumun bulaşıcı hastalık taşıdığını!
Doğruysa vay halimize…
Zaten 15 kişilik cezaevinde 400’e yakın mahkum barınıyor!
Bir de buna bulaşıcı hastalıklar eklenince bundan sonrasını tahmin edin artık…
İçişleri ve Sağlık Bakanlıkları bu iddiaları ciddiye almalı ve hemen araştırma başlatmalıdır!
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Aydan BAŞKURT, geçenlerde 29 fakir ailenin çocuğun sünnet töreninde bir de sizin dairenin çalışanlarından bir tanesinin oğlunun sünnet ettirildiği iddia ediliyor. Buna sizin de onayınızın olduğu söyleniyor, doğru mu! Doğruysa gerekçeniz neydi!
Sayın Faiz SUCUOĞLU, yeni hastane yapımı için bayram sonrası Türkiye’den heyetin geleceğini duyunca ayaklarınız yerden kesildi diye duyduk…Bu arada yapılan bazı eleştirilere de artık kulak tıkayacaksınız ki moral ve motivasyonunuz bozulmasın!
Sayın Serhan KOMBOS, hükümete yaptığınız makam aracı önerinizden kamuoyundaki tepkiler nedeniyle pişman olduğunuzu söylemeye başlamışsınız. Bizim memlekette kıskançlık artık moda haline geldi, duymamazlıktan gelmekten başka çareniz yok!
Sayın Kutlu EVREN, belediyeler şimdi ağır aksak gidiyor ama birkaç ay sonra kapınızı çalacak olan belediye başkan sayısında büyük artışlar yaşanacak. Onlar yollara dökülmeden bir formül üretmeniz gerekiyor değil mi!
Sayın Mesut YIKICI, bedeniniz şu anda Bodrum’da olabilir ama eminiz ki yüreğiniz Yeni Erenköy’de atıyor. Siz yine de ailecek tatilin tadını çıkarmaya bakın ki dönünce daha verimli çalışmalar yapabilirsiniz!
Sayın Ejder ASLANBABA, inşaat sektöründen sonra şimdide tıbbi ilaç ve medikal ürünler işine girdiğinizi öğrendik. Hayırdır rotayı çevirdiğinize göre mutlak bir bildiğiniz vardır değil mi! Hayırlı işler dileriz…
Sayın Sibel SİBER, ortada fol yok yumurta yok ama kamuoyu çözül isteyenler ve istemeyenler diye ikiye bölündü. Bu konuda temkinli açıklamalarınız gözlerden kaçmıyor. Sizin partilileri de acaba dürtmek mi gerek dersiniz!
Sayın Ersan SANER, Çalışma Dairesi’nin içler acısı durumu çoktandır devam ediyor ama bakanlara alınan yeni Mercedesler’den sonra manşetlere taşındı. Bu arada en fazla sizin için sevindik çünkü bir makam aracınız bile yoktu!
Sayın Mustafa TOSUN, isteseniz pek ala BRT’de görevden alındıktan sonra müşavir olarak kalabilir ve evde oturarak maaşı cebe indirebilirdiniz ama bunu tercih etmeyip emekli oldunuz. Birilerinin artık kulakları çınlasın!
Sayın Selin CANDEMİR, Gönyeli Belediyesi’nin su konusunda aldığı olumlu kararda büyük payınız var. Bu da demektir ki ilk yerel seçimlerde belediye başkan adaylığına hazırlanın artık. Niye bir kadın eli değmesin ki!
Sayın Hasan GAZİ, bir çok kişinin hocası muhterem babanızın vefatını üzülerek öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…
Sayın Murat GİRGEN, yılların hayali olan Kemerli Konak nihayet bayramda vatandaşların hizmetine açılıyormuş.  Odalar şimdiden dolduğuna göre otelcilik konusunda da başarılı olacaksınız demektir. Hayırlı olsun…
Sayın Mehmet KADI, siz belediye çalışanlarının kusuruna bakmayın artık. Elbette hakaret edip bu kadar tepki göstermemeleri gerekiyordu ama borçlular kapıya dayanınca onlara da can havliyle panik içine girdiler…
Sayın Bülent ARKIN, çevre konusunda gazete manşetlerinden sonra artık top sizin kucağınızda. Çevrenin en yetkili patronu olarak çok ciddi ve caydırıcı önlemler bekliyoruz. Kimsenin gözünün yaşına bakmayın lütfen!
Sayın Nuri ÇEVİKEL, muhterem validenizin vefatını üzülerek öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve bütün aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…