Aylar önce gündeme getirdiğimiz konulardan bir tanesi…
Devlet çalışanlarının sahte hastalık raporlarıyla işten kırmaları!
Aslında bunu bilmeyen yok…
Hükümet biliyor, bakanlık biliyor, ilgili sağlık örgütleri biliyor ama nafile işte!
Kamuda ikinci iş nasıl artık gelenek haline gelmişse, yine kamuda çalışanlar için sahte hastalık raporları da bilinen bir gerçek…
Kimsenin elini ateşe sıkmaya niyeti yok!
Çünkü yönetenler de biliyor ki bu konularda can yaksalar seçim günü geldi mi kendi canları da yanacak…
Onun için statükoya devam!
Devletin üzerinden kabak kesmeye devam…
Memleket çok küçük…
Böyle olunca da adanın neresinde olursa olsun bir usulsüzlük anında duyuluyor!
Yeter ki bunu devlet sırrı gibi sadece iki kişi bilsin…
Bir çoğunun da aslında bunları deşifre etmek işine gelmiyor!
Çünkü eninde sonunda o usulsüzlük ona da yansıyacak…
Madem ki herkes yapıyor, ben niye yapmayayım ki!
Sahte doktor raporu hem yasak hem etik dışı bunu eleştiriyor ama zamanı gelince de aynı yanlışı kendisi de yapıyor…
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın misali!
Bir okuyucumuz geldi çalıştığı kurumdaki şikayetini dile getirdi…
Epey sohbet ettik!
Sinirleri öyle bozulmuş ki dokunsan ağlayacak…
O anlatıyor, ben soruyorum sonunda diyorum ki;
“İzin al ve daireden birkaç gün uzaklaş…”
İşte bundan sonra açık veriyor hemen;
“İzin almaya gerek abi veririm doktora 30 TL alırım bir hafta hasta raporu…”
Ben yıllık izninden bahsediyorum…
Ama o devletin kendine sağladığı hak olan hastalık izninden!
Yıllık izninden niye harcasın ki…
Hasta olsun ya da olmasın, devlet kendine bu hakkı tanımış!
Yeter ki bir doktordan hasta raporu al, gerisi kime ne…
Gerçek hasta olup ta bu raporları alanları bir yana koyuyoruz!
Ama büyük çoğunluğun ki tezgah…
Zaten herkesin tanıdık bir doktor arkadaşı var!
Olmayan da bastırıyor 30 TL’yi alıyor hasta raporunu…
Keriz devlet de her zaman yiyor bu numarayı!
Bu konuyu aylar önce de gündeme getirdik demiştik ya…
Para karşılığı hasta raporunu yazanları ismiyle vermiştik ilgili örgütlere!
Bu adam sizin üyeniz nasıl olur da buna göz yumarsınız diye…
Lafı eveleyip geveleyip ‘kendisini uyardık’ dediler!
Biz de inandıydık…
İşte aynı isim yine sahte hasta raporları ile bir kez daha karşımızda!
Hem de hasta başına 30 TL alarak…
Bütün tıp camiası biliyor ama kime dokunmuyor!
Çünkü çok eski doktor, işleri kesat, hastası neredeyse hiç kalmadı…
Bari böyle üç-beş kuruş kazansın!
Sevgili okuyucular;
Ne yazık ki ülkenin geldiği son nokta budur…
Bazı hekimler yasa dışı olduğu halde hem de para karşılığı devlet çalışanlarına hasta raporu yazıyor ve onlar da devlette çalışmayıp kendi işlerinin başında bulunuyor ya da ailecek alış veriş turlarına çıkıyorlar ve kaybeden hep devlet oluyor!
Ve artık gelenek hale gelen bu durum öyle bir kanıksandı ki kimsenin umurunda bile değil…
Bu arada Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği yönetimine son bir şans veriyoruz;
Ya bu bildikleri işi kendileri temizleyip yasa dışı işler yapan hekimin elinden sözde muayene hakkını alırlar ya da pek yakında bunları isimleriyle deşifre eder ve bundan da kendilerini sorumlu tutarız…
Sadece uyarmak istedik!
 
 
Sahte rapor yazan vekil ne oldu!
 
Yaklaşık üç yıl kadar önce…
Milletvekili de olan bir hekim bir belediyenin meclis üyelerine sahte hasta raporu yapmış ve konu günlerce gündemde kalmıştı!
Hem de belgeleriyle…
Bunlar yayınlandı da ne oldu peki!
Kocaman bir hiç…
Sahte rapor küpürleri eski gazete sayfalarında sarardı hepsi o!
Hesap soran yok, olayın üstüne giden yok, hesap veren yine yok…
Böyle gelmiş böyle gider misali!
İşte onun için biz adam olmayız…
Alın bir iki kelle bakalım!
Bir daha yapabiliyorlar mı…
 
 
Uyuz raporu vermiş!
 
Bir olayı yeter ki biraz eşeleyin…
Önünüzde inanılmaz örnekler buluyorsunuz hem de onlarca!
Yaklaşık bir ay kadar önce;
Lisede okuyan bir kız öğrenci okula sürekli hasta raporu getirip okulu kırıyor!
Rapor hep aynı doktordan ve aynı gerekçe…
Bu kız uyuzdur tedavisi için bilmem kaç gün gereklidir!
Yalandan kim ölmüş…
Liseli kız uyuz filan değil!
Bulmuş bir tanıdık doktor ha bire yazdırıyor raporu…
Okul da yiyor bunu!
Sonunda ailenin kulağına gidiyor bu konu, çünkü onların hiçbir şeyden haberleri yok o güne kadar…
Sonra şikayet dilekçeleri yapılıyor, yazışmalar filan!
Çok yakında belgeleriyle bu sayfada takip edin lütfen…
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Ersan SANER, Girne Sigortalar Dairesi’nde üç çalışan eksiği var ama başka kurumlarda çalışan ve buraya alınmak isteyenler bunu kabul etmeyip mesai saatlerinde babalarının sigorta şirketlerinde çalışmaya devam ediyor. Bunları deşifre edin ki çalışanların keyfi ve kendilerini devletin üzerinde görme alışkanlıkları artık bir son bulsun!
Sayın Filiz BESİM, ne yazık ki sizin döneminizde de gündeme sıkça getirdiğimiz para karşılığı sahte rapor yazan hekimler hiçbir önlem almadığınız için bu yasa dışılığa devam ediyorlar. Hele de bunların onur kurullarında olması olayın başka bir boyutu değil mi! Lütfen yeni başkanı uyarınız!
Sayın Serdar DENKTAŞ, eylemdeki hayvancılar nedense hükümetin değil de hep sizin üzerinize çullandılar. Eğer onlara 11 milyonluk destek verip de bunu kabul etmedilerse bundan sonra Başkent’e tek bir traktör girsin suç yönetimin olacaktır. Bu kadar şımardıkları yeter de artar bile!
Sayın Nesligün ONUREL, Girne Sigortalar Dairesi’nde eksik kadronun doldurulması için baka dairelerden bazı çalışanlar yazılan resmi yazılara rağmen bu görevi kabul etmiyorlarmış. Bunları ileriye taşımanız ve gereken neyse onu yapmanız gerekmiyor mu! Devletin üzerinde başkaları varsa işte onu bilemeyiz!
Sayın Mustafa ARAP, Dağyolu Muhtarı olarak gençler kırsal kesim arsası beklerken önceliği kendi oğlunuza ayırınca köyün gençleri isyan etti diye duyduk! Bu arada ağıl yeri için de arazi dağıtımında kulağımıza bazı şeyler fısıldandı, bundan böyle takiptesiniz haberiniz olsun istedik!
Sayın Zeki ÇELER, GSM operatörlerinin yasa dışı abonelik ücretlerine karşı Meclis’te öneri sunmanız kamuoyunda büyük memnuniyet yarattı. Umarız Meclis desteğini de arkanıza alarak bu yasa dışılığa dur denir ve vatandaşı da ahmak yerine koyanların yüzü kızarır!
Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, sizi tıp dünyasında yaramaz çocuk olarak görenler hafta sonu gerçekleşen genel kurulunuzda bir rakip çıkarmak için çok uğraşmışlar ama bunu başaramamışlar. Yeniden başkanlığa getirilmeniz vatana millete hayırlı olsun!
Sayın Hasan SERTOĞLU, yerel seçimlere daha 1.5 yıl varken adaylık için kolları sıvamış projelere hazırlanıyormuşsunuz! Demek ki eşeği sağlam kazığa bağlamak bu işlerde çok önemli değil mi! Hayırlısı olsun…
Sayın Tufan ERHÜRMAN, CTP’ye de size de bu ülkenin ihtiyacı var, yeni göreviniz hayırlı olsun, Allah utandırmasın. Bu arada sol bir partisiniz ama ne kadar yelpazeyi geniş tutarsanız hem sizin hem de ülkenin hayrına olacaktır…
Sayın Mehmet HARMANCI, ülkeye mal olmuş değerlerin isimlerini sokak ve caddelere vermeniz kamuoyunda memnuniyetle karşılanıyor. Lütfen listeye merhum gazeteci ağabeyimiz Özer Hatay’ı da ekleyiverin! Basın dünyasının gönlünü kazanmış olursunuz…
Sayın Kemal Deniz DANA, bakanlığa gelen vatandaşa kötü muamelede bulunan çalışanlar için bir genelge çıkardığınızı memnuniyetle öğrendik, teşekkür ederiz… Şimdilik bunların isimlerini deşifre etmiyoruz ama bir dahakine hiç kurtuluşları yoktur, bunu mutlak bilsinler olur mu!
Sayın Fatma EKENOĞLU, dünkü CTP kurultayında sizi divan başkanı olarak görenler 15 gün önce emekli olduğunuzu bilmedikleri için telefonlara sarıldılar ve tepkilerini ortaya koydular ama sonuçta yelkenleri suya indirdiler. Hayırlara vesile olsun…
Sayın Hasan TAÇOY, hafta sonu Menteş Gündüz ile Güzelyurt bölgesini karışlayarak olası bir erken genel seçim için çalışma yaptığınız görülmüş. Kaptanın rotası tamamdır gözünüzü kapayıp ardından rahatlıkla gidebilirsiniz…
Sayın Mustafa NAİMOĞLULARI, konuştukça batıyor ve arkanızdaki kamuoyu desteğini kaybediyorsunuz. Vatandaşa eziyet çektirmeye bu kadar meraklıysanız siz de siyasetçi olun deriz. Onlar zaten yeteri kadar bunu başarıyor!
Sayın Süleyman MANAVOĞLU, Ata’ya saygısı olmayan polis memurları için teşkilat içinde bir soruşturma başlattığınızı öğrendik. Sizden ricamız onları cezalandırmak yerine onların niçin bu saygısızlığı yaptıklarını öğrenmenizdir. Yüzleri kızarırsa ne ala!
Sayın Hüseyin ERÇELİK, Vakıflar Bankası’na hem de bankanın cebinden tek kuruş çıkmadan yeni bir merkez bina yapmak için kolları sıvadığınız söyleniyor. Böyle binaya ancak can kurban denilir değil mi, tebrik ederiz…