Pahalılık ve peşi sıra gelen alım güçünün düşmesi, okullarımızın durumu, sağlığın tamamen özelleşmesi, sanattan uzak ki bu kendinden uzak demek, emeği esir, düşleri prangalı halklar, çok hızlı ve kötüye doğru değişip dönüşen popülasyon, her yerden fışkıran suç, gelecek kaygısı, cocuklarımızın güvenlik kaygısı, çok az bir kesim paraya boğulurken, emeği çalınanın fakirliği, tüm bu kaygıların karanlığında dağılıp çözülen aileler ve de orta yerde heba olan cocuklar.
* * *
Savaş sesizliğinde, çözümsüz kalan ada sorunları, kendi varlığımızın onursal yanı körelmiş duygular. Tüketmek hemde her şeyi, sevgiyi, onuru, umudu, saygıyı, aşkı ne varsa bizi hayata bağlayan maneviyatımıza ait tüketmek.
* * *
Yürümek hemde keyifle yürümeği bile çaldırdık, korumadık bakmadık bile tarafına. Evet tüm bunların başlıca sorumlusu biz halklarız, bilerek ve görerek bu sistemi değiştirmek yerine, her seçimde menfaatler söz konusu olduğundan tekrar ve de tekrar seçtik, ayni hırsız düzeni ve onun bekçilerini.
* * *
Günümüzde ise yine ayni idealsiz, anlamsız, kul köle siyasiler yine ayni yerde, koltukların oturak ismini değiştirerek devam ediyorlar varlıklarına. Yine insan yok düşlerinde, yine emek yok kararlarında, yine kendileri dışındaki eller oynatıyor ipleri. Kim neyi neden yapıyor bilen yok, tam bu kadarı olmaz dediğiniz zaman tam da o kadarı oluyor.
* * *
Artık siyasi yorgunuz, bize siyaset değil bam başka bir gelecek için mücadele gereklidir. Bunca yıldır bir hiçi kovalayıp, yokluğun orta yerine gömüldük. Hangi görüşte olursanız olun, bıkıp usandığınızı biliyorum, yorgunsunuz yorgunuz böyle sülük muamelesi görmekten. Geçmişte yapılanlar bu günün mimarıdır, bu gün yapılacak olanlar yarının olacak, değişebilirsiniz iyiyi görüp insanca yaşamak için adımlar atabilirsiniz. Hiç bir kimseye ve ya kişiliğinize ihanet değil bu.
* * *
Karpuzu kestiniz, baktınız ki kelek yemeğe devam edermisiniz? İşte bunca yıldır taşıdığınız misyon maalesef bu. Hadi artık bir kalkın ayağa, bir birinize el verin ve doğrulun, bu sistemi değiştirmek ve halkların geleceğini geri almak yine halkların elindedir. biat değil özgürlük için, konuşmak değil kahve köşelerinde sokaklarda bağıra bağıra, istemek gerek hayatlarımızı.

Soru: Köleleri kurtarmak için en zor adım nedir?

Cevap: Bir köleyi köle olmadığına ikna etmek!
‘’ 1849 Harriet Tubman ‘’

Behiç Anibal…