Geçenlerde bir siyasetçimiz seçim için vatandaşın sandığa gitmesi gerektiğinden bundan korkulmaması gerektiğini belirten bir açıklamada bulunmuştu.

Seçim sandığına gitmek Markete gitmek gibi diyordu.

İyide Halk Marketede gitmiyor.

Marketten sipariş veriyor onlar eve kadar getiriyorlar.

Diyeceğim şu ki seçim sandığı yerine başka bir yöntem bulunmazsa bu seçimde kimse sandığa gitmez.Daha doğrusu giden giderde .Amaca hizmet etmez.Gölge düşer. Seçimin meşruluğu sorgulanır.

Üstelik çoğu kişinin haberi olmasada bu seçimde birde Anayasa referandumuda var.Kesinlikle değişmesi gereken bir madde .Yüksek Mahkemede Yargıç sayısının artırılması ile ilgili Anayasa değişikliği halk oyuna sunulacak.

Düşünün ki şimdi berbere bile randevu ile gidiyoruz.

Ve seçim günü 200 bin kişinin oy kullanmak için sandık başına gitmesini istiyorsunuz.

Corona ile ilgili herhangi bir belirti göstermeyen asomptamatik gençlerle risk grubundaki yaşlı herkesin.

Şu an korkudan evinden başını dahi çıkarmak istemeyen, aylardır dükkanını açamayan ,işyerine kilit vurmuş ,batmış mahvolmuş özel sektörün insanları.

Aylardır Hastahanelere gitmek istemediği için düzenli yaptığı tahlillerine ara vermek zorunda kalan ,kontrollerini aksatan şeker hastası,tansiyon hastası ameliyatlarını erteleyen yüzlerce hasta.

Sırf Hükümetin icraatlarına kızgın olduğu için gitmeyecek olanlarıda unutmayalım.

Sadece yaşamak için , sağlığı için mücadele eden insanlar.

Bıraktık Coronaya yakalanmamayı karantina merkezine gitmemek için başını evinden dışarı çıkarmak istemeyenler var.

Ve seçim var diye siz bu insanları seçim sandığına gelmesini bekliyorsunuz.

Üstelik vakaların arttığı,kontrolün yapılamadığı.Etrafta ne kadar temaslı olduğunu bilmediğimiz bir dönemde.

Araç kayıt dairesindeki ,Bankalarda maaş kuyruklarındaki yığılmalar akıllarda hala taze.

Yüzlerce insanın sandıkların kurulu olduğu kapalı mekanlara dolmasını nasıl engelleyeceksiniz.

Sosyal mesafeyi kim kontrol edecek.Yada sıcaklığı nasıl ve kim ölçecek?

Ya Kapıda oluşacak kuyrukları. Birde o gün yağmur yağdığını düşünün.

Ya sandık başında görev alacak olanların 24 saat sandık başından ayrılmadan maske ile nasıl kalabileceğinin hesabı yapılmışmı.

Buna birde maskesi boynunda sosyal mesafenin ne demek olduğundan bihaber sorumsuz insanları ekleyin.

Kısaca yaşananlar halka seçim sandığına gitmek için güven vermekten uzak.

Normal zamanlardan geçmiyoruz.Normal olmayan zamanlarda insanlarında normal davranmasını bekleyemezsiniz.

Acil olarak başka bir yöntem bulmak zorundasınız.Yada seçimi ertelemek.

Yoksa bu şartlarda gitse gitse sandığa ancak %40 gidecek.Onlarda mecburiyetten.

Ve bu durum da seçimin ve seçilenin meşruiyetinin sorgulanmasına neden olacak.

Seçilen kimse böyle bir durumda halkın iradesini temsil ediyorum diyebilecek mi ?Diyemeyecek.