Anlaşma dediğiniz şey en az iki taraf arasında olur.

Yada Barış.Adına ne derseniz.

Bu istencin pratiğe dönüşmesi için ilk ve en önemli unsur ise tarafların eşit derecede istekli ve samimi olmasıdır.

Sizdeki istencin aynisini karşınızdakinden de beklemek hakkınız.Bu güvenin tesis edilmesinde en önemli unsurdur.Bu bireysel insan ilişkilerinde de toplumlar ve devletler düzeyinde de böyledir.

Fakat gelin görün ki Rum tarafında Federasyon istencini bizdeki kadar ayni istek ve çoğulculukla seslendirenler yok.

Bunu gören var mı.Varsa bunu nerede görüyor bir zahmet bize açıklasın.

Meydanlarda mı? Sivil Toplum Örgütlerinin eylemlerinde mi?Yoksa bizde olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sırf Federasyon istenci yüzünden kamplaşan seçmen kitlelerinin sloganlarında mı?

Ben görmüyorum.Ne meydanlarda .Ne sivil toplum örgütlerinde nede Rum tarafının seçimlerinde parti sloganlarında.

Aynen Annan planında olduğu gibi.

Türk Tarafında 80 binler meydanları doldururken Güneyde bu konuda ayni çaba ve heves yoktu.

Sonuçta Türk tarafında %65 evet çıkan plana güneyde %75 hayır çıkmıştı.

İzolasyonlardan kurtulacak, Rumlar, Avrupa ve Dünya ile bütünleşecek, geleceğe emin adımlarla ilerleyecektik.

Annan Planı’nın öngördüğü Federal çözümün ilkelerini bile yeterince anlamadan sloganlara ve AB'ye inanarak plana evet demiştik.

Siz görüyormusunuz bilemiyorum.Ama ben Rum tarafındaki halkın federasyon konusunda bizimle eşdeğer bir istek ve arzuya sahip olduğunu görmüyorum.

Onları bu konuda teşvik etmesi gerekende ortada yok.

Buda benim inancımı yitirmeme sebep olan bir başka neden.

Kıbrıs Rum kesiminde yapılan bir ankette bunu teyid eder nitelikte.

Anket Rum gençliğinin yüzde 60’ının “taksim” istediğini ortaya koyuyor.

Neden?

Çünkü biz Kuzeyde son 46 yıldır çocuklarımıza insan sevgisini aşılarken güneyde en iyi Türk ölü türktür propagandası okullara kadar inmiş

durumda.

Biz tarih kitaplarımızdan kavgayı çatışmayı savaşı çıkartırken Güneyde okullarda ve kilise hala savaşı ve çatışmayı körükleyen yayınlar yayınlatmakta.

“Insights Market Research” tarafından, gazete adına,18 yaş ve üstü 500 Rum ile telefon görüşmesiyle yapılan anketin sonuçları Simerini gazetesinde yayınlanmıştı.

“Rum nüfusunun geneline bakıldığında, 10 Kıbrıslı Rum’dan 4’ünün, yani yüzde 40’lık bir oranın taksim, yüzde 38’inin federasyon, yüzde 17’lik bir kısmın ise ’birleşik devlet’ istediklerini” yazdı.

Rumların yüzde 72’sinin ise Kıbrıs sorununun çözümü durumunda dönüşümlü başkanlığa “hayır” dediğini aktaran gazete, Rumların sadece yüzde 27’sinin buna “evet” dediğini belirtmişti.

Açıkçası anketler gerçekten farklı diyorsanız bile dışardaki havaya bakmanız yeterli.

Sokaktaki durum Rum toplumunun kendi gönlü ile Fedarasyon istencini yeterli ölçüde istediğini doğrular nitelikte değil.Bunun için bir çabaları olmadığıda açık.

Mesela Rum işadamları ile konuşanınız varmı bilemiyorum.Ama onların bizim istediğimiz anlamda Federasyonu istemediklerini biliyorum.

Sonra AKEL’ in Rum meclisine gidip meclisin Enosis kararının kaldırılması için önerge vermeside beklentilerim arasında.

Eğer bunu göremiyorsanız görüşmelerle geçen 50 yıldan sonra bu ortaklığın nasıl gerçekleşebileceğini birileri Kıbrıs Türk halkına anlatmak zorunda.

Konu Federasyon isteğini kabul ettirmek için karşı tarafı zorlayacağız düşüncesinden uzak .

Çünkü zorla kabul ettirilecek bir anlaşmanın yürümeyeceğide aşikar.

Federasyon isteyenlerin Federasyon esasında bir ortaklığı Rum tarafına kabul ettirmek için ne yapacakları kadar nasıl yapacaklarınıda anlatmak zorunda.

Annan planında olmayan daha neleri vereceğinizi yada Rum tarafının hangi isteğini daha gerçekleştireceğinizi anlatmak zorundasınız.

2004 de Papadopulos "gizli memorandumu"nda, Annan Planı'nın Rum tarafında düzenlenen referandumda reddedilmesinin nedenlerini şu başlıklarla özetlemişti:

1-Türk askerinin ebediyen adada kalması,

2-Türk garantörlüğünün, tek taraflı müdahale hakkıyla birlikte devam etmesi,

3-Anlaşmanın hayata geçirilmesindeki ve özellikle Türkiye ile işbirliği yapılmasını gerektiren konulardaki zorluklar,

4-Onbinlerce 'yerleşiğin' adada kalması,

5-'Yerleşiklerin' referanduma katılma hakkı olması,

6-Türk vatandaşlarının Kıbrıs'a göç etmesinin devamı,

7-Annan planında önerilmekte olan devlet modelinin işleyebilir olmayışı,

8-Temel insan haklarının uzun vadeli ihlal edilmesi,

9-Göçmenlerin geri dönüşlerinin güvenli olmayışı,

10-'İşgalin' oldu bittilerinin bedelinin özde Rumlar tarafından ödenmesi,

11-Kıbrıs'ın Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası'na katılmayışı"

Burada sıralananların kaçının kesin olarak Rumlar lehine düzelmesi olası.Bunlar düzelince Federasyon için Rum tarafı evet diyecek mi ?Bunu ortadan kaldıracak güce ve iradeye sahipmisiniz.

Bunun sonrasında da beni ve binlerce Kıbrıslı Türkü bu ortaklığın bozulmadan nasıl korunacağını bozan olursa nasıl ve neyle cezalandırılacağınıda anlatmak zorundasınız.

Yoksa Annan planında olduğu gibi yine sloganlara inanarak referandum yapıp bir ortaklık kurulamayacağı aşikar.

Unutmayin .Zorla güzellik olmaz ve ünlü Filozof Kantında dediği gibi içerisinde saklı en az bir savaş nedeni bulunan anlaşmada barıştanda söz etmek olası değildir.