Kime oy vereceğiniz tabii ki sizi ilgilendirir.Ben naçizane 54 yıllık hayatımda yaşadığım tecrübelerede dayanarak kime oy verilmemesi gerektiğini söyleyeceğim.

Ağlayıp sızlamakla geçen günlerden sonra sizleri ağlatıp sızlatanlarla bir hesaplaşma günü daha geldi çattı.

23 Ocakta seçim var.

Peki o gün ne yapacağımızı biliyormuyuz?Yada daha doğrusu geçen 45 senede öğrendik mi?

Seçim yaparken nelere göre seçim yapacağız?Oy verirken kriterlerimiz neler olacak?

Ben kendime göre bir liste çıkardım.Sizede uyarmı bilmem ama bir bakın derim.

En azından çocuklarınıza gün gelir hesap verirken vicdanınız rahat olur.

Başlayalım;

1-Yıllardır söylerim bir kere daha söyleyim.Kusura bakmasınlar içlerinde çok sevdiğim arkadaşlarda var ama Doktor adaylara oy verilmemeli.

Neden mi ?

40 yıldır meclisteki doktor sayısı hiçte azımsanacak bir miktarda değildi.

Peki Ne oldu?

Meclisin büyük bir çoğunluğunu oluşturan Doktorlarımız geçen bu zaman içerisinde küçücük bir toplumun sağlık sistemine dahi çözüm bulamadı.

Gerekli yasaları çıkartacak iradeyi sergileyemediler. Üstüne üstlük insanlarımızı bırakın çağdaş sağlık sistemi ile buluşturmayı hastane kapılarında rezil ettiler.

Sağlığa bile çözüm bulamayan bu değerli arkadaşlarımıza toplumdan büyük oylar aldıklarından sırasında eğitimi ,çevreyi , ulaştırmayı dahi emanet ettik.

Gelinen aşamada net olarak görünüyor ki meclisin artık doktor vekile ihtiyacı yoktur ve doktorlarımızın halka hizmetlerini daha etkin gösterebilecekleri hastanelerine ve kliniklerine göndermemiz gerekmektedir.Yok ben doktor olmasını isterim dersenizde en çok 1 tanesine oy verin ki onuda sağlık bakanı yapsınlar yoksa en çok oyu onlar aldığı için çevreninde, bayındırlığında başına gelirler sonrada ah vah eder dururuz.

2-İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi, İş Kanunu hükümlerine göre işyerinden tazminatsız atılması için yeterli bir sebeptir.

Sonra hangi fırın sahibi 9 gün içinde 6 gün işe gitmeyen hamurkarı işten atmaz, hangi fabrika, dağıtım yapan kamyon şoförünün 6 gün işe gelmemesini mazur görebilir.

Çocuklarımıza bile bu sınırlandırmalar konmuştur. Sürekli olarak 10 iş günü okula devam etmeyen ve bu hususta kabul edilebilir bir özür bildirmemiş olan öğrencinin velisine bir yazı ile öğrencinin devamının sağlanmasını veya özürünün saptanmasını aksi takdirde zorunlu eğitim çağında olanlar için yasal işlem yapılacağı, zorunlu eğitim çağı üzerindeki yaşlarda olanlar için ise kaydının silineceği bildirilir.

Devletin idamesi toplumun yaşamını kolaylaştıracak yasaların çıkması,güncelliğini yitirenlerin değişmesi veya kaldırılması için bir esastır.

Bu görevde meclise seçilen milletvekillerine aittir.Görev mesai mevfumu tanımayan bir görevdir ve süreki araştırma yapmayı gerektirmektedir.

Lakin görüyoruz ki ;

KKTC meclisine seçmiş olduğumuz vekillerimizin Meclise özürsüz ve mazaretsiz devamsızlığı bir alışkanlık haline gelmiş meclis iç tüzüğü ve yasalar tanınmaz olmuştur.

Buna karşılık bu konuda herhangi bir yaptırım bugüne kadar gerçekleşmemiştir.

Tüm bu nedenlerden ötürü Meclis devamsızlığında özürsüz mazaretsiz devamsızlığı olanlara oy verilmemeli.

3-Meclis kürsüsüne bir dönem boyunca en az 3 kez çıkmayanlara oy verilmemeli- 3 sayısı tabii ki göreceli bir sayı ama size göre bu sayı 5 ‘de olabilir ama 0 veya 1 olmamalı derim.

Meclise sunulan soru önergeleri, kanun tasarıları ve gündemdeki önemli konu başlıklarının ele alınarak konuşulduğu Meclis kürsüsü gerçekten de çok önemli? Meclis kürsüsü nedir? Meslis kürsüsü halkın kürsüsüdür.Halkın şikayetlerinin ihtiyaç ve sıkıntılarının vekilleri aracılığı ile seslendirildiği yerdir.Bu kürsüyü yeterince kullanmayan vekillerin nasıl halkın vekili nasıl halkın sesi olabilecekleride düşündürücüdür.

Seçtiğimiz Milletvekilleri Meclis kürsüsüne çıkıp, kendini, seçim bölgesinde ki insanları, hakları ve gerçekleri anlatmak ve daha sonra yasal düzenlemelerle sorunların çözümü için uğraşmalıdırlar . Konuşmadan, kürsüye çıkıp gerçekleri haykırmadan "Milletvekili görevini layıkıyla yaptım" demek kesinlikle doğru değildir.

Bu açıdan meclis kürsüsünü yeterince kullanmayan performansları düşük olan milletvekillerine oy verilmemeli.

4-En az 3 dönem vekillik yapmış olanlara 4. dönem için onay verilmemeli.

1990’lı yıllarda ABD siyasetinin en önemli tartışma konularından birini,seçimle göreve gelen kimselerin görev sürelerinin belirli bir zaman dilimiyle yasal yollardan kısıtlanmasını amaçlayan dönem sınırlaması düşüncesi oluşturmuştur.

Buna göre belirli bir süre görev yapmış bir yasama üyesi, yasada belirtilen azami görev süresini tamamladıktan sonra seçimlerde tekrar aday olamayacaktır.

Seçilmiş kimselere getirilmesi arzulanan dönem sınırlamasının arkasındaki temel düşünce, vatandaşı temsil etme amacıyla göreve getirilen temsilcilerin zaman içinde kendilerine devredilen yetkiler ve güçler sayesinde sonraki seçimlerde sıradan adaylara göre daha fazla avantaja sahip olmaları, ardı ardına seçimleri kazanarak temsilcilik görevlerini bir mesleki statüye ve kariyere dönüştürmeleridir.

Dönem sınırlaması taraftarlarına göre yasama üyeleri, görevlerinin ilk yıllarında çok daha heyecanlı ve gayretli olurlar. Sonraki yıllarda ise heyecanlarını kaybettikleri için rehavete düşmektedirler. Heyecanını kaybeden kimselerin ise görevde bulunması sakıncalıdır.

5 – İçerisinde yer aldıkları komitelerde sonuca ulaşmayan işler bulunması ve bu konuda tatmin edici bir açıklamada bulunmayanlara oy verilmemeli.

6-Medyada basında sürekli görünen fakat söylemleri yerine gelmeyenlere oy verilmemeli.

7-Basında yada medyada haklarında usulsüzlük vb gibi iddialar dolaşanalar oy verilmemeli.

8-Mal varlığını toplumla paylaşmayanlara oy verilmemeli.

9-Resmi görev dışında makam aracı kullananlara oy verilmemeli.

Son olarak;

10-Milletvekillerinin esas görevi yasa yapmaktır.Halkın gündelik sorunlarını veya geleceğini ilgilendiren konularda ülkenin menfaatlerinide göz önünde tutan yasaları geçirmek bunun içine halkın sıkıntılarını ve beklentilerini iyi belirlemek Bu konuda çalışma yapmayan milletveillerine oy verilmemeli. -Bununla ilgili Yeterli sayıda yazılı, sözlü, araştırma ve yasa önergesi sunmayanlara oy verilmemeli.

Bunlarlada kalmayın tabii;

Kibirliye,kendini geçindirecek kadar bir geliri olmayanlara, Parayı görünce her şeye boyun eğecek kadar bağrı yufkalara, İki sözlü, ikiyüzlü adamlara,Devleti tanımayan ama meclisine aday olanlarada oy vermeyin.

Bundan sonra hükümet yönetmek iddiasında olan ve sizden oy istemek için gelenlere göreve geldikleri takdirde her yıl harçlara ne kadar zam koyacaklarını sorun. Ehliyet , seyrüsefer ücretlerine ne kadar zam yapacaklarını öğrenin.

Okullarına yıl içinde 10 günden fazla özürsüz mazaretsiz katılmayan çocuklarımızın okuldan kaydı silinirken yada yasal işlem yapılırken

Meclis toplantılarına özürsüz ve mazaretsiz olarak katılmayanlara ne yapacaklarını sorun,bunlar için nasıl bir önlem düşündüklerinin

cevabını vermelerini isteyin.

Vekil olmaya hevesli Doktorlarımıza seçildikleri takdirde ayni zamanda muayenlerinde hasta bakmaya devam edip etmeyeceklerini

sorun,yada hastanelerimizde hala sıra bekleyen 80 yaşındaki hastalar için nasıl çözüm bulacaklarını.Hasta hakları yasasını neden hala

yasallaşmadığını sorun.

15 yıldan fazladır meclis koltuklarını dolduran ,bakanlık yapan ve hala daha maaşları bile ödemek için neden Türkiye Cumhuriyetine el açtıklarını sorun.

Sorun bakalım Otellerden, gazinolardan,Milyon Dolarlık serveti olan iş adamlarından ne kadar vergi almışlar Aksaya havayı kirlettiği için kesdim dedikleri cezayı tahsil etmişler mi?

Sorun bakalım oy istemek için size gelen vekillere ve vekil adaylarına seçildikleri takdirde meclise halkın yaşamını kolaylaştıracak hangi yasa tekliflerini sunacaklarını.

Cevaplarını tek tek not edin.

Mal varlıklarını sorun .Üzerinden 600 küsur gün geçmiş olmasına rağmen neden toplumla paylaşmadıklarını.

Ve sorun bakalım bugüne kadar yapanın yanına neden bıraktıklarını onlarca yolsuzluk dosyası beklerken bunları sonuca ulaştırmak için ne

yaptıklarını, devleti milyonlarca tl zarara sokanlardan bu zararın nekadarını alıp tekrardan devletin hazinesine koyduklarını sorun.

Yok beni yukarıda yazılanlar ilgilendirmez ben yinede oyumu, kızıma iş oğluma bir sanayi arsacığı verene veririm diyorsanızda oda sizin

bileceğiniz.

Nasıl olsa her halk layık olduğu şekilde yönetilir.

Ve unutmayın“Mustafa Kemal Atatürkün dediği gibi ‘’Uyuyan milletler, ya ölür ya da köle olarak uyanırlar.”