Geçmiş yıllara göre 8 Ocak sabahında erken genel seçimlerde hangi partinin kazanacağını kestirmek güç. Zira şu andaki tabloya baktığımızda seçime katıma oranının diğer yıllara göre en düşük olabilir. .

Hükümetlerin doğal sürelerini doldurmadan yapılan seçimlerde halk artık sandık başına gitmekten usandı. Görüşlerini aldığım siyaset uzmanları bu seçimlerde karma oylarda rekor bir yükseliş olabileceğini söylüyorlar. Bu Pazar seçim olsa, sandıktan tek başına iktidarı göğüsleyebilecek bir parti çıkmayacağı da aşikar. KKTC siyasi tarihinde belki de tek partili iktidar dönemi kapanacak, yerine çoklu koalisyon dönemi bile başlayabilir şeklinde görüşler de bulunuyor. Ancak baksanıza daha şimdiden bazı siyasi parti başkanları sanki sandıktan tek başına çıkmışçasına kararlı bir şekilde “O partiyle hayatta koalisyon yapmam.” “Şu partiyle iktidara yürümeyiz.” şeklinde açıklamalar yapıyor.

Bu başkanlardan biri de HP lideri Kudret Özersay. Özersay, dün bize göre son derece mantıklı bir açıklama getirdi bu koalisyon yapmama nedenlerini. Özersay: “Koalisyonda batık kredilerin ve Sayıştay raporlarının üzerine nasıl gideceksiniz?” diye soruyor haliyle. “Halkın Partisi hesap sorma ve cesur adımlar atma konusunda ciddidir, laf olarak söylemiyoruz.

Son 10 yıldır koalisyonlarda yer alanların az yahut çok yapılan partizanlıklarda, hukuksuzluklarda ve usulsüzlüklerde rolleri ve sorumlulukları oldu.

Şimdi sorarım size: Bu yanlışın sorumlusu olan siyasi partilerle koalisyon kurarsak sanıyor musunuz ki hesap sormamıza izin verecekler?

Tabi ki kendi dönemlerindeki yanlışları sorgulamamızı istemeyecekler, yanlışları düzeltmeye kalktığımızda buna karşı çıkacaklar. Batık kredilerin hesabını sormaya kalktığınızda ya da koalisyon ortağınızın belediye başkanlarından birisi hakkındaki Sayıştay raporlarını ileriye taşımaya kalktığınızda, sorumlularını yargı önüne götürmeye kalktığımızda koalisyon ortağımız “bu kişi bizim partidendir ya da bizim hükümet ortağı olduğumuz dönemde bizim tarafımızdan atanmıştı” diyerek hesap sormamıza izin vermeyecek.” Diyor. Özersay’ın açıklamalarının satır aralarını iyi okumak ve analiz etmek gerekiyor.

Bazı çevreler: “Sandıktaki yerini garantilediğini düşünen HP iktidara yürürken, kendine özgüveni tavan yaptı ve dereyi görmeden paçaları sıvadı.

Bu nasıl bir erken çıkıştır.?” Şeklinde görüşler yer aldı ama bize göre K. Özersay, emin ve kararlı bir şekilde her şeyin inceden inceye hesabını yapmış görünmekte.

Açıkçası: “Arkadaşlar bizim partimiz koalisyona girerse; koalisyon ortağımız eski iktidardan bir parti olsa da, onların iktidarında sorgulamayanları da biz sorgulatır hale getirebiliriz. O nedenle kirli işlere bulaşmayanlarla yolu yürürsek hepimiz için iyi olur.” Şeklinde okumak gerekiyor.

Özersay’ın son yıllarda giderek dejenere olan siyaset arenasında temiz kalmak istemesini çok iyi anlamalıyız toplumca. Kaldı ki siyaseten temiz kalmanın, kirlenmemenin yollarını arayanlara bu halkın dört elle sarılması gerek. İktidara gelen hükümetler, ilk icraatlarının yolsuzlukların üzerine gidecekleri sözünü vererek, o koltuklara oturuyorlar. Ama biz bugüne kadar hangi yolsuzluğun üzerine gidilerek somut bir netice alınan tek bir yolsuzluk haberine rastlamadık.

Artık şunu anlamalıyız: Gidilecek köyün minareleri göründü. İktidarı değiştirip, yerine eskilerden başka bir partiyi iktidar yapmanın da ötesine geçti bu iş. Zira hemen hepsi aynı torna atölyesinden çıkmış gibi aynı şeyleri bu milllete ezberletiyorlar. İcraat yok; laf çok. Artık sözün bittiği yerdeyiz.

Aslında hafızılalarımızı biraz zorlasak öylesine ciddi yolsuzluk olaylarıyla sarsılıyoruz ki milletçe; kanıksar ve vurdumduymaz bir toplum olduk onların sayelerinde. Şöyle bir anımsayalım bakalım neler oldu? Bakın bunlar sadece ilk aklıma gelen yolsuzluklar..

-Çekilecek deyip de çekilmeyen ve Maliye Bakanlığı’nın da üzerine gitmediği üstelik satanın yanına kar kalan piyango biletleri..

- Örtbas edilen KIB-TEK’deki yolsuzluklar..

-Kooperatif Merkez Bankası iştiraklerinden olan Binboğa Yem Fabrikası’nda meydana gelen ve aylarca gizlenen ve soruşturma dahi açılmayan yolsuzluk..

- Devlet dairelerinde devletin memurunun kendi zimmetine para geçirmeleri..

- Herkesin yakından tanıklık ettiği Ercan Havaalanı’ya ilgili yolsuzluklar..

Yahu düşünüyorum da resmen dökülüyoruz! Acınası bir durumdayız! Şimdi soruyorum sizlere! Adları yolsuzluk, yalan, rüşvet ve hırsızlık ve ahlaksızlığa karışan siyasetçileri, zorbaları ve devletten haksız kazanç elde eden sözde iş adamlarını ve onların yardakçıları olan sözde siyasileri ortadan kaldırmak için hepsini birden 7 Ocak’ta sandığa gömmeye var mısınız?