Milletvekillerinin yemin töreninde ant içerken söyledikleri bir söz var ;

‘’Anayasaya bağlılıktan ayrılmayacağıma; namusum ve şerefim üzerine and içerim.’’

Demokrasinin doğru düzgün işleyişi şüphesiz en önemli isteğimiz.

Çoğu zaman olmuyor ama istencimiz o yönde.

Halk ile temsilcileri arasında iletişimin (siyasal katılmanın) varlığı demokrasi için yeterli değildir.Halk aynı zamanda yöneticilerin karar ve eylemlerinin hukuka uygunluğunu da kontrol edebilme hakkınada sahip olmalıdır.

Ve bizde yeri geldiğince bunu yapıyoruz .Kendilerine görevlerini hatırlatıyoruz.

Devletin meşruiyyeti için mutabakat kadar, siyasal gücün denetimi ve sınırlandırılması da önem taşır.

Çünkü siyasal gücün sınırlandırılmadığı bir siyasal düzen artık demokrasi olmaktan çıkar ve keyfiyet rejimine dönüşür.

Sınırsız demokrasi, kaçınılmaz olarak despotizme doğru kayar.


Buda istediğimiz birşey değildir.En azından büyük bir çoğunluğumuz buna karşı.

Bugünlerde Amerikada yaşananlarlada uyumlu, Amerikan özgürlük bildirgesinde yer alan bir söze bakalım ‘’Bu hakları kötüye kullanan veya önleyen mutlak despotluk yapanlara karşı halkın bunu yıkma hakkı ve görevi vardır’’ diyor.

Hüseyin Özgürgünü seversiniz sevmezsiniz bu ayrı birşey.

Devlet yönetmek başka birşeydir.

Bu ayırımı yapamayanların zaten başkanlık olsun parlementer sistem olsun Devleti yönetmeside abestle iştigaldir.

Yeni yasama yılının başladığı 1 Ekim 2019 tarihinden bugüne kadar UBP Lefkoşa Milletvekili Hüseyin Özgürgün Genel Kurul toplantılarına katılmıyor.

Birçoğumuz Covit 19' dur,Orman yangınlarıdır derken unutmuş olabilirsiniz ama tam sekiz aydır Özgürgünün mecliste özürsüz ve mazaretsiz devamsızlığı bulunmaktadır.

Peki Yapılacak birşey yokmu?

Tabii ki var.

Anayasamız var.Yasalar var.

Üstelik Anayasada böyle bir durumda ne yapılacağınıda yazmış.Ortada belirsiz bir durumda yok.

85'inci maddesine göre, bir Milletvekilinin bir ay süre ile özürsüz ve izinsiz olarak Cumhuriyet Meclisi çalışmaların katılmaması halinde Milletvekilliği sona erer.Bu konudaki kararıda Genel kurul verir diyor.

Bu kadar…Net….

1 değil 5 değil tam 8 aydır Özgürgün mecliste yok ve sayın vekil, vatandaşın vergilerinden kendisine ödenen maaşı alıyor. Daha doğrusu meclisteki diğer arkadaşları veriyor.

Meclis başkanıda dahil Milletvekilleri sessizliğini koruyor.

Herkes sinda gülle geçsin modunda.

Sanki onları oraya bunun için koymuşuz.Sinip güllenin geçmesini beklesinler.

Bu konuda Emekli bir Hukukçu üstüne üstlük Cumhuriyet Meclisi Genel Sekreterliği yapmış Mehmet Ekinci bakın ne diyor;

Anayasanın 85'inci maddesine göre, bir Milletvekilinin, bir ay süre ile özürsüz ve izinsiz olarak Cumhuriyet Meclisi çalışmaların katılmaması halinde Milletvekilliği sona erer. Bu konudaki kararı Genel kurul verir.

Yani bizim yukarıda söylediğimizle ayni .

Ve birşeye daha vurgu yapıyor;

''Bu konu aynı zamanda İçtüzüğün 134'üncü maddesinde de düzenlenmiştir.Ancak hemen belirteyim ki bu karar formal, işlemi tamamlayıcı bir kuraldır. Genel Kurul, aksine karar üretemez''.

Yani sussanızda ,sinda gulle geçsin desenizde Milletvekilliğinin sonlanması dışında bir karar almanız Anayasayada yasalarada aykırıdır diyor.

Peki o zaman değerli Milletvekili arkadaşlar neden uygulamıyorsunuz yasayı?

Neden bu ülke vatandaşının parasını boş yere harcıyorsunuz.?

Yoksa ;

Hüseyin arkadaşımız. Partilimiz. Cumhurbaşkanlığı seçimi geçsinde bakarız mı diyorsunuz.

Bu memeleketin başına ne geldiyse bundan gelmedi mi?

Zaten doğru dürüst işletemediğiniz Demokrasinin işleyişine yine çelme takıyorsunuz.

Eğer ki Anayasası, Meclisi olan ve adına Devlet dediğiniz bir yapı varsa ve sizde bu yapının yönetim kademesinde üstelikte yasa yapıcı olarak görev üstleniyorsanız .

Gereğini yapacaksınız.

‘’Anayasaya bağlılıktan ayrılmayacağıma; namusum ve şerefim üzerine and içerim.’’diyenler

Anayasaya uymuyor ve açık açık ihlal ediyorlarsa.

Bu yemine uymayanlara ne ad verilir?

Bu algı Devletin saygınlığına gölge düşürmüyormu?

Sonra Milletvekilleri Anayasaya uymuyor açık açık ihlal ediyor ve sırf bu yüzden ne şimdi nede görevleri bitiminde herhangi bir cezada almıyorsa ben sade vatandaş olarak neden Anayasaya, yasalara uyayım biri bana söyleyebilir mi?