Başlıktaki soruyu geçenlerde, konuk olduğu televizyon programında KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu sordu. Neden böyle olduğunu da anlattı.

Rum lider Nikos Hristodulidis’in, yeni sınır kapısı açılmasının önüne “takoz” gibi koyduğu 8 maddelik önerisi ile konuyu çıkmaza soktuğu aşikar iken, KKTC içinde, “kapı açma” tartışmaları gereğinden fazla gündemi meşgul ededursun, Güney Kıbrıs’ın “güç sarhoşu” olacak derecede artan ve bölgeyi “barut fıçısı” haline getiren silahlanma ve askeri faaliyetlerinden, kimler farkındadır.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, 30 Ocak 2025’te Ada Tv’de yayımlanan “İşin Aslı” programında, diğer konular yanında Kıbrıs Rum tarafının artan silahlanma faaliyetleri ve farklı ittifaklarına dikkati çekti. “Güney Kıbrıs’ın egemenliğini dış güçlere sattığını” söyleyen Ertuğruloğlu, “Güney Kıbrıs’a bir bakın, Güney Kıbrıs’ta artık bizim muhatabımız Rum mu, Amerika mı, İsrail mi, Fransa mı, İngiliz mi, Güney Kıbrıs’ta bizim muhatabımız kim! Rumlar egemenliklerini satmışlar!” diye konuştu.

Rum tarafının gördüğü destekten dolayı “başının dönmesi ve şımarma olasılığının yüksek olduğunu” belirten Ertuğruloğlu, Rumların “güç sarhoşluğu” ile “bir hadsizliğe yeltenebileceğini” kaydetti ve “Tabi bunu kimse arzu etmez. Öyle bir yola girerlerse de cevaplarını alacakları belli” diye de uyardı.

“BAKANLIĞIMIZA GELDİKLERİNDE AMERİKALILARA SORUYORUZ…”

Kıbrıs’ta barışı sağlayanın Türkiye olduğunu ifade eden Ertuğruğlu, Kıbrıs Türk Halkı’nı rahatlatan unsurun, garantör Türkiye’nin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kıbrıs’taki varlığı olduğunu vurguladı. Ertuğruloğlu, televizyondaki açıklamasında şu huşuların altını çizdi:

Türk askeri burada, ne olursa olsun, kalacaktır! Kimsenin, Türkiye’yi bu adadan çıkarma gücü yoktur! Rum tarafı, dilerim bir deliliğe yeltenmez. Eğer yeltenme yoluna giderlerse de bunun sorumlusu kendileri değil, Rumları bu kadar şımartanlardır. Bakanlığımıza geldiklerinde Amerikan elçiliğinin görevlilerine soruyoruz; ‘neden bunlara bu kadar silah veriyorsunuz, eğitim veriyorsunuz, bunu kime karşı yapacaklar vs’ diye. Demezler mi; ‘Ruslar ve Çinliler’! Rum, Ruslar ve Çinliler’e karşı bir askeri güç olarak kullanılacakmış! Bu, zekayla alay eden bir söylem. Bütün bunları yaşarken, birileri de bize ‘çözüm dersi’ vermeye çalışırsa, insanın gülüp geçmesi lazım. Direniyoruz, mücadeleye devam ediyoruz.”

“İSRAİL’E EGEMENLİK DEVRİ”

Ertuğruloğlu’nun işaret ettiği “Rumlar egemenliklerini dış güçlere satmışlar” vurgusu, Rum tarafında yayımlanan CyprusMail gazetesinin baş makalesinde de konu edildi. CyprusMail gazetesinin birinci sayfasında, önceki gün, Larnaka Havalimanı’ndaki İsrail varlığıyla ilgili Rum hükümetine, “İsrail’e egemenlik devri” eleştirisinde bulunulan bir makale yayımlandı. “Bizim görüşümüz: Hükümetin, İsrail güvenlik varlığına ilişkin sessizliği endişelere yol açıyor” başlığıyla yayımlanan makalede, bölgede çok sayıda cephesi bulunan İsrail güvenlik personelinin Larnaka Havalimanı’nda devriye gezmesinin ve hava trafiğini yönlendiren kuleye erişiminin olması, “akılsızca” olarak tanımlanıyor ve bu durumun “İsrail’e egemenlik devri” olduğu kaydediliyor.

Makalede, “Hükümetimiz, İsrail güvenliğinin birinci önceliğinin kendi vatandaşlarını korumak olduğunu ve bu sebeple Kıbrıs’a zarar verecek eylemlerde bulunabileceğini düşünmedi mi?” sorusu yöneltilerek, Rum hükümetinin bu konulardaki sessizliği de eleştiriliyor.

ÜÇ DAKİKA!

Rum Savunma Bakanı Vasilis Palmas da Yunanistan’da yayın yapan RealNews gazetesinde 28 Ocak’ta yayımlanan açıklamasında, Yunanistan’dan çok İsrail’e güvendiklerini, Yunanistan’ın Güney Kıbrıs’ı desteklemesinin zor olduğunu ifade ederek, “Yunanlılar kardeşimiz olabilir ama İsrail bizim komşumuzdur. İsrailliler tamamen yanı başımızdadır. Üç dakika içinde Kıbrıs’a gelebilirler” ifadesini kullanmıştı.

Hakikaten neye hazırlanıyorlar ki İsrail üç dakikada yanlarında olacakmış! Hiç düşündünüz mü!?

Üç dakikada neler olur, beş dakikada kimler Kıbrıs’a gelir; tarihi bilmek, tarihten ders çıkarmak önemlidir.

RADAR AĞI GENİŞLİYOR

Rum Simerini gazetesi de dünkü (2 Şubat) yayınında, ABD’nin Kıbrıs ile İsrail arasında, bölgedeki üsleri de içine alan bir radar ağı kurmakta olduğunu duyurdu. ABD’nin Güney Kıbrıs’taki “Andreas Papandreu” üssünü modernize etmesi ve Kıbrıs’ta “kalıcı duruma” gelmesinin sebebinin bu olduğunu yazan gazete, “ABD’nin bu eylemliyle bölgedeki güvenlik ve savunma sistemlerinin düzenleyicisi konumuna gelmeyi hedeflediği” değerlendirmesinde bulundu. Simerini’ye göre, ABD’nin bu konuma gelebilmesi için Trodos’taki 450 km ve İngiliz Üslerindeki 500 km menzilli radarlarla koordineli bir sistem kurması gerekecek.

*

İşin aslı, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun da dediği gibi, Kıbrıs Türk tarafının Güney Kıbrıs’taki muhatabı kim! Ve kimler bunun farkında!

*

       

Simerini haberinde, Baf’taki “Andreas. Papandreu” üssündeki ABD helikopterlerini ve mevcut radarların menzillerini gösterdiği iddia edilen fotoğrafları da paylaştı.