Elektiriğe zam yapılacak,

Olsun, vurun abalıya, halk öder,

Benzine de zam yapılacak,

O da olsun, vurun abalıya,

Ekmeğe?

Vurun abalıya,

E ama temel ihtiyaç,

Vuruuuuun, korkmayın…

Vatandaşta para yok, ehliyeti uzatamıyor, ceza yiyor,

Vurun abalıya.

Seyrüsefer kol gibi olmuş,

Vurun dedik ya kardeşim, çıkarın bütün polisleri sokağa, bassınlar cezayı.

Virgül koyalım bir hikaye ile devam edelim; Padişah vergilere zam yapar, adamına emir verir. Gez bakalım der çarşıyı.

Adamı gezer gelir her şey normal der.

Bir zam daha…

Adam gider gelir her şey normal.

Bir zam, bir zam daha derken Vezir çıkar Hünkarın karşısına:

Hünkarım, ortada müzik yok ama halk oynamaya başladı.

Tez kesilir vergiler.

Virgülden sonra devam edelim,

Vurun abalıya demiştik değil mi?

Kemal Sunalın filmindeki gibi.

Ekmeğe zam, suya zam, elektiriğe zam, peynire zam..

Zam da zam ve kafayı yer..

Vatandaş yediği kafasını yanına alır ve sokaklara çıkar isyan eder,

Müziksiz oynar, hükümete feryat eder.

Bir de meclis önünde dayak yer.

Yediği gibi kalmaz, bir de yargıç önüne çıkar.

Eylem yapmışsın, vurmuşsun, kırmışsın, dökmüşsün…

İşte o zaman öbür film başlar büyük usta Sadri Alışıktan.

Vatandaşın son sözü:

Zam yaptılar,

Aç bıraktılar,

Namerde muhtaç ettiler..

Hayattan, pardon hükümetlerden hep gol yedik.

Ölmemek için savaştık direndik,

BUDA MI GOL DEĞİL HAKİM BEY?