Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesinin Konusu ve Kapsamı Sözleşmenin önsözü incelendiğinde, taraf devletlerin birtakım hususlara ilişkin hassasiyetlerini ortaya koyduklarını görmek mümkündür.

Sözleşmede vatandaşlıkla ilgili kısma bakıldığında vatandaşlık meselesinin hem Devletin, hem de bireyin meşru menfaatleri hesaba katılarak irdelenmesi gereken bir mesele olduğunun altı çizilmiştir.

Günümüzde her ülkenin sistemi ve koşulları farklıdır. Dolayısıyla Anayasalar ve Anayasanın üstünlüğünü sağlama mekanizmaları da farklıdır.

 Kurumlar ve usuller farklı olsa da, önemli olan, yurttaşların yeteri kadar özgürlük ve eşitlik hakkından yararlanması düşüncesinin bütün Anayasaların ortak ruhunu oluşturmasıdır

Fransız İnsan ve Vatandaş (Yurttaş) Hakları Bildirisi 4.maddesi

 Özgürlük, başkalarına zarar vermeyen her şeyi yapabilmektir der.

Ayni bildirin 5.maddesinde ise yasa tanımlanırken

 ‘’ Yasa, yalnızca topluma zararlı olan eylemleri yasaklama hakkına sahiptir’’ diye ifade edilir.

12.madde şöyledir.

İnsan ve yurttaş haklarının korunması, bir kamu gücünü zorunlu kılar; dolayısıyla bu güç, ellerine bırakılmış kişilerin özel çıkarları için değil, herkesin yararı için kurulmuştur.

“Demokratik Anayasaların en önemli işlevi siyasi iktidarı etkili bir şekilde sınırlandırmak suretiyle bireyin hak ve özgürlüklerini korumaktır.

Halbuki KKTC Anayasasına geldiğimizde;

KKTC Anayasası KKTC vatandaşlarının temel hakları, özgürlükler ve ödevler bölümü  siyasal haklar ve ödevler başlığı altındaki madde 67 KKTC de yurttaşlığın nasıl kazanılabileceğini açıklamaktadır.

5. ve son maddede ise   bu  maddenin  yukarıdaki  kuralları  saklı  kalmak koşuluyla, yasanın gösterdiği koşullarla kazanılır ve ancak yasada belirtilen durumlarda kaybedilir diyerek

KKTC halkına verilen bu Anayasal hak elinden alınıp yasa ile Hükümete ve Bakanlar kuruluna verilmektedir.

Hemde geniş takdir yetkisi ile.

Mutlak ve sınırsız olarak.

Kamu düzenini tehdit edebilecek şekilde.

Keyfi ve subjektif kullanılabilecek ,Kamu hizmetinin verimliliği etkinliği ve yararı düşünülmeyecek derecede...

Geldiğimiz durum ortadadır .

KKTC Halkının Milli birlik ve değerleri tehdit altındadır.

Yürürlükteki 25/93 Sayılı Yurttaşlık Yasası özellikle Bakanlar Kurulu’na yurttaşlığa alma hususunda geniş takdir yetkisi veren 8. Ve 9. Maddeleri ile  KKTC halkının Anayasa ile kendine tanınan  temel hak ve özgürlüklerine dolayısı ilede Anayasaya aykırı bir uygulamadır.

KKTC halkının Anayasal hakkı elinden alınıp Bakanlar kurulu denilen belirli bir zümrenin eline verilmiştir.Kamu gücü tarafından hakların ihlali sözkonusudur.

Çünkü Bakanlar kurulu denen yapıda görev alan kişiler siyasi istikballeri için fütursuzca tüm kuralları ihlal ederek vatandaşlık verme gibi bir gaflet içine girebilmektedirler.

Sonuçlarını düşünmeden günübirlik  alınan kararlar sonucu ise vatandaş yapılan bu kişiler sonradan memleketin tüm ahlaki ,sosyal ve kültürel yapısını bozarak Amme ruhuna  zarar verebilecek hatta memleketin vatandaşları arasına ikilik sokarak çatışmalara sebep olacak boyuta bile taşıyabilmektedirler.

Bütün bunlar görülmüş olacak ki yurttaşlık yasası  2015 yılında Bakanlar Kurulu’na yurttaşlığa alma hususunda geniş takdir yetkisi verdiği gibi gerekçelerle değiştirilmesi gündeme gelmiş  fakat bugüne geldiğimizde görüyoruz ki henüz KKTC Meclisi’nde onaylanıp yasalaşmamıştır.

Demokratik Anayasaların en önemli işlevi siyasi iktidarı etkili bir şekilde sınırlandırmak suretiyle bireyin hak ve özgürlüklerini korumaktır.

Yasa topluma zarar veren eylemleri yasaklamalıdır.

Yürürlükteki 25/93 Sayılı Yurttaşlık Yasasının 8. ve 9. Maddelerinin  Bakanlar kuruluna verdiği geniş takdir yetkisi ile KKTC halkının temel hak ve özgürlüklerini tehdit eden  ve  topluma zarar veren bir yasadır .Böyle yurttaşlık yasası olmaz.

Yasaklanmalıdır.

Yaşadığımız süreçte bunun olumsuz etkilerini toplum olarak birlikte yaşamaktayız. Gelecekte bunun Kıbrıs Türk halkı üzerinde geri dönülemez ve düzeltilemez sonuçlar ortaya çıkarmasıda mümkündür.

Anayasa değişikliğini düzenleyen 162. maddesi  Cumhuriyet Meclisi’ni en az 10 üyenin öneride bulunmasını ve üye tam sayısının 2/3 çoğunluğu ile değiştirilebileceğinide öngörmektedir.

Mümkünmüdür .

Eğer yaklaşan yıkım görülebiliyorsa buda mümkündür.

Diğer taraftan işin daha kolay ve hızlı yolu vardır.

Kanun koyma, değiştirme, kaldırma yetkisi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisinindir.

Ve KKTC Meclisinin ivedilik arz eden bir yasası varsada budur.

 Yurttaşlıkla ilgili Bakanlar kuruluna verilen geniş takdir yetkisinin iptal edilmesi Kıbrıs Türk halkının temel  haklarını , maddi manevi değerlerini korumak adına önemlidir

 ve İVEDİDİR.