Hafta sonu akşam arkadaş İskele’den aradı…
Birkaç kişi rakı balık keyfine gitmişler!
Soru şu;
Bu akşam İskele’de polis kontrolü var mı?
Ben nereden bileceğim diye yanıt verdik…
Hayırdır diye de sorduk!
Ona göre içeceklermiş…
Polis varsa masadan kalkacaklar, yoksa içmeye devam!
Allah akıl fikir versin dedim…
…
Bu arada İskele polis müdürlüğündeki arkadaşlardan ricamızdır…
Eğlence merkezleri yoğun olduğu için haliyle polis burada sıkı denetim yapıyor!
Sürücüler hayli şikayetçi ama şikayetçilerin çoğu denetimlerin kendi can güvenliği açısından yapıldığının farkında bile değil…
Onun içindir, denetimler daha da sık yapılsın!
Hele de alkol ve sürate hiç taviz verilmesin…
Sürücünün ceza almaması için yapacağı gayet basit;
Alkol limitini aşmayacaksın, ayağını pedaldan çekmesini bileceksin…
Bir de tabi ki aracın evraklarının eksik olmaması gerek!
…
Başka bir arkadaş masada kadeh tokuşturduğu arkadaşına ısrarla öneriyor…
Dilediğiniz kadar için diye!
Aracınıza bindikten sonra da yanınıza gazlı içecek alın diye ekliyor…
Ama dolaptan değil, kasadan olacakmış!
İçecekteki şeker miktarı kandaki alkol derecesini düşürüyormuş…
Yuvarlak kafada sivri zeka!
Tıksırıncaya kadar iç sonra polisi atlatmak için gazlı sıcak içecekle yola devam et…
Tövbeler olsun doğrusu!
…
Trafik konusunu açmışken yeni bir uygulamanın başlayacağı geldi aklımıza…
İlgili bakan açıkladı;
Bundan böyle trafik cezaları 3 aşamalı uygulanacakmış…
Trafikte hata ilk kez yapılırsa cezanın yüzde 30’u ödenecekmiş!
İkinci hatada yüzde 50’si…
Aynı suçu bir kez daha işlersen bu kez cezanın yüzde yüzünü, yani tamamını ödeyeceksin!
Anlaşılır gibi değil…
Ne yazık ki genelde kural tanımaz bir toplumuz ama trafik ihlallerine devlet tarafından göz yumuluyor!
Sonra gel trafik kazalarının önüne geç…
Akıl tutulması gibi bir şey!
…
Personel Dairesi’nin kamu çalışanlarının işe giriş-çıkış saatlerini denetlemesini kesinlikle destekliyoruz…
Saatlere uyanları bir yana koyuyoruz ama ihlal edenler bir hayli fazla!
Resmen devleti çalıyorlar, devlet de şu ana kadar sessiz kalıyordu…
Devleti arkasına alıp günün büyük kısmını kendi işyerlerinde geçirenler o kadar fazla ki!
Geçenlerde bir bakanlıktan arkadaş aradı çalışma arkadaşını şikayet etti…
Bakanlığın önündeki oto parkı resmen kendi galerisi haline getirmiş!
Bu nasıl kepazeliktir diye sitem etti…
Kepazeliğin hem de daniskası!
Biz amirlerine bildirdik…
Takip edeceğiz bakalım yaptırım uygulayacaklar mı?
…
Denetimler devam ediyor ama sanırız yeterli değil…
Yine bir kamu çalışanı arkadaşımız önceki gün telefonda arayarak hal hatır sordu!
Biraz da epey uzun siyasi sohbet yaptık…
Neredesin diye sorunca da köyde olduğunu söyledi!
Hayvancılık, çiftçilik işleri filan…
İzinli misin diye sorunca da olmadığını söyledi!
Daireye sabah gitmiş, imzayı atmış sonra da bir de mesai çıkışı gidip imzalayacakmış…
Dairelerde genelde bu taktik uygulanıyormuş!
Hatta üste de çıkmaya çalıştı…
Daireye gidip boşuna klima çalıştıracağına, devletin aracını kullanıp boşuna akaryakıt harcayacağına böylesi daha hayırlıymış!
Böyle bir zihniyet de gösteriyor ki biz asla adam olmayız…
Devletin malı deniz meselesi!
…
MESAJ KUTUSU
Sayın Sarper ALTINCIK, devletin çıkarını korumakla görevli en üst yasal makam olduğunuza göre emanetçilerin elinde milyon sterlinlere satılmak için bekleyen lebi derya araziler meselesine el atmanız artık şart oldu gibi görülüyor. Pek yakında ortaya yeni dosyaların çıkacağı iddia ediliyor, bizden uyarması…
…
Sayın Ünal ÜSTEL, geçtiğimiz hafta yaşanan sel felaketinde canlarını ortaya koyarak çalışan bazı kurumlar en kısa zamanda teşekkür ziyaretinde bulunmanızı bekliyorlar. Hem onları onore etmiş olursunuz hem de eksikliklerin bir envanterini çıkarmak için fırsat yaratabilirsiniz…
…
Sayın Revin GÜRLER, izinsiz yapılan dolguların neden olduğu çamur taşkınları ve toprak kaymalarından ders alındığı ortada. Yetki karmaşalarına da takılmadan çözüm odaklı çalışılması gerektiği üzerine bölge halkından yoğun mesajlar gelmeye başladı, haberiniz olsun istedik…
…
Sayın Salahi ŞAHİNER, bütçedeki bazı kalemlere dair agresif duruşunuz dikkatlerden kaçmazken ilk günlerde memnuniyetle karşılansa da bu kalemlerle ilgili ihaleleri engelleme çabalarının altında başka gerekçeler olduğu konuşulmaya başlandı. Umarız da tamamen duygusal konular değildir, uyarma ihtiyacı hissettik…
…
Sayın Erhan ARIKLI, genel başkanı olduğunuz partinizin içinde genç bir grubun yeni bir siyasi oluşum için fikir alışverişine başladıklarını biliyor muydunuz? Yeni yıldan hemen sonra yeni bir yapılanmaya gidecekleri yönünde yorumlar yapılmaya başlandı, akıl hocaları da bilinmedik isimler değil…
…
Sayın Aytaç ÇALUDA, partili ve bölge insanınız ilk genel seçimlerde bu kez Lefkoşa’dan aday olmak için nabız tutmaya başladığınız yönünde söylentiler yaymaya başladılar. Artık Lefkoşa’ya yerleştiniz, ev sahibi oldunuz ama siyasette birden fazla düşünmek gerek değil mi?
…
Sayın Tufan ERHÜRMAN, yarın yeni yıl dolayısıyla medya mensuplarına vereceğiniz resepsiyon konusunda bazı meslektaşlardan sitem dolu mesajlar gelmeye başladı. İlgili arkadaşları uyarmakta yarar görüyoruz ilk buluşmada yol kazası yaşanmasın diye…
…
Sayın Faiz SUCUOĞLU, uzun süredir devam eden sessizliğiniz devam ederken dost sohbetlerinde iadeiitibarda ısrarlı olduğunuz ve bu konuda geri adım atmayacağınızı ifade ettiğinizi öğrendik. Nereden baksanız haklısınız ama siyaseti anlamak bazen mümkün olmayabiliyor…