Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Merhum Turgut Özal, Cumhurbaşkanı olduktan sonra Başbakanlığa Erzincan Milletvekili Yıldırım Akbulut'u atamıştı.

47. dönem Başbakanı Yıldırım Akbulut, gündeme politikacılığından çok hakkındaki fıkralarla damga vurmuştu.

Fıkraları adeta Temel fıkraları ile yarışır hale gelmişti.

"Yıldırım Akbulut'un biri bir gün" diye başlayacak kadar çok anlatılırdı bu fıkralar..

Yıldırım Akbulut başbakanken kurultayda aday olup kaybeden ilk başbakandır.

Türk siyasi tarihinin en renkli simalarındandır.İlk zamanlar oldukça tutuktu.Ne zaman konuşacak diye beklerken ,ağzını açar gibi yapar ,esneyip kapatırdı.Zaman zaman halkın sinirleri ile oynasada .Komik bir adamdı,hem güler hemde güldürürdü.Ona atfen yazılmış fıkra kitapları o dönem yok satıyordu.

Yıldırım Akbulut Başbakanlığı ile değil ama fıkraları ile halkın zihninde iz bırakan bir siyasetçi olmuştu.

Şimdi nereden aklına geldi Yıldırım Akbulut diyeceksiniz.

Son zamanlarda Sağlık Bakanı Ali Pilli her TV programına çıktıktan sonra onunla ilgili Kemal Sunal filmlerinden replikler ,çeşitli filmlerden komik montajlar ve videolar facebookta çokça kullanılmaya başlandı.

Birileri gerçekten bu ülkeye yardım yapmak istiyorsa gelsin Sağlık Bakanının altına girsin sözü ise tüm zamanların en komik sözü olarak akıllarda kalacak diye düşünüyorum.

Sevgili Ali Pillinin bu gaflarını gördükçe benimde aklıma Yıldırım Akbulutun fıkraları geldi.

Hatta bir seferinde yanımdaki bir arkadaş bu konuda çokta güzel bir fıkra uydurmuştu.

Bu vesile ile onuda sizinle paylaşayım.

Yıl 2025 Ersin Tatar Cumhurbaşkanı olmuş.

Başbakanlığa Ali Pilli getirilmiş.

Bir gün Ali Pilli Müsteşarını çağrıp sorar:

“Şu Pandemi Hastahanesi konusunda biraz bilgi verin bakayım” der.Ne zaman başlayacak ne zaman bitecek.

Müsteşarı ne diyeceğini şaşırır, kem küm eder.

Sayın Başbakan der, Pandemi Hastahanesi biteli 4 yıl oldu.Çok şükür Anavatan Türkiyenin yardımları ile hizmetede açtık.Salgında 4 yıl önce bitti.Şimdilik ihtiyaçta yok der.

Ali Pilli sinirlenir:

Yüzündeki maskeyi hiddetle çıkarır.“O zaman bize neden haber vermediniz ” der.

Ve müsteşarı görevden alır…

Hatırlayanlar bilir.

60’lı yıllara ait ‘’Abidik Gubidik Twiste gel’’ diye bir şarkı vardı. 80 li yıllara kadarda Televizyonlarda çokça yer

aldı.

Yerde olan bir şeyi ayağınızla eziyormuş gibi hareketler yapıyordunuz.Dansın figürleri o şekildeydi.

Rahmetli Öztürk Serengil yorumluyordu.İlginç ve komik bir şarkıydı .

‘’Abidik gubidik twiste gel ,Lap lap lubalaba twiste gel’’.

Sözlerinin bir anlamı yoktu ama akıllarda kalacak kadar temposu ve hareketleri çok güzeldi.

Hep sıkıntı hep stres dolu günlerden geçtiğimiz bu günlerde gülmeyede ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu düşünerek yazımızı yine gerçekten yaşanmış ve akıllarda kalmış bir Yıldırım Akbulut Hikayesi ile bitirelim.

Yıldırım Akbulut İstanbul Capitol alışveriş mekezinin açılışını yapmıştır.

Türkiyenin ilk yürüyen merdiveni de buradadır.Açılışı yaptıktan sonra yürüyen merdivene biner ve tam yolu yarılamışken merdiven durur.

Akbulut endişelenir ve yanındaki korumalarından birine telaşla sorar.

’’Aha ,napacaz şimdi?’’

Süleyman Demirel “Yıldırım Akbulut için ne düşünüyorsunuz?” diye soran gazeteciye dediği gibi;


Bulut buluttur, Bulutun akı da Buluttur garası da, binaaneleyh, üzerine gonuşmaya değmez.

Velhasıl siyasette seçilmek değil iz bırakmak önemli.

Ali Pilli de siyaset sahnesinde tıpkı Yıldırım Akbulut gibi politikaları ile değil ama bu siması ile iz bırakacağa

benziyor.Umarım iyi hatırlanır.