Kıbrısta oynanan oyun aslında çok büyük.

Bize gösterilen sadece görmemizi istedikleri.

Eurolar havuzlu evler AB 'nin adaleti vs.

2004 de denendi.Olmadı.

Halbuki AB nire Kıbrıs nire diyesi geliyor insanın.

Belli ki işin içinde başka bir iş var.

Görmek isteyipte görmesini bilirseniz oyun belli aslında.

ABD ve AB nin istediği aslında Kıbrıs yada Kıbrıs adası üzerinde yaşayanlar değil.Bizim kara kaşımıza kara gözümüze vurulmuş değiller anlayacağınız.

Onların istediği Akdenizdeki ve adanın etrafındaki enerji kaynakları.Doğu Akdenizdeki hava sahası ,münhasır ekonomik bölge ,deniz yetki alanları.

Kıbrısta fonladıkları İki bölgeli projelerin amacıda bu zaten. Sözde Türklerle Rumları yakınlaştırmaya yönelik.Aslında daha çok Türkleri Rumlara yakınlaştırmaya

yönelik dersek yalan olmaz. Çünkü o zaman hedeflenene daha hızlı ulaşacaklarını biliyorlar.

Biraz geriye çekilip baktığınızda durumu daha net görmeniz mümkün.

BM’ de bu işin içinde .Onunda birincil görevi 2 halkı birbirine yakınlaştırmak yada Kıbrıs sorununa çözüm bulmak değil aslında onunda görevi Jandarmalık.AB ve ABD’ nin hedeflerine ulaşmasını sağlamak.

Yoksa herhangi bir çatışma ortamı olmayan Türk ordusunun caydırıcılığı sayesinde son 45 senedir kan dökülmeyen Kıbrısta her 6 ayda bir görev süresi neden uzatılsın ki?

Bugüne kadar Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyduğu iyi niyet ne yazık ki çeşitli tavizlere rağmen karşılık bulmamıştır.Çünkü AB ve ABD ‘nin istediği Kıbrısta tam

hakimiyettir.Rumlar ve Yunanlılar oyunda birer piyondur. ABD nin Ege denizindeki adalardaki silahlanmasına bakarak bunu anlamak mmkün.

Rum eski Dışişleri Bakanı Rolandisin kendi ağzından bunun teyidi var.Rolandis son 60 yılda 17 çözüm önerisinin Rumlar tarafından reddedildiğini açık açık söyledi.

Rum tarafının bu konuda iyi niyetli olmadığı ve kendisine ABD ve AB tarafından hediye edilen tüm Kıbrısın hakimi ve idarecisi ünvanını koruma niyetinde olduğuna birçok kez gördük.

Simitis, "Asırlardır mücadelesini ettiğimiz milli hedefimize ulaştık, AB içinde ENOSİSİ gerçekleştirdik" dediği yazılı kaynaklarda mevcut.


Rum bunu dedikten sonra egemenliği Türklerle niye paylaşsın ki?

Rumlar ve Yunanlılar 2 Bölgeli federasyonuda 1985-86 Cuellar planlarında, 1992 Gali Planında, 2004 Annan planında ve 2017 Crans Montana'da reddettiler.

Talat yoldaşı Hiristofyasın başkan olduğu dönemde bile sorunu çözmede bir yol arpa boyu alamadı " AKEL bizi aldattı, Çözüm için herşeyi yaptım, daha

ne yapayım, kendimi Sarayönü,'nde asayım mı, ellerinde olsa nefes almamızı bile engelleyecekler" demedimi?

Derviş Eroğlu ile Anastasiadis 11 Şubat belgesine imza atarak el sıkıştı. Peki çözüm oldumu?


Akıncı Rumların Annan planındaki rahatsızlığını gidermek için birçokşeyi kabul etti.Buna rağmen Anastasiadis, CransMontana'dan kaçmadı mı?

Akıncı " Bu bizim neslin son denemesiydi, çözümü başaramadık demedi mi?

Akıncı "Anastasiadis eşitlik temelinde federasyon değil, iki ayrı devlet istiyor" demediler mi?

Son dönemde 2 ayrı devlet statüsü ön plana çıkarılarak yapılan politika değişikliği AB ve ABD ‘nin oyunlarına güçlü bir cevap niteliğinde.50 yıldır süren oyunu

bitirmiş durumda.

Tüm bunlara rağmen çok ilginçtir bizde hala federasyon seslendirenler ve biz federasyon kuracağız diyenler var…

CTP geçenlerde yine UBP ‘nin Hükümet kurma teklifini kabul etmeyip bu zor zamanda bile Kıbrıs sorununa AB 'ye ve federasyona sarıldı ya ondan aklıma geldi…

Bir daha üstünden geçmek istedim.

Keşke CTP 'de Kıbrıs meselesinin artık kendilerinin insiyatifi ile çözebilecekleri bir mesele olmadıgını görselerde zor zamanlarda Kıbrıs sorunun arkasına sığınmak

yerine politikalarını daha çok vekili oldukları devletin iç problemlerini çözme yönünde şekillendirebilseler.Mesela Türkiyeden katkı almadan nasıl maaş öderim, yolları nasıl yaparım .Elektrik sorununa nasıl çare bulurum diye plan proje üretseler.

Politikalarını gözden geçirmelerinin hem kendileri hemde tüm toplum için faydalı olacağı kanaatindeyim.