Ülkenin savaş alanını andırmasını bu kadar çok isteyen olduğunu bilmiyordum diye başlamak istedim bugün bu yazıya .

Neden böyle başladığıma gelince son dönemlerde ülkede yaşanan ekonomik ve yapısal değişikler kimilerini rahatsız ederken , kimilerini de memnun eder düzeyde .

Tabii herkesi mutlu etmek mümkün değildir ,bunu hiçbir tarihin devleti yazmadı ,yazamaz da.

Birileri için hak ,birileri için haksızlık olarak doğmamalı ! KKTC’de ise tam da bu konuda ciddi düzenlemeler söz konusu son dönemlerde .
Örneğin Ceza Yasaları’nın düzenlenmesi , Kıdem Tazminatlarının bundan sonraki süreçte kaldırılması, Mazbata ve Faiz Mağdurları için ‘’Faiz Yasası ‘’adı altında atılan ikinci adım.

Ve beklide gelecekte öngörülen diğer adımlar ,,,

Evet tepkiler var kabul ediyorum ,olacakta ,olmaması garip olurdu çünkü.Demokratik tüm ülkelerde tabi ki farklı sesler DÜZEYLİ ve HADDİNİ AŞMADAN çıkacak .

Burada (KKTC) şimdilerde demokrasinin en güzel örneği yaşanıyor .

Örneğin Hükümetin , Kıdem Tazminatlarının bundan sonraki süreçte ödenmeme kararı , kamuda örgütlü sendikaların buna tepki göstermesi haklı bir davranış şekli olmakla birlikte bana göre çelişkilidir .

Bazıları kızabilir bu yazdıklarıma ama bu da benim fikrim ‘’demokrasi gereği !’’

Çelişkilidir çünkü genellikle KKTC için bu cepheler tarafından ‘’yanlış kurulmuş bir sistem var, değişmelidir , burası normal bir ülke değildir ‘’söylemeleri hep dikkatimi çekmiştir .

Sorarım madem değişim şart neden yanlış kurulduğunu iddia ettiğiniz bu sistemin devamlılığı için EYLEM ve Grevler yapıyorsunuz ?

Bazen yanlışlar ve yanlışlıklar o kadar uzun süre devam eder ki doğru gelmeye başlar her birimize oysa o YANLIŞTIR . Ne zaman birileri alışılmış yanlışları düzeltmeye kalksa ve doğruyu yapmaya çalışsa yanlışlığından şikayet ettiğimiz sistemi korumaya çalışırız doğru kabul ederek .

Statüko diye bir canavar var mış ? Hep bunu öne sürenler görüyorum ki o adına STATÜKO dedikleri canavarın beslenebilmesi için ellerinden geleni yapıyor. Madem değişim şart ,madem ‘’STATÜKO ‘’ yok edilmelidir ,neden dokunulduğu zaman herkes tepki gösteriyor .

Bütün belediyeler ekonomik zorluk içinde deniliyor , bakmayın şimdi seçim var diye herkes mutluluk ve refah tablosu çiziyor bana göre öyle değil , belediyelerden emekli olanlar için belediyeler kendi bütçelerinden kıdem tazminatlarını yatırır hükümetten aldığı katkı payıyla, dolayısıyla bu ciddi bir ekonomik külfettir kısa ve düz mantık , sonra battı veya batırıldı diye isyan ediyoruz (batmalarında yada batma noktasına gelinmesinde ,tek neden bu değil tabi ki )

Veya bir ara hatırlayın Sosyal Sigortalar battı ,batıyor diye hepimiz endişelendik ortalama % 40 civarında kamu işçisi varsa SSK’nın üzerindeki yükü bir hayal edin ? Bunlar hem SSK’dan hem de İhtiyat sandığından paraları alırlar ohh ne ala !!!

Bu arada özel sektörde çalışanlar hiçbir zaman Kıdem Tazminatı almadılar hani sosyal adalet nerde tek Sosyal Güvenlik birçok emekçiyi savunanların gayesi de bu değimliydi zaten ,o zaman neden bunca zaman içerisinde bir kez olsun özel sektör çalışanları içinde bir örgütlenme olmadı ? Devlet sadece memurun devleti mi ?

‘’bu bize hak olarak verildi geri alınamaz ‘’ sözüne gelince batan Güney Kıbrısın ekonomisini bir düşünün onlarda öyle diyerek çöküşe gitmediler mi ‘’bu bize hak olarak verildi geri alınamaz’’ sosyal devlet anlayışını bu cümlenin içine sığdırmak doğru değildir sosyal devlet gerekliliği bu sözlerle sınırlı değil hak evet verilmişse alınmamalı ama SSK batarsa alabileceğiniz hak da kalmaz ve bunca SSK’lının da haklarını sırf kıdem tazminatı uğruna heba edersiniz . Gözlük paraları , evlilik yardımları, emzirme ödenekeleri,yoksulluk maaşları, ….vs… vs … SSK’yı gelecekte Kıdem tazminatı uğruna batırırsanız geleceğini çaldığını söylediğiniz gençler sizi affetmeyecek .