Sayılı günler kaldı. CTP çok yakında Mehmetali Talat ile yeni bir sürece girecek.

Son zamanlarda en fazla konuşulan konu, yeni hükümetin nasıl bir model alacağıdır. Yani CTP ile koalisyona gidecek gibi duran UBP’nin nasıl bir hükümet modeli yaratacağı merak konusu.

Talat’ın CTP Genel başkanı olması ile CTP’nin güçleneceği ve yeni kanların partinin dinamizmini artıracağı ortadadır. Siyasi arenanın nelere gebe olduğunu ya da saniyelerle nelerin değişebileceğini az çok tahmin edebiliyoruz. Önemli olan bu siyasi arenada başarılı ve halkını düşünen isimlerin yer almasıdır.

Talat’ın Genel başkan olmasının ardından yapması gereken en önemli şey, UBP Kurultayı’nı beklemesidir. 6 Haziran yani bugün gerçekleşecek olan UBP Tüzük kurultayının ardından bir değişim süreci yaşanacaktır. Tüzüğün değişmesi ile devrim niteliğinde bir seçime gidecek olan UBP’de henüz taşlar yerine oturmamıştır. Öncelikle UBP Kurultayı bu süreçte birçok değişim yaşayacak ve eski gücünü toplamaya çalışacaktır. Birlik beraberlik olgusunun ön plana çıkması kaçınılmazdır. Bu süreçte kendini kurultaya hazırlayan adaylar teknokrat hükümetteki yerini her ne kadar almak istese de esas başarılı çalışmalar için seçimin geçmesi şarttır. Şuan hiçbir şeyin sağlıklı gelişmeyeceği gibi birçok şey sıkıntı da yaratabilir.

CTP içerisinde Talat’a inananlar Talat’ın hata yapmasını istemeyecektir. Hiçbir CTP’li Özkan Yorgancıoğlu’ndan sonra yaşanacak başarısızlığa ortak olmak istemez. Talat’ın alacağı yanlış kararlara henüz kimse hazır değildir. CTP kendi içinde bu sürece ‘’biz hazırız’’ dese de ‘’değildir’’. Özkan Yorgancıoğlu’nun bırakacağı enkazın ardından beklentiler doğal olarak yüksek olacaktır. Talat’ın bu süreçte yaşanan hayal kırıklıklarını silmesi elbette zaman alacaktır ama bir şekilde bu süreçten tek kazançlı çıkan yine Özkan Bey olacaktır. Arkasında bıraktığı enkazı temizlemek de, yeni bina inşa etmek de yine Talat’a kalacaktır.

Aslında yaşanan tüm bu seçimlerin tek bir mağduru olduğunu da unutmamak lazım. Vatandaş üç yıldır Genel seçim, yerel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi derken şimdi de Genel Başkanlık seçimi yaşayacaktır. Bunun da anlamı; henüz bir hükümetin meşruluğu olmamasından kaynaklanmaktadır. Hükümet ha var ha yok denilecek kadar kötü icraatlara damga vurmuştur. Başbakanın da bir o kadar başarısız olması hükümetin başarısızlığını iki katı etkilemiştir. Umarım önümüzdeki süreçte halkın kazançlı çıkacağı bir süreç yaşanır. Koltuk sevdası için değil memleket sevdası için savaşılır.