Yavru bir kedi ve yavru bir köpek arasındaki sıcak dostluğu fırsat buldukça gözlemleme şansınız varsa, aralarındaki dostluktan insanlara dair de bazı çözümlemeler yapabilirsiniz.

Zeytin ağacının altında, tasasız, birlikte oyun oynayan yavru kediyle yavru köpeğin anneleri de birbiriyle çok iyi anlaşıyor. Fakat karınları acıkmaya görsün, açlığın verdiği stresle saldırganlaşıyorlar. Anne köpek mama tabağına uzanmaya yeltenen yavru kediyi hırpalayabiliyor, yavru kedi yavru köpeğe karşı hırçınlaşabiliyor. Mideleri tokken her şey süt liman ama…



Böyle bir kavga anının ardından, İstanbul’un lüks restoranlarını düşünürken buldum kendimi. Bir arkadaşınızla, sadece iki kişi 750 TL’ye çıktığınız meşhur restoranları aklıma geldi İstanbul’un… Asgari ücretle çalışan İstanbulluların hayatlarının en özel günlerinde bile pahalı restoranların enfes yemeklerini tadacak; boğazın yakamozlarla parıldayan manzarasına bakıp şaraplarını yudumlayabilecek olanakları yok artık. Uçan fiyatların yanından bile geçemeyecek bir asgari ücretle yaşamını sürdürenler için, bu tür keyifler üst orta gelirli ve yüksek gelirlilerin tekelinde çoktan…

Kuzey ve Güney Kıbrıs’ta yaşanan sıkıntılara rağmen, en lüks restoranlarda, en meşhur barlarda hala asgari ücretle çalışan bir işçi ve yüksek gelirli bir işveren aynı ortamı paylaşabilir. Bundan da kimse haşa İstanbul’daki gibi gocunmaz! Sosyal sınıflar arasındaki çelişkilere karşın Kıbrıslıların sınıflar üstü bir birliktelikleri vardır. İstanbul gibi, ne New York’ta ne de Paris’te yaşanabilir bu tür paylaşımlar.

Kapitalizmin çirkef yüzü pek çoğunu daha yoksul, bazılarını daha da zengin yapmaya adamıştır varlığını. Yoksullar aç dolaşıp, zenginler göbek yaptıkça kedi ve köpek yavrularının birbirlerine saldırması misali ortalık birbirine girebilir her an…

Hep bana diyenler, oluşacak sosyal tepkilerde kendi paylarının da bulunduğunu göz ardı etmeye yazgılıdır. Yoksullaşmayı gözleri görmek istemez, kulakları gerçekleri duymaya yanaşmaz.

Velhasıl devlet kapitalizmini eleştirmek başka, liberal kapitalizmin sonuçlarını yok saymak başkadır. Devlet kapitalizmini yıkacağız derken katıksız neo liberalizmin bizim gibi küçük ülkelerde doğuracağı sosyal patlamaları hesaba katmayan iş camiası, sosyal barışın zedelenmesinde günahı kendi boynuna da asmalıdır.