Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, ülkeye yılda 4 milyon dolarlık portakal suyu ithali yapıldığını bildirerek, "Bu adada portakal yok mu? Bizim portakal sularımız tüketilmiyor bile. Cari açığı kapatmanın yolu buna karşı önlem almaktır" diye konuşmuş.
Muhtemelen bugün bütün gazetelerin ön sayfasında Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı’nınTAK’a verdiği mülakatı göreceksiniz. Uzun bir söyleşi yapmış Özgün Mutluyakalı ile başkan Çıralı. Çıralı’nın her söylemi aslında ülkenin içine düştüğü durum açısından son derece önemli bir tespitler içeriyor.
En basit hali ile bile yılda portakal suyu için 4 milyon dolar ödeyebiliyorsak bu ekonominin ayakta kalmasının nasıl mucizelere bağlı olduğunun en önemli kanıtıdır.
Narenciyesi ile övünen ama bir türlü narenciyesinden istediği verimi alamayan bir toplum. Ürettiğini pazarlamayan ya da tam pazarlayacağı imkanı bulduğunda üretimi beceremeyen bir anlayış.
Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı’nın tespitleri son derece önemli bu noktada. Üzerinde uzun uzadıya tartışmak gerekiyor. TOMA’nın onda biri kadar bile tartışsak bir yere varabiliriz.
Örneğin bugünden tezi yok siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri bu konuda kendi görüşlerini ortaya koymalı ver çözüm planlarını ülke kamuoyu ile paylaşmalıdır.
Son dönemlerde ülkede hep gereksiz konuları kamuoyunda tartışır hale gelindi. TOMA’ymış, bıyıklı bıyıksızmış. Şimdi gerçekten ciddi bir konu var önümüzde ve bence çok ciddi bir tartışma zemininde Başkan Çıralı’nın söylemleri tartışmaya açılmalı.
Röportajında piyasanın canlanması için para dolaşımı gerektiğini belirtiyor başkan Çıralıve kamu çalışanlarının ayın ilk haftasında harcadığı paranın da, tüccar tarafından toplanıp yurt dışına gönderildiğini, ülkede sirküle edilemediğini gerçeğini bir kez daha hatırlatıyor.
Çıralı’nın bu söylemine en basit örnek ise Yerel Televizyon kanallarından verebiliriz. Bariz bir şekilde görürsünüz KKTC televizyon kanallarında reklamların yüzde doksan dokuzu “yerli işletmeler”dir. Çıralı’nın dediği gibi piyasadan parayı toplayıp yurt dışına gönderen tüccar tek bir reklam vermez. Ülkeye 10 kuruşluk faydası yoktur. Ürününü satar karını cebine koyar ve para hoop yurt dışına kaçar. Ee memleketin bu işte kazancı nerede? Ha diyeceksiniz ki vergisini ödemiyor mu kardeşim. Başka ülkelerde veya en yakın komşumuzda sadece vergi ödetmiyorlar.


Özkan YORGANCIOĞLU:Teker teker tüm engelleri kaldırıyorsunuz ve hedefe doğru ilerliyorsunuz. Büyük şans rüzgâr hala sizin taraftan esiyor.
Serdar DENKTAŞ:Aybaşı Demokrat Parti için büyük bir resepsiyona hazırlanıyormuşsunuz. Resepsiyonda bombaları ardı arında patlatacakmışsınız.
Doğuş DERYA:Hafta sonu sizi alış veriş yaparken görmüşler Metropol yolu üzerinde. Alış veriş için kuzeyi tercih ettiğiniz için teşekkürler.
Dr. Faiz SUCUOĞLU: Genel başkan Özgürgün’ün önünü açmak adına istifanızı sunmuşsunuz ama diğer ilçe başkanları sizinle aynı görüşte değiller. Son koltuğu da kaptırmama derdindeler.
KemalDÜRÜST: Bolu’ya kadar gidip de kebap yemeden gelinir mi hiç. Türkiye’nin en iyi aşçıları hep Bolu’dan çıkıyor.
Ersin TATAR:Ayağınız bu sefer Beşiktaş’a pek uğurlu gelmemişe benziyor. Birde maçtan sonra çıkan olaylarda işin tuzu biberi oldu değil mi?
Yakup KILGÖZ:Dün damatla rakı balık keyfiniz maça kadar güzel gitse de maçtan sonra moraliniz çok bozulmuş. Neyse sakın Ali’nin bu hafta gözüne gözükmeyin. “Acırım haline” diyecekmiş size.
Süha TÜRKÖZ: Geçen gece Girne gecelerinde gördük sizi. Neşeniz pek yerindeydi. Allah neşenizi eksik etmesin.
Serdar CANALTAY: Yeni oluşturulacak deniz müsteşarlığı için şimdilik en güçlü isim sizsiniz. Umarız biran öne müsteşarlık kurulur.
Ahmet ARKIN: Casino işletmeciler Birliği Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun.
Ali ÇINAR: Casino işletmecilerin güvenleri ile sizi disiplin kuruluna seçmişler. Sizden daha tarafsız birisini bulamazlardı, hayırlı ve uğurlu olsun yeni göreviniz.
Ferda EKİNCİ:Yaz bitiyor kış geliyor sizde herhangi bir değişiklik yok. Yeni yayın döneminde yeni bir imaj bekliyor sizden izleyici.
Atınç KESKİN:Teknolojinin ne kadar ilerlediğini görünce şaşırıp kalıyormuş sununuz. Ee teknoloji bu durduğu gibi durmuyor ki meret.
Oğuz KÖSE:Aylar sonra nihayet fırsat bulup fotoğraf makinenizi de yanınıza alıp sahillere koşmuşsunuz. Bari güzel kareler yakalayabildiniz mi?
Kansu AKSU:Hafta sonu epey yoğun geçmiş. Zira Ak Partinin Ordu milletvekiline siz refakat etmişsiniz. Hemşerinizi biran olsun yalnız bırakmamışsınız.
Kemal ALTUNCUOĞLU:Gelen konuk AK Partili vekil ilk ziyaretini cumhurbaşkanına ikinci ziyaretini ise sizin birliğe yapmış.
Burçin DÖVEÇ: Hafta sonu denizlerde balık bırakmamışsınız. Ee resimler yakalayıp fotoğraflarını paylaşmak güzel de asıl mühim olan pişirdikten sonra paylaşmak.
Polat ALPER:Hafta sonu otantik yerlerde kahvaltı yaptığınız gözlemleniyormuş. Pazar sabahları evde kahvaltıyı hazırlamak yerine otantik yerlere gitmeyi tercih ediyormuşsunuz.
Dr. Nazım BERATLI: Hafta sonu zeytinleri toplayıp çakızdez yapmışsınız. İçine sarımsak atmayı unutmayın.


GÜNÜN SÖZÜ
"Rekabette zorlanıyoruz, üretim girdi maliyetlerinin düşürülmesini istiyoruz. Enerji giderlerimiz, çalışanlarla ilgili sosyal fonlar yüksektir. İhracatçılar meclisi ve ihracatı geliştirme fonu kurulmasını istiyoruz. Ayrıca hammaddesi yüzde yüz ülkemizden karşılanan ürünlere kısıtlama getirilmesi gerekiyor"
Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı
BİZİM TEMEL
Temel' e sorarlar: "Temel sen hangi nefesleri daha çok seversin?
Temel: "cigaramun ilk nefesiyle kaynanamın son nefsinuseverum."