İç güvenliğimizden sorumlu polis teşkilatında sahte kaza tutanağı düzenlendiği, kaporta şirketlerini de kullanarak sigorta şirketlerinden para sızdırıldığı haberi kamuoyunda şok etkisi yaratmıştır. Olay, polisin içerisinde bir çete varmış gibi gazete manşetlerine yansıtıldı. Bir avukat, bir sigorta şirketi yetkilisi ve üç polis bu olayla ilgili tutuklandı. Büyük bir soygun söz konusuymuş gibi topluma lanse edilen bu olayın boyutları, gerçekte ne kadar büyük?
Bakıldığında sanki biri düğmeye basmış ve bir “temiz eller” operasyonu başlatmış havası yaratılmıştır. Çok zor şartlarda çalışan polislerimiz acımasızca bu olayla beraber, genellemeye maruz kaldı. Unutmayalım ki, polislerimiz çok nitelikli ve dürüsttür. İçlerinde bulunan birkaç çürük elma için teşkilat tamamen karalanmamalıdır.
İşte bizim sorgulamamız gereken ve esas olan; birkaç çürük elmanın neden polis teşkilatında tutulduğudur. Gerçek bir “temiz eller” operasyonu istiyorsak, bir trilyona yakın vurgunla hız kamerası cezalarını zimmetine geçiren polis memuruna ne olduğu sorusuna cevap bulmalıyız. Bir rütbeli polis müdürümüz bu kamera olayı ile ilgili sorguya çağırıldığı için istifa etti, ancak istifası kabul edilmedi. Bir trilyona yakın vurgunun çok kısa zamanda göz önünden kaybolması imkansızdır. Sadece küçük rütbeli polis memurlarımız mı günah keçisi seçiliyor? Karakol amirleri ve rütbeli ilçe müdürlerimiz bu olaydan nasıl oluyor da sıyrılıyorlar? Bir trilyon bir günde zimmete geçirilemeyeceğine göre, muhakkak bunun geçmiş bir birikimi vardır. İşte sorulması gereken soru; o zaman ona bağlı olan polisi denetlemeyen müdür ne yapıyordu? Amaç küçük balıkları yakalamak olmamalı, esas büyük balıklar yakalanmalı ki, gerisi çorap söküğü gibi gelsin.
Gerek trafik, gerekse narkotik geçmişe dönük ciddi bir şekilde incelenmelidir. 2009’da narkotik şubesi dağıtılmıştı. Bunu nedenini daha ileride anlatacağım. Pazılın parçaları yavaş yavaş birleşiyor.
Nereden buldun yasası, bizim ülkede sadece kağıt üzerinde olduğu için, zenginleşen müdürler, servetlerine servet katarken, nelere göz yumdular acaba? Onurlu ve şerefli bir iş yapan polis teşkilatımızda bu çürük elmaların sayısı, sadece parmakla sayılacak kadardır.
Cep telefonu kaçakçılığı ilgili olarak da bir rütbeli polisin eşi, kızı ve damadının isimleri geçmişti. Bu olayın da üzeri örtüldü. Her şeyin üzerini örterek temiz eller operasyonu yapılamaz.