Medyada son günlerde yaşanan bazı olumsuz olaylar umarız medya mensuplarını artık uyandırır…

Bunda çok ümidimiz olmasa da bazı meslektaşlara karşı yapılan kabul edilemez davranışların en azından basın örgütleri tarafından tepki görmesi hatta bu konuda sokağa inilmesi ilerisi için umut vaat ediyor!

Ama ısrarla bir kez daha vurguluyoruz;

Bu ülkede medya artık bitmiştir!

Çünkü medya artık mesleği gazeteci olanlar tarafından değil patronlar tarafından yönetilmektedir…

Onların amaçları da ülkedeki gazetecilere ekmek parası filan gailesi değil tamamen kendi çıkarları içindir!

Para onlardadır, istedikleri isimleri medya gruplarına rahatlıkla alabiliyorlar, ama hiçbirinin de gelecek garantisi olmadan…

Biraz iddialı başlık olabilir ama…

Adımız gibi emin olduğumuz için kulandık bu başlığı!

Konu meslek ve meslektaşlar oldu mu hep aynı örneği veririz genelde…

Türkiye’de Bab-Ali gazeteciliği!

O meşhur yokuştaki köhne gazete binaları…

Gazete sahipleri o zaman hep yine gazeteciydi!

Çalışanlar da plaza binalarında değil halkın, esnafın içinde…

Aralarında da hep tatlı bir rekabet olurdu!

Ama düşmanlık kin besleme asla…

Şimdi sahipler değişti, patronlar geldi medya dünyasına!

Ünlü iş adamları satın aldı bütün gazeteleri…

O tarihi yokuş çoktan terk edildi, yerini dev gazete binaları aldı, beton yığını, ruhsuz binalar!

Haliyle gazetecilik bitti yerini iş adamlarının devlet rantlarını paylaşmasına bıraktı…

Siyasilerle ilişkiler, ısmarlama manşetler, halkın için değil de siyasiler için düzülen övgüler!

Biz de çok farklı değiliz şimdi…

Türkiye’de ne olduysa bizde de aynısı oldu, gazeteciler bir bir göçtü ya da mesleklerini bırakmak zorunda kaldılar, yerlerini iş dünyasının önemli isimleri aldı!

Şimdi başlıkları gerçek gazeteciler değil, patronlar attırıyor…

Halkın menfaatleri için değil, kendi ceplerini daha fazla doldurmak için!

Gazeteciler ise sadece piyon olarak kullanılıyor..

Emir kulları yani!

İstemedikleri yazıları yazıyorlar, istemedikleri manşetleri atıyorlar…

Çünkü patronlar böyle istiyor!

Halkın için değil kendileri için…

Gazetelerini silah olarak kullanıyorlar!

Yeter ki hedefleri belli olsun…

Bir talimatla yaylım ateşi başlıyor!

Aslında her kurşun bu mesleği sona doğru yaklaştırıyor…

Bunun farkına vardığımızda da iş işten çoktan geçmiş olacak!

İki meslektaşımızın çalıştıkları gazeteden istifa ettiklerini duyunca müthiş üzüldüm…

Ama şaşırmadım!

Sonuçta o gazetenin başında da bir gazeteci değil, iş insanı var…

Patronlar genelde aynıdır!

Yanlarında çalıştırdıklarını düşünecekler değil ya…

Önce şahsi menfaatler gelir iş dünyasında!

Ömür tüketen gazeteciler onlar için ne ki?

İki dudak arasında emir kulları…

Vur dersin vururlar, kes dersin keserler!

Başka da şansları yoktur çünkü…

Patronlar değil patronların yakınları için de emir kullarıdırlar!

Yılların emeği unutulur, hep şahsi menfaatler ön planda tutulur…

Şimdi de siyaset bitirmek üzere mesleğimizi…

Siyasiler ve patronların ilişkileri!

Hele de köşe taşları sayılan en yetkililer…

İşte patronlar onlarla hep arayı iyi tutmak zorundadırlar!

Devlet arazilerini onlardan temin ederler…

Devlet bankalarından yüklü krediler yine onların talimatıyla verilir!

Bürokratik engellerin aşılması yine onların eseridir…

Sen yeter ki onları hep ön plana çıkar!

Bu ülkeye zerre kadar faydaları olmasa bile onların sırtlarını sıvazla, ön sayfalardan resimleri eksik olmasın…

Bu halk salak ya!

Zannederler ki ön sayfada resim ve haberleri çıkınca millet kendilerini alkışlayacak…

Yok öyle bir şey!

Böyle düşünenler büyük bir yanılgı içindedir…

Bunu söylerken fazlasıyla üzgünüz ama gerçek bu…

Patronların olduğu hiçbir medya kuruluşunda özgürlük diye bir şey yoktur!

En insaflı patron bile yeri geldiğinde manşetleri gerçek gazetecilere bırakmazlar, kendileri belirler…

Gazeteci kimdir ki manşet belirlesin!

Altı üstü aylık üç-beş kuruş alan, basın emekçisi…

Kimin umurunda onların onuru, gururu ve haysiyeti!

Bu konuda Türkiye’nin çok kötü bir örneği olduk…

Ve nereye gideceğimiz de belli değil!

Onurundan taviz vermeyen gazeteciler azaldıkça, bataklıkta debelenip gideceğiz…

Ve mücadelenin galipleri de hep patronlar olacak!

Bilmem 30 küsur yıldır bu ülkede gazetecilik yapan ya da yapmaya çalışan birisi olarak bu konudaki duygularımızı sizlere anlatabildik mi?

MESAJ KUTUSU

Sayın Menteş GÜNDÜZ, Pilli’nin kabine dışı kalmasından sonra parti içi ve bölge dengeleri nedeniyle her an bir bakanlığa atanabileceğiniz konuşulmaya başlandı. Bakalım yeni kurban hangi bakan olacak, hayırlara vesile olsun artık!

Sayın Dursun OĞUZ, Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi’nin eski Ece Un Fabrikası binasının ihalesiz olarak birilerine peşkeş çekilmek için bir takım girişimlerde bulunulduğu yönünde ihbarlar gelmeye başladı. Bir soruşturun bakalım perde gerisinde kim ya da kimler çıkacak!

Sayın Turan BÜYÜKYILMAZ, Kıb-Tek’in akaryakıt alımlarında elden ihale alınmasının yasal olmadığı eğer böyle alım yaparsanız yasal olmayan bir icraata imza atacağınız konusunda uyarılar geliyor. Hukukçularınız bu sıralar gözünü iyi açsın ki ileride başınız ağrımasın!

Sayın Fırat ATASER, Alsancak Belediyesi’nin çöp ve molozları Güngör çöplüğüne değil de bölgenizdeki orman arazilerine boşaltılması hem yasal değil hem de gelecekte ciddi bir çevre felaketine neden olacak gibi görülüyor. Yanlış uygulamalardan bir an önce vazgeçmeniz isteniyor!

Sayın Nur NADİR, bazı basın mensupları hakkında seviyeden yoksun açıklamalarınız için umarız gecikmeden bir özür dileme nezaketinde bulunursunuz. Zira bu tür tavırların karşılığını önümüzdeki günlerde kesinlikle görebilir ve fazlasıyla yıpranırsınız!..

Sayın Bertan ZAROĞLU, 11 Nisan YDP kurultayı öncesi adaylıktan çekilip çekilmeme konusunda bahisler yapılmaya başlandı. Büyük bir kesim bir takım yerlerden rica ve minnet tekliflerinin gelebileceği konusunda görüşler ortaya koyuyor!

Sayın Halil TALAYKURT, Sağlık Bakanlığı’nın her türlü tıbbi ilaç ve gereç alımlarının başına getirildiğinizi ve bugünden itibaren koordinatörlük görevinizin başlayacağını duyduk. Pandemi döneminde şu ana kadar yapılan alımları da mercek altına almanız zira bu konuda fazlasıyla soru işaretleri olduğu iddia ediliyor!

Sayın Erhan AKAR, İçişleri Bakanlığı Plan ve Proje Dairesi müdürlüğüne atanmanız memnuniyetle karşılandı. Sorumluluğunuz şimdi çok büyük başarılı olacağınızdan kuşkumuz yoktur. Hayırlı olsun…

Sayın Erhan ARIKLI,program sunucusu arkadaş ile çok hoş olmayan diyalogdan sonra özür dileme olgunluğunu gösterdiğiniz için tebrik ederiz. Sonuçta şu sıralar siz de medya mensupları da gergin bir ortamda bulunuyor artık büyükler daha olgun davranmak gibi bir sorumluluğa sahip…

Sayın Ünal ÜSTEL, küçük esnafın kapalı olduğu bir dönemde onların sattığı hemen her şeyin büyük marketlerde satışta olması haksız rekabet ortamını körüklüyor. Bu konuda caydırıcı kurallar getirmeniz ve esnafa sahip çıkmanız gerektiğini belirten mesajlar geliyor…

Sayın Salih HAFIZ, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı danışmanlık göreviniz hayırlara vesile olsun. Sizin eski patron bir hayli rahatsız olacak gibi görülüyor ama umarız aranızda bir dargınlık ve küskünlük yaşanmaz…