Namus, insanın düşünceleri ve idealleri ile bağdaşır. Namussuzluk ise bu düşünceleri ve idealleri kötüye kullanmakla.
Kısaca iki kelimede doğruluk dürüstlük diye de adlandırabilirsiniz ‘namuslu olmayı’.
Gündemin yegâne konusu haline gelen LTB sorununda dün sona gelindi nerdeyse. Yani uzun süreden beri istifa etmesi dillendirilen ve sürekli basında kaleme alınan Cemal Bulutoğluları, istifa mektubunu İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı’na sundu.
Gelinen bu son nokta kimsenin gelinmesini istemediği bir noktadır. Ülkem, kaos ve çıkmazdadır. Ki buna sebep siyasi partilerdir.
‘Günah Keçisi’ ilan edilen Bulutoğluları’na yapılmayan kalmadı, kalmayacakta…
Bulutoğluları suçludur ama sadece Bulutoğluları mı suçludur? işte bunu da sorgulamak gerekir.
Belediye ile ilgili konularda tepeden tırnağa herkes suçludur. Hatta bu suçlamaları yapanların çoğu Cemal Bulutoğluları’ndan daha da suçludur. Devletin çeşitli kademelerinde görev üstlenen bürokratlar, meclis üyeleri, siyasi partiler, sendika, çalışanlar…vs
Tabi şimdi kim daha suçlu ya da kim da suçsuz gibi oranlamaya girmeden söylemek isterim ki bugün Lefkoşa’nın Başkent’in Lefkoşalıların Belediyesi’ni Belediye’ye müdahale eden herkes batırmıştır.
Belediye dört duvarı, içinde memuru ve işçisi, bir de başkanı olan bir merci değildir. Lefkoşa Türk Belediyesi, uluslar arası tanınmışlığı olan Kuzey Kıbrıs’ın tek belediyesidir. Bunun ne demek olduğunu sanırım herkes az çok bilir. Bugün ambargolar altında olan Kuzey Kıbrıs Belediyesi ile sesini duyurabilmenin avantajını elinde bulunduruyor.
Lefkoşa Türk Belediyesi, Cemal Bulutoğluları’nın döneminde yaşanmaması gereken bir çöküş yaşadı bunun başlıca nedeni Bulutoğluları’nın kimseye ‘Hayır’ demesini bilmemesinden kaynaklıdır. Eğer siz yönetmeyi bilmezseniz sizi yönetirler. Önüne geleni işe alan Bulutoğluları bugün işe aldığı ‘o’ kişileri karşında buldu.
Bu 2+2=4’dür.
Sürecin kahramanı henüz yoktur ama çöküşün kahramanları arasında Sendika’nın eski yönetimi, yeni yönetimi, Siyasi partiler, Meclis üyeleri, çalışanlar, Bürokratlar, Spor Kulüplerinin başkanları, Belediye’ye iş girmek için Bulutoğluları’na aracı koyan ve ya kendisi bire bir muhatap olanlar ve tüm bunları bilip göz yuman herkes vardır.
Peki, şimdi kim ‘namusludur’ ya da ‘namussuzdur’
Ya da Şener Şen’in filminde izlediğimiz gibi ‘Namusluymuş Meğer Namussuz’ mudur bu olay!