Korkmayın bu gün konumuz yemek tarifi değil, ancak tüm olan biteni anlatabilecek çok değerli bilgilere sahip bu tarif. Biliyorsunuz Kıbrıs’ın ekol yemeklerinden biridir molehiya, bi çeşit semboldür mutfaklarda. Bu kadarla da kalmaz kolu komuşu muhabbetidir, alınan bağ bağ molehiyanın ayıklanma faslı kapı önlerinde. Çocukların oyunudur molehiya çirpisi, hatta kızdırılan annenin latifesidir o çirpi.
* * *
Ancak konu bu anılarla değil onları kaybetme şeklimizle alakalı maalesef. Bu küçümen ada neler yaşamadı değil mi? Başarıp bir olamadık, bir kalan muhabbetler bile parça parça artık. İyiyi görüp, anlayıp ona doğru çalışmak varken, kötüyü görüp şükürler yakıştırdığımız için hep bu geri kalmışlık.
* * *
Bilirsiniz tüm Kıbrıs’ın kültürü olan molehiya’nın her elde farklı bir lezzeti vardır. Bu lezzeti feren ya alışılmış damak tadıdır ya da bölgesel faktörlerle değişen pişirme teknikleridir. Her pişen molehiya ayni olmaz, ancak malzeme aynıdır, tarif aynidir ancak el farklıdır diye değişir çoğu zaman lezzet.
* * *
Şimdi gelelim konumuza ve bu tarifle alakasına, seçilmiş bir sayın son olarak gündemi sarsan, belediyeler yasası hakkına şöyle bir açıklama yaptı. ‘’ AB, Türkiye hatta komuşumuz Güney Kıbrıs bile bunu yapıyor, biz niye geride duralım ki’’ diye bir açıklama. Evet doğrudur onlar yapıyor da, elin lezzeti farklı sevgili sayın.
* * *
İşte tam da bu yüzden yumurta bile kırmayı beceremeyenlerin, omlet yapacak diye düzünelerce yumurtayı, yıllardır ziyan edenler, her hangi bir sofrayı kuramazken, kendilerini aşçı ilan edip yapılandan pay almaya çalışıyorlar. Ancak bir sorun var, ortada molehiya bile yokken, tencerede ne karıştırdığını bilmeyenlerin, günün sonunda sofradan aç kalkılacak ebatlarda büyük bir sorun. İşte şu anda bu güzelim ülkede, kendilerini politikacı olarak görenlerin, aslında oyun bahçesinde, ebeveynleri tarafından yönlendirilen, birer çocuk oluşu tüm halkın emekleri çalınan, gelecekleri kararan bireylere çevirmiştir.
* * *
Fikren boşken, belediyeler reformu adı koymaktan daha ileriye gidip, içeriğini sağlıklı bir bilince nasıl doldursunlar. Çünkü fikir onların değil, size ait olmayan bişeye nasıl sağıp çıkar ve tüm halkların yararına olabileceğine güvence verebilirsiniz ki? Veremezsiniz.
* * *
Eğer ki bu iş yine yüzünüze gözünüze bulaştırırsanız sayın sayınlar, bu emekçi sizi tarihe gömer. Önce siz ikna olun bu halklarınızın, emekçinizin ve onların çocuklarının yarını için daha iyisini Vaad edebiliyor mu?


Behiç Anibal….